Meal? Tefsir!

35 8 3
                                    

Meal okumanın zararı, faydasından çok fazladır. Hattâ faydası zararının yanında solda sıfırdır. Merhum Nasreddin Hoca, (Bir damla bal için, bir çeki odun yenmez) diyor. Bir damla bal için, bir çeki odun yiyen ölmez, ama meal okuyup yanlış hüküm çıkaran imanını kaybedebilir. Tevbe etmezse, sonsuz Cehennemde kalır. Sonsuzun yanında milyonların, milyarın kıymeti olmaz.

Kur'an-ı kerimi anlamak, murad-ı ilahiyi anlamak demektir. Günümüzdeki meal anlayışı ise, yazarın, âyet-i kerimeden kendi anladığını bildirmesi demektir. Yani mealle, murad-ı ilahi öğrenilmiş olmaz, aksine o meali yazanın düşüncelerine esir olmuş oluruz. Kur'an mealini yazan yanlış yazmışsa, yazan da, okuyup kabul eden de küfre düşer. Kur'an-ı kerimi yanlış anlamak veya şüphe etmek imanı giderir. Mektubat-ı Rabbânî'deki hadis-i şerifte, (Kur'anı kendi görüşüne göre tefsir eden kâfir olur) buyuruldu. (Deylemî)

Eğer herkes, Kur'an-ı kerimi doğru olarak anlasaydı, 72 sapık fırka ortaya çıkmaz, herkes doğru itikada sahip olur, Ehl-i sünnet itikadında olurdu. Herkes farklı anladığı ve farklı tercüme ettiği içindir ki, 72 sapık fırka meydana çıkmıştır. 

Eğer doğru meal yazmak dine hizmet olsaydı, Osmanlı, çok meal yazardı. Hâlbuki Mızraklı İlmihâl gibi kitapları her tarafa yaymıştır. Meal yazmayanOsmanlı, İslam düşmanı mıydı? Meale karşı olmayı, Kur'ana karşı olmak gibi gösterenler, bu kadarını da düşünemiyorlar mı? Mübarek ceddimiz, âlim insanlardı. Onlar, dine hizmet etmeyi bilememişler de, meal yazanlar mı biliyor?

Arapça bilen de, Kur'an-ı kerimin mânâsını anlayamaz. Araplar özellikle Suudiler, yanlış anladıkları için (Allah Arş'ta oturuyor. Allah'ın eli var, gözü var) diyerek mahlûka benzetiyorlar. Hazret-i Âdem, Hazret-i Şit, Hazret-i İdris gibi peygamberleri inkâr ediyor, Ehl-i sünnete müşrik diyorlar. Böylece küfre giriyorlar. Bu inançtaki insanlara Vehhabî deniyor. 

İmam-ı Şa'rânîhazretleri buyuruyor ki:
Namazların kaç rekât olduğunu, rükû ve secdede okunacak tesbihleri, bayram ve cenaze namazlarının nasıl kılınacağını, zekât nisabını, orucun ve haccın farzlarını, hukuk bilgilerini, Kur'an-ı kerimden anlamamız mümkün değildir.(Mizan-ül Kübra)

📚
Tefsir, kelam-ı ilahiden murad-ı ilahiyi anlamak demektir.

Tefsir için gereken 15 ana ilimden biri (Kalb ilmi)dir. Allahü teâlânın rasih ilimli âlimlere vasıtasız olarak ihsan ettiği bu kalb ilmine Mevhibe de denir. Bir kimse diğer 14 ilmi bilse, mevhibeye sahip olmazsa tefsiri muteber olmaz. Yaptığı tefsir kendi görüşü olduğundan Cehennemde azaba düçar olur. Hadis-i şerifte buyuruldu ki: 
(Kur'andan kendi aklı ile, kendi düşüncesi ve bilgisi ile mana çıkaran kâfirdir!) [Mektubat-ı Rabbani]

Yani kendiliğinden verdiği mana doğru olsa bile meşru yoldan çıkarmadığı için hata olur. Verdiği mana yanlış ise imanı gider.

Kur'an-ı kerim, hiçbir dile, hatta Arapçaya bile tercüme edilemez. Her hangi bir şiirin kendi diline bile tam olarak tercümesine imkan yoktur. Hadis-i şeriflerde de durum aynıdır. Hadis kitaplarından hadis nakletmek için hadis âlimlerinden icazet almak gerekir.(Berika c.1)

Tavsiye Edilen Tefsir Kitaplari
Elmalılı Hamdi yazır'ın Tefsiri, Ruhul furkan tefsiri, Ruhul beyan tefsiri, kurtubi ve cemel tefsirleri, Kurani mecid tefsiri,... ehli sunnet olan butun tefsirler

Misk-i Amber Kokulu DefterimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin