ALİ
Heyecanla aldığım güle baktım. Kokusunu içime çekerken gülümsedim.
Loya gibi kokuyordu...
Tabii benim için Loya'nın kokusu paha biçilemezdi. Onun kokusu olmadan yaşayamazdım. Eve gider gitmez gitarımı çalıp ona şarkılar söyleyecektim.
Söz vermiştim, sözümü tutacaktım.
Eve geldiğimde arabamı park edip indim. Zile bastığımda kimse kapıyı açmadı. Annemlerin komşuya gittiğini hatırladım. Loya da uyuyor olmalıydı.
Anahtarla kapıyı açtığımda gülümsedim. Bakalım meleğim beni görünce ne yapacaktı?
Sessiz adımlarla odamıza girdiğimde ışığı yaktım.
Bir anda yatağı boş görmemle gülümseyen yüzüm soldu.
Yoktu!
Telaşla odanın içerisine bakarken banyoya koştum. Banyoda olmalıydı, boşuna telaşlanıyordum...
Banyoya girdim.
"Loya, burada mısın?" Banyoda da yoktu!
Hemen odanın her köşesine bakmaya başladım.
"Bak, eğer beni kandırıyorsan komik değil! Korkmaya başlıyorum, çık ortaya!" Şaka yapıyor olmalıydı!
İçimdeki korku her geçen saniye büyürken hemen onu aradım.
Telefonu evde çalıyordu!
Öfkeyle telefonumu yatağa fırlattım. Telefonu yanında değildi!
Kapının çaldığını duyar duymaz koşarak açmaya gittim.
Hayal kırıklığıyla anneme baktım...
Gelen Loya değildi!
"Oğlum, ne oldu?" Annem anlamayarak bana bakıyordu. "Loya yok!" Diye bağırdım. Annem şaşkınca durdu. "Nasıl yok? Yarım saat önce evdeyim diye beni aradı!"
Sinirle kapıya sert bir tekme attım.
"Yok işte, yok! Beni kandırıyorsunuz değil mi? Hepiniz birlik olup bana şaka yapıyorsunuz, korkmamı istiyorsunuz!" Annemin gözleri doldu. "Oğlum korkutma beni, şaka falan yapmıyoruz! En son uyuyacağını söyledi." Hilal bana yaklaştı. "Her odaya baktın mı? Bahçededir belki, hava alıyordur?" Dedi.
Hızlı adımlarla bahçeye çıktığımda adını zikrettim.
"Loya?!"
Ses yoktu...
Her yeri aramıştım, yoktu işte!
Kalbime bir ağırlık çökerken eve girdim.
"Yok, yok anne!"
Delirecektim, kafayı yiyecektim!
Aklıma gelen fikirle birlikte hızla arka bahçeye gittim.
Burada ne işi olabilirdi ki? Yine de bakmak istemiştim.
"Loya'm, sevdiğim?" Diye seslendim.
Gözlerim dolduğunda tutunacak bir şey aradım. Gözlerim kararıyordu...
"Nereye gittin? Neredesin, yanında kim var? Delireceğim, Allah'ım sen bana sabır ver..." Acıyla fısıldadım.
Bir yere gidecek olsa önceden bana haber verirdi. Kafasına göre gitmezdi ki!
Yere çöktüğümde nefes bile alamıyordum...
"Loya'm..."
Gözyaşlarımı tutamazken öfkeyle yere vurdum. Karıma sahip çıkamamıştım!
![](https://img.wattpad.com/cover/138780875-288-k927688.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yüreğimdeki Sarmaşık (KARADENİZ SERİSİ-II)
Ficción GeneralAdam istemeye istemeye geldiği düğünde sıkıntıyla rastgele bir masayı seçip oturdu. Gözleri gelin ve damada kaydığında bir süre onların dansını izledi. Tam bakışlarını çekecekti ki gördüğü altın sarısı saçlarla birlikte adeta dili tutuldu. "Anneciği...