Bana Yardım Eder Misin? || jjk

-21-

Yediğim çikolatanın son parçasını azıma attığımda Eun Ji'nin dikkatini çekmek için nefes verdim. Hemen kafasını kaldırıp çaktırmadan bana baktı, gözlerimle kalkmamız gerektiğini gösterdim. Kafasını sallayıp elindeki telefonu cebine sıkıştırdı ve aynı anda ayağa kalktık.

"Bizim gitmemiz gerek çocuklar. Sonra görüşürüz."

Taehyung dudak astı. "Hey daha oturalı yirmi dakika olmadı. Biraz daha otursanız olmaz mı? Hem ne güzel eğleniyorduk."

Taehyung, Eun Ji'ye gitmesini istemediğini açık açık belirten bir şekilde baktığında istemsizce gülümsedim. Eun Ji'den hoşlanıyordu ve bunu anlamak için büyük bir çaba sarf etmeme hiç gerek kalmamıştı. Kendisi bunu zaten çokça belli ediyordu, şuan olduğu gibi. Benim bunu fark etmem önemli değildi, önemli olan Eun Ji'nin fark etmesiydi. İçimde bir ses fark ettiğini söylüyordu ama emin değildim. Çünkü Eun Ji'de Taehyung gibi bazen ters köşe yapabilecek bir kapasiteye sahipti.

"Eun Ji tarih ödevini yapmamış onu yapacağız birlikte, Taehyung. Fizik sınavına çalışmaktan ödevini unutmuş."

Yalan söylemiştim.

Eun Ji kaşlarını çatarak bana bakarken Jungkook, Jimin ve Taehyung onu haline gülüyordu. Bana sonradan kızacağını bilsemde umursamadan kolumu omzuna attım. "Eğer ödevini yapmazsak Bay Jung'un nasıl kızacağını biliyorsunuzdur."

Kolumu sıkan Eun Ji'ye gülümsedim. O sırada Jungkook dikkatimi çekmek için omzuma dokunmuştu. "İsterseniz ben yardım edebilirim. Sözel derslerim iyi."

Omzumdan vücuduma yayılan karıncalanmanın etkisinden çıkmam zor olmuştu ama üstüsinden gelmiştim. Resmen bir dokunmaya tüm dengemi bozabilecek bir kapasiteye sahipti. Düşüncesi ne kadar saçma ve olanaksız gelsede gerçekti işte. Bazen Jungkook'un sihirbaz olup olmadığından şüpheleniyordum. Bir dokunuş veya bakışla insanların dengesini bozan zararlı bir sihirbaz.

"Biz yaparız Jungkook, senin gelmene gerek yok. Hem alt tarafı ödevi benden geçirecek o kadar."

Dişlerini göstererek gülümsedi. "Peki, teklif var ısrar yok."

Üçünede veda edip kantinden çıktığımızda Eun Ji tahmin ettiğim gibi direk beni sorguya çekmişti. "Neden yalan söyledin? Tarih ödevi yok ki. Ödevi geçtim tarih dersi yok bugün Yeon. Ne oldu söylesene? Nereye gidiyoruz?"

"Biz dün Mark ve Jihoon ile Sang Hee hakkında konuşmaya karar vermemiş miydik? Evet vermiştim. Şimdi bu kararımızı gerçekleştirmeye gibiyoruz Eun Ji. Bana sakın unuttum deme."

Zoraki bir şekilde sırıttı. "Aklımda çıkıvermiş." Hemen ciddileşti ve parmağıyla kantini gösterdi. "Hepsi Taehyung yüzünden. Hep kafamı karıştırıp duruyor ya. Kantindeyken gelmiş bana yarın okul çıkışı bişeyler yapalım mı diyor. Ben de hemen teklifini kabul ettim ama sonrada bana neyi sevip sevmediğimi sorup durdu."

"Sen de sorduğu her soruyu çok güzel cevap verdin ama." Sinsi yüz ifademi takındım. "Ve dana sonra aynı soruları sen de onu sordun. Yanlış mıyım?"

Ellerini kaldırıp pes ettiğini gösterdi. "Tamam ya sen haklısın. Sordum. Gülünce azı kare oluyor ya çok şapşik bişeye benziyor o zaman. Elimde olmadan konuşmak istiyorum onunla. Ama ne yapayım çok tatlı şerefsiz."

Kendimi tutamayıp kahkaha atmaya başladığımda Eun Ji'de kısa süre sonra bana katılmıştı. Şu işlerimi halletikten sonra hemen onu sorguya çekmem gerekiyordu. Kesin Taehyung'dan hoşlanıyordu ama bunu ondan duymak daha keyifli olacaktı. Kesinlikle onunla uğraşmak için bazı bilgiler edinmem gerekliydi. Sonuçta kankalık bunu gerektirir.