Yeni Başlayanlar İçin Erkek Anatomisi

Hayal Ürünü Erkekler

Filmlerde/dizilerde, kitaplarda gördüğüm erkek karakterlere o kadar çok gülüyorum ki gözlerimden yaş geliyor. Hepsinin uydurma olduğunu bilmek, fazlasıyla ironik. Hikayeler üzerinden giderek örnek vereyim. (Aşırı realist bir yazıdır, küçük çocukların okumaması şiddetle rica olunur.)

Rapunzel

Ben bu hikayeyi neredeyse ana okulundan beri okuyorum/birileri bana okuyor. O yüzden bence bu hikayeyi çoğu kişi biliyor.

Hikayedeki hanım ablamız bir cadı tarafından büyük bir kuleye hapsedilmiş ve saçlarının da maşallahı var. Cadı ara sıra geliyor "Rapunzel uzat saçlarını" diye bağırıp kızın saçına tutunarak yukarı çıkıyor. Bir kere Türkiye'deki teyzelerden birsinin cadı olduğunu varsayalım, sizce o kadın o saça tutunarak yukarı çıkabilir mi? Ki Türkiye'deki teyzelerin çoğunun balık etli ve sürekli romatizmalarından şikayetçi insanlar olduğunu varsayarsak... Koskoca kule yapmışsın, kenarından köşesinden altından üstünden bir tanecik kapı, hiç olmadı camın önüne merdiven dayamak çok mu zor?

Ayrıca Rapunzel onca yıl orada ne yeyip ne içmiş? Tuvaletini nereye yapmış? Suyu nereden bulmuş? O saçları nasıl yıkamış? Ayrıca bu kız saçını nasıl kurutmuş? Saç kurutma makinesiyle kaç saat güreş tutmuş? Bu elektrik faturasını kim ödemiş? Saçını bir defa yıkamak için bir şişe şampuan kullanması gerekir ve bir şişe şampuanında 10 lira olduğu düşünülürse ben iyice saçmalıyorum.

Yakışıklı prens ormanda yeni arabasıyla tavşanlara hava atarken, Rapunzel'i görür ve aşık olur. Kulenin yanına gider ve Rapunzel'e seslenir.  Daha sonra Rapunzel saçlarını kuleden aşağı sarkıtır ve prens kızın saçına tırmanmaya başlar. Hikayede prens azimle tırmanıyor ama gerçek hayatta böyle olabileceğini hiç sanmıyorum.

"Ya gerizekalı Prens Charming, pis botlarınla saçlarımı kirletme, ya hayvan yavaş asıl saçımı acıtıyorsun üf gerizekalı ya."

"Sus lan tohumunu kopardığımın kızı."

Prens en sonunda kuleye tırmanır. Ama prensese aşık olacağı konusunda şüphelerim var. Bir kere bu kızın odasını büyük ihtimalle bok götürüyor çünkü neredeyse Rapunzel'in tüm abidik gubidik versiyonlarını bilen birisi olarak kitabın tek bir bölümünde bile "Rapunzel bu gün temizlik yapıyor." cümlesi geçmedi. Ayrıca kitapta "Rapunzel bu gün banyo yaptı." cümlesi de geçmiyor. Kız bütün gün sadece saçını tarıyor. Bu arada bu kızın bıyıkları, kaşları, bacağındaki kıllar ne alemde? Güzelim benim senin oraya domuz bağlasan durmaz, kedi yavrusu odaya girse kaybolsa AKUT bile bulamayacak gelmiş prens sana aşık mı oluyor? Yapmayın lütfen. Eğer aşık olduysa da Rapunzel arkadaşımız bu prensi hiç kaçırmasın hemen evlensin.

Pamuk Prenses

Bu da yine çok bilindik bir hikaye, bir cadı var her zamanki gibi, bir de sanırım bu kadının kafada tahtaları eksik, aynayla konuşuyor her gün. "Ayna ayna söyle bana benden güzeli var mı?" şeklinde bir soru soruyor ki bu da bir çok küçük çocuğu etkiliyor. Yedi yaşındaki kız aynanın karşısında "Benden güzeli var mı?" diye soruyor. Al sana küçük yaşta ego patlaması, kız onca sene kendini güzel zannediyor, annesi tarafından "Güzel kızım benim" diye seviliyor, sonra angus bir erkek gelip buna "Sendeki tip orangutanlarda yok lan ahahah" diye kızın kalbini kırıyor. Sonrada ortalıkta "Ben çok çirkinim" diye gezen kızlar oluyor. Dünyadaki kadınların %98'i kendini çirkin hissediyormuş, bence bunun tüm suçlusu bu cadı kadın arkadaşlar. Bir dava açsanız kazanırsınız bence bu da güzel fikir. 

Her neyse, bu cadı kadın bir gün kendisinden daha güzel bir kıza denk geliyor, bir avcı çağırıp kızı öldürüp kalbini istiyor. Yav kadın, işin gücün yok mu senin? Gidip kendini güzelleştireceğine kızı öldürmeye çalışıyorsun. Ondan sonra vay efendim dünya barışı olsun insanlar ölmesin. Daha küçük yaştan bize kendimizden daha güzel/başarılı/yetenekli insanları sırf kıskançlık için öldürmeyi üstü kapalı bir şekilde anlatan bir hikayeyle dünya barışına kesin adımlarla ilerliyoruz. (Fazla saçmaladım.)