Neresinden başlamalı bilemiyorum ki.... Yüzlerce yıl Anadoluda Haçlı ordularına karşı göğsünü siper etmiş bir milletin torunları şimdi daha düne kadar önünde eğilen batılı batıl kafalı toplumların değerlerine teslim olmuş, dejenere ve "batı standartlarına yakın bir gurup" olarak tanımlanabiliyorsa ve bundan rahatsızlık duymuyorsa yazıklar olsun. Bu düşmanın savaşı bir yönü ile kazandığının ve içimizde batı kafalı devşirmelerini yetiştirebildiğinin bir işareti ve belirtisi değil midir?
Dans, ilk defa Kanuni zamanında Fransa'da yapılmaya başlanmıştı. O zaman Osmanlı İmparatorluğunun sınırları Avrupa’nın ortalarında idi ve Fransa'ya dayanıyordu. Bu dans denen “melanetin” ilk yapılmaya başlandığını duyan Kanuni, zamanın Fransa Kralına bir mektup yazdı. Kanuni'nin Fransa Kralına yazdığı tarihi mektup aynen şöyledir:
“Ben ki, kırk sekiz krallığın hakanı Kanuni Sultan Süleyman Han'ım. Sefirimden aldığım rapora göre, memleketinizde dans adı altında kadın erkek birbirine sarılmak suretiyle insanlar arasında oyun oynanmakta olduğunu işitmiş bulunmaktayım. Hem hudut olmaklığımız dolayısıyle, iş bu rezaletin memleketime de sirayeti ihtimali müvacehesinde Name-i Hümayunum elinize ulaştığından itibaren derhal son verilmediği takdirde, bizzat Ordu-yu Hümayunumla gelip men'e muktedirim!..” Rivayete göre, Kanuni'nin bu mektubundan sonra Fransa'da yüz sene dans yapılmamıştır.
küçük bir not aktaran, paylaşan benden, bakın kardeşlerim oku emrini çoğu insanlar yanlış anliyor. saniyorlar ki oku demek universitelerde haramlarin içinde elin gavurunun yalan yanlış dersini okumak.
ayette geçen oku emrini iyi anlamak gerekiyor. Allahın celle celalüh adiyla oku.
ikra.
yani bizim ilk okuyacagimiz şey Allahın celle celalüh adiyla başlayan, uhrevî ilimler.
bundan sonra temel olan, ve gereken ilimleri öğrendikten sonra tarihte okumamiz lâzım, buna bilimde eklenebilir, matematikte, vs vs
AMMA unutma,
evvela uhrevî sonra dünyevi.
öncelik ahiret, sonra dünya.zira cok duydum, evladim okulunu oku sonra ilim ogrenirsin.
benim gozumde bu anne diyor ki evladim dünyan için çalış.
yarina birakmak, ertelemek şeytanın vesvesesidir.
kim diyor yarin daha dünyada hayatta olacağın.malesef bu zamanda dünyevi ilimler bitmiyor, okul sonra üni diyorlar sonra diploma al diyorlar sonra çalış diyorlar sonra evlen eee noldu senin ilmin, farz namazlarin, sünnet ibadetlerin, zikirlerin, hatim ve cuzlerin????
neyse simdi bu konu uzadikca uzayacak, kisa keseyim ben.
okumaktan vazgecmeyin.
kitap okumayi sevin.
inanin bana insanlardan daha iyi dost, daha iyi derttas ve huzur kaynagidir.
siz hic yeni bir kitap almanin sevincini yasadiniz mi?
o kitabi okuyup not almanin yeni bilgiler ogrenmenin huzurunu hissetinizmi.
dunya ile alakanizi kesip kitabin icinde yasamayi tattinizmi.
tadin.
hissedin.
o huzuru yakalayin, o sevinci kaybetmeyin.
vesselâmŞimdi ise yine Fransız bir gazeteci hakkımızda neler neler yazabiliyor ve düşünebiliyor. Elbette ona düşen böyle düşünmektir de bize düşen nedir.
Lazımlık yakın tarihe kadar pek çok evde var olan genelde yaşlıların ya da çocukların tuvalete gitmek yerine ihtiyaçlarını giderdikleri leğen biçiminde bir kaptır ki bazı ailelerde tuvalet ihtiyacı için değilde ev içinde lavabo gibi ibrikle su dökülerek el ağız yıkandığı ve hatta içine yaşlıların abdest aldıkları bir kap olarak kullanılmış ve artık tarih olmuş bir kaptır. Ancak lazımlık aslen avrupadan gelmiş bir kaptır ki özellikle Fransada ve diğer avrupa ülkelerinde halk tuvalet ihtiyacını lazımlığa gidermekte ve lazımlıklardaki pislik sokaklara dökülmekte idi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Misk-i Amber Kokulu Defterim
Randomبِسْــــــــــــــــــــــمِ اﷲِارَّحْمَنِ ارَّحِيم Esselamü Aleyküm Ve Rahmetullahi Ve Berekatühü (Gül Kokulu Defterim kitabının devamı) "...Ey Rabbim! ilmimi artır de." (Taha: 20/114) "İnsanoğlu öldüğü zaman bütün amellerinin sevabı da sona erer...