LOYA
Başımı cama yasladım.
Ne kadar sessiz sessiz ağlamaya çalışsam da ara sıra iç çekişlerim duyuluyordu.
Göz ucuyla Ali'ye baktığımda direksiyonu sıktığını gördüm. Bana hiç bakmadan yolu izliyordu...
Bakışlarımı yeniden cama çevirdim.
"Ağlama..." Dedi.
Şaşkınca ona baktım.
Üç saattir yoldaydık, ilk kez bir şey söylemişti.
"Ağlamıyorum." Dedim.
Ali direksiyonu daha çok sıktı.
"Ağlamanı istemiyorum!" Resmen tıslamıştı!
Öfkeyle radyoyu açtım.
"İyi işte, şimdi duymazsın." Dedim.
Ali radyoyu kapattı.
"Kaç saattir ağlıyorsun!" Diye homurdandı.
"Bırak ya, ağlamam hoşuna gider!" Kaşlarını çattı.
"Saçma sapan konuşma!" Derin bir nefes aldı. "Acıktın mı?" Burmumu çektim.
"Hayır." Dedim.
Ali ofladı.
"Senin derdin ne Loya?!" Dedi.
"Beni anlamıyorsun, oturup konuşmak yerine kızıyorsun! Bana basitsin dedin, toz konduramadığın karına basitsin dedin..." Gözyaşlarımı sildim. "Ben basit olacak ne yaptım ki? Düşünsene Enes beni seviyor ve sen benimle evlenmek zorunda kalıyorsun. Ne yapardın söylesene!" Dedim.
Ali birden gaza yüklendi.
"Bana söyleseydin, bu kız sana saplantılı deseydin! Sana kızacak hâlim yoktu ya, bir çözüm yolu bulurduk!" Dedi.
"Bulamazdık Ali, bulamazdık! O kız normal değil, sırf senin için intihar etti! Ne yapsaydım, benim yüzümden bir can gitseydi mutlu olamazdım ki!" Göz devirdi.
"Ben öldüm Loya! Âşık olduğum kadın iki yıl boyunca bana eziyet etti! Benimle uyumak istemedi, anlıyor musun?" Dedi.
"S-Sen bana âşık değilsin!" Güldü.
"Saçma sapan konuşuyorsun yine!" Öfkeyle ona baktım.
"Beni gerçekten basit bir kadın olarak mı görüyorsun?" Diye sordum.
"Üç saattir buna mı ağlıyorsun?" Bana baktı. "Gözlerin nasıl kızarmış..." Dedi.
"Seni sevdiğime inanmadığına mı ağlayayım, benim Berat'ı sevmemi düşünmene mi, neye ağlayayım?" Dedim.
"Şu adamın adını ağzına alma!" Öfkeyle direksiyona vurdu. "Sen benim karımsın, onun değil!" Sinirle güldüm.
"Bunu bile bile bana niye eziyet ediyorsun?" Ali cevap vermedi.
Evdekilerle doğru dürüst vedalaşamamıştım...
Ben annem olmadan ne yapardım?
Eylül'le dertleşmeden, babamı görmeden, abime sarılmadan...
Aklıma yeğenlerim gelince yeniden gözlerim doldu.
Lina daha yeni doğmuştu. Onu çok seviyordum, bir daha kim bilir ne zaman görecektim...
Telefonumu çıkardım ve Beliz'e mesaj attım.
"Yengem, uyudun mu?"
Hiç değilse yalnız değildim...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yüreğimdeki Sarmaşık (KARADENİZ SERİSİ-II)
Fiction généraleAdam istemeye istemeye geldiği düğünde sıkıntıyla rastgele bir masayı seçip oturdu. Gözleri gelin ve damada kaydığında bir süre onların dansını izledi. Tam bakışlarını çekecekti ki gördüğü altın sarısı saçlarla birlikte adeta dili tutuldu. "Anneciği...