[ TANITIM ]
-" Bazen her şey istediğimiz gibi gitmez. "
Her zaman sessiz kaldım. Çünkü sessiz kalanlar iyi bilirler; konuşup uzun uzun anlatmanın hiçbir yararı olmaz bazen. Bazı insanlar saatlerce konuşup anlattığında değil, uzun uzun sustuğunda seni anlayabilir. Çünkü insanlar böyledir ve siz, anlattıklarınız karşısında susulmasındansa anlatmamayı tercih edersiniz.
Ben hep güler yüzlü bir insan olarak bilindim ama ne yazık ki bir Polyanna değilim. Güçlü biri de değilim çünkü ağlamamak için direnmek çok saçma, şimdiye kadar da hiç başarılı olamadım. Kendimi yiyip bitirmek en sevdiğim yemeklerin başımda gelmeye başladı.
Sonra neden böylesin, ne derdin var gibi sorular ardı ardına geliyor ve susmak konusunda rütbe atlıyorsun.
Zaman çok hızlı geçiyor. Bir süre sonra mutluymuş gibi görünmek bile yaramıyor, çünkü her güzel şeyin bir sonu olduğu gibi bununda sonu olduğunu biliyorum.
Hakkımda fındık kabuğunu dolduracak kadar bilgisi olmayan insanlar akıl vermeye kalkıyor. 'İyi olman gerekiyor' evet biliyorum. 'Tatlım, hepsi geçekecek.' Hayır!geçmeyecek.
Mutlu son sadece masallarda olurdu. Bir şeyler geçecekti, evet ama geçecek olan sadece zamandı. Başka hiçbir şey değil.
Düşünmek bazen işkenceden farksız oluyor. Boğazım acıyor. Düğüm oldu yine, tutuyorum kendimi ama boşuna. En zoruma gidense beni anladığını düşündüğüm kişiler de anlamıyor aslında. Fikirleri olmadığından susuyorlar,dinliyorlar sanıyorum.
Bu yüzden ben her ne yaşadıysam içimde yaşadım. Anladım ki mutluyken cennet, mutsuzken cehennem oluyor dünya. Şimdi de o cehenmemi yaşıyorum.
Kurduğumuz planlar her zaman gerçek olmuyor. Hani biz buna şans diyip geçistiriyoruz. Benimki de şanstı belki ama eşşek şansı...
Hiçbir zaman kendimi şanslı görmedim. Hala da görmüyorum.
Mutlu olamıyorum. İstiyorum tabi ama hayat durup bir mucize bekleyecek kadar uzun değil. Bunu babamı kaybettiğimde anladım. İnsanın ailesi en son aklına gelir. Hatta gelmez bile. Kim düşünür ki bir gün öleceklerini... Bende düşünmedim. O kadar ani oldu ki herşey. Ona son kez sarılamadığım için kızgınım kendime. Son kez öpemediğim için kızgınım...
Geri dönüş yok biliyorum ama bir umut kandırıldığımı düşünüdüm. Sanki bir yere gitmiş gelecekmiş gibi geliyor hala. Bu alışılacak bir duygu olsaydı keşke,değil malesef. Yine gülüp eğleniyorum belki ama bir yanım hep eksik kalacak ve o eksiklik hiç dolmayacak. Farkındayım diğer bütün acı gerçeklerin farkında olduğum gibi.
Hayatımın en kötü günüydü anlayacağınız kadarıyla. İşte o gün anladım herşeyi. Şanssızlığı, plansızlığı, duygusuzlu, hayal kurmaktan vazgeçmeyi, aşkı... Yitirdiğim acıma duygusunu...
Sanki sadece bana böyle davranıyor gibiydi hayat! Salak olmadığımı biliyorum ama safım..
Pardon saftım.. Geç de olsa çevremdeki insanların kalitesini anladım ve noktayı koydum.
Yalnızlığı seçtim...
Yaşadıklarından ders çıkaran biri olarak artık yalnızım. Yani tabiki yine çevremde embesil sürüsü olacak ama göründüğüm gibi olmayacağım. Hayat polyannalara güzelse bende artık onlardan biriyim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÇAKMA POLYANNA #Watty2016
General FictionYaşadıklarından ders çıkarıp yalnızlığı seçen, annesiyle ve erkek kardeşiyle taşındığı şehirde, duygusuzluğu, kalpsizliği ve mutsuzluğu gizleyen, çakma polyannayı oynayan, zamanla popüler olup sınırları aşan bir genç kız. 17 yaşındaki İzel Aras , g...