ALİ
Gözlerimi açtığımda yavaşça gerindim ve yanıma baktım.
Yoktu...
Telaşla ayağa kalkarken uyku mahmurluğuyla birlikte sendeledim. Düşmekten son anda kurtulmuştum.
"Ali?" Loya'nın sesini duymamla birlikte arkama baktım.
"Loya?" Dedim ve hızla onun yanına gittim. "Neredesin sen?" Kaşlarını çattı.
"Banyodaydım." Dedi soğukça.
Onu göğsüme çektim.
"Ben bir an için korktum sadece..." Dedim.
"Gittim mi sandın?" Alayla güldü. "Gidersem eğer tam giderim, merak etme yani." Kaşlarımı çattım.
"O ne demek?" Diye sordum.
"Yani ancak cesedemi bulursun demek." Şaşkınca ona baktım.
"Loya!" Sesimi yükselttim. "Ne cesedi lan?!" Diye gürledim.
Loya dudaklarını aralamış kısık gözlerle beni izliyordu.
"Saçmalama ulan, kafayı yedirme bana!" Onun başını göğsüme yasladım. "Ben sensiz yaşayamam." Dedim.
"Ne oldu, korkar mısın?" Sesi alaycı ve sertti.
"Loya ne olur bana bunu yapıp durma..." Saçının kokusunu içime çektim. "Benden nefret ettiğini biliyorum. Tamam beni sevme ama böyle korkutma, gerçekten canım acıyor." Dedim çaresizce.
Loya iç çekti.
"Kendimi öldürsem bile haksız olmadığımı biliyorsun değil mi?" Dedi.
"Loya-" Telaşlı sesimle birlikte sözümü kesti.
"Merak etme, ben öyle bir şey yapmam. Senin için cehenneme gitmem fakat sana gerçek hayatta cehennemi yaşatabilirim." Benden uzaklaştı. "Ben Şeyma'yla buluşacağım." Kapıya yanaştı.
Yutkunamazken titrek bir nefes aldım.
"Kocanım ben senin, benden izin alman gerekir!" Dedim sert bir sesle.
"Laz kızı izin almaz." Dedi ve kapıyı açıp odadan çıktı.
Öfkeyle duvara sert bir tekme attım.
6 AY SONRA:
Yine sahile gelmiştik...
Her ay gelmeden duramadığımız, kimsenin olmadığı sessiz ve güzel bir sahildi.
Serin hava rüzgâr vurdukça iyice soğuklaşıyordu. Loya kalın giyinmesine rağmen yine de üstüne örtü almayı unutmamıştı.
Alparslan ve Eylül yaktığımız ateşle birlikte birbirine aşkla bakıyorlardı.
Eylül ise Alparslan'ın yoğun bakışlarına dayanamadı ve bakışlarını kaçırdı.
Alparslan onu dikkatle tutup göğsüne yasladı. Saçını öpücüklere boğdu.
"Ya..." Eylül güldü. "Ben oğluşumu özledim, keşke burada olsaydı miniğim." Dedi.
"Sadece buradayken yanımıza gelmiyor." Dedi Alparslan.
"Doğru ama o yanımda olmayınca da gözlerim onu arıyor. Elimde değil, ne yapayım?" İmrenerek onlara baktım.
Bakışlarımı kaçırdım ve ateşi izlemeye devam ettim.
"Haydi şarkı zamanı!" Dedi Eylül. "Böyle suskun suskun oturacağınızı mı sanıyorsunuz?" Sesi hafif alaycıydı.
Başımı salladım ve gitarımı elime aldım.
![](https://img.wattpad.com/cover/138780875-288-k927688.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yüreğimdeki Sarmaşık (KARADENİZ SERİSİ-II)
Fiksi UmumAdam istemeye istemeye geldiği düğünde sıkıntıyla rastgele bir masayı seçip oturdu. Gözleri gelin ve damada kaydığında bir süre onların dansını izledi. Tam bakışlarını çekecekti ki gördüğü altın sarısı saçlarla birlikte adeta dili tutuldu. "Anneciği...