17 "İspanya"

76.2K 5.7K 1.1K
                                    

ALİ

Kurt ve karısı sonunda gelmişti...

Gelişleri tam bir kaos ortamı yaratmıştı. Ne kadar dik durmaya çalışsalar da dedem onları affetmeyecek gibi gözüküyordu.

Akşam birden odaya el ele girmeleri herkesi şok etmişti.

Oysaki Berva Kurt'la evleneceğini sanıyordu...

Kurt zorla evlenmesine karşı çıkmıştı.

Ne kadar evlilikleri formalite icabı olsa da birbirlerine bakışları net bir şekilde belliydi. Kurt o kıza deli gibi âşıktı, aynı şekilde Beliz de ona âşıktı.

Beliz Kurt'a baktığında bakışları yumuşuyordu. Sesinin titrediğine bile şahit olmuştum. Aralarında gerçekten büyük bir aşk vardı. Henüz itiraf edemeseler de birbirlerini çok sevdikleri belliydi.

Aralarındaki yaş farkı onları etkilememiş gibi gözüküyordu. Beliz Kurt'a göre oldukça kısaydı, Loya bile abisinin yanında kısa kalıyordu.

Beliz Kurt'un heybeti karşısında küçücük kalıyordu. O enine boyuna sert bir adamdı. Belli ki bu küçük kız onu biraz da olsa yumuşatmıştı.

Çok şükür ki Kurt iki yıl yattığı cezaevinden çoktan kurtulmuştu. Kader ise onları bir araya getirmişti. Cezaevinden çıkar çıkmaz kendini onun yanında bulmuştu.

Beliz'in babası kendi kızını Kurt'a emanet etmişti. Hiç tanımadığı bir adama güvenmek zorunda kalmıştı. Beliz'in üvey annesi onu evden atınca Kurt onun sığındığı liman olmuştu.

Çok güzellerdi...

Bir gün Loya bana böyle baksa mutluluktan kafayı yerdim herhâlde...

Loya'nın uyanmasını beklemeden banyoya girdim ve ardından kahvaltıya indim.

Eylül kolumu dürttüğünde ona baktım.

"Dedem kahvaltıyı Beliz'e yaptırıyor." Dedi.

Güldüm ve bir şey söylemedim.

Gözlerim Berva'ya kaydığında suratının asık olduğunu fark ettim.

Ee tabi normaldi, Kurt onu almamıştı. Kendi kendilerine gelin güvey olmuştular. Dün Kurt olmadan isteme faslı gerçekleşecekti ki Kurt Beliz'le el ele içeriye girmişti.

'Beliz benim karım...' Derken o kadar gururluydu ki, kendimi romantik bir film izliyormuş gibi hissetmiştim.

Her şey film gibiydi, onların evlilikleri yolunda gidecek gibiydi...

Çok geçmeden Beliz elinde kuymakla birlikte masaya geldi ve yavaşça ortaya bıraktı.

"Afiyet olsun." Dedi.

Kendine güveniyor gibiydi, sesi gayet mutluydu.

Önce dedem kuymağın tadına baktı. Sonra babaannem, en son ise hepimiz tadına bakmıştık.

Şaşkınca karşımdaki kıza baktım.

Babaannemin yaptığından bile güzel olmuştu!

Loya tam karşımda oturuyordu. Gözlerimiz buluştuğunda bakışlarını kaçırdı.

"Bu kızın bunu yapabileceğine inanmıyorum, gidip birine sormuştur!" Dedi Berva, Beliz göz devirdi.

"Elim lezzetliyse ben ne yapayım?" Eylül Beliz'e göz kırptı.

"Birine sorsa ne sormasa ne, gayet güzel olmuş!" Diyen yengeme baktım.

"Aman anneciğim biri yardım etmiştir mutlaka!" Beliz, Berva'nın alaylı tavrına karşı yine göz devirdi.

Yüreğimdeki Sarmaşık (KARADENİZ SERİSİ-II)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin