LOYA
Ali anlamayarak bana bakıyordu.
"B-Ben bir şey mi yaptım yoksa, eğer istemeden seni kırdıysam-" Onun sözünü kestim.
"Yeter Ali, lütfen sus!" Saate baktım. "Ben gitmek istiyorum." Dedim.
Ali ellerini belime sardı.
"Aşkım bir şey olduysa lütfen söyle, ne var o mesajda?" Omuz silktim.
"Sıkılmış olamaz mıyım?" Saçımı öptü.
"Daha yeni geldik." Dedi.
Ellerini ittiğimde kaşlarını çattı.
"Loya!" Diye bağırdığında yutkundum.
"Ali sadece gitmek istiyorum, burada senin ailenle kalmak istemiyorum. Bunu söylemek istemedikçe beni zorluyorsun!" Diye kızdım.
Sinirle güldü.
"Neden Loya, ailem sana ne yaptı?" Sertçe kolumu tuttu. "Ulan ben sana olan aşkımdan size gelip iç güveysi oldum, sen şurada iki-üç gün benim ailemle kalamıyor musun?!" Dedi.
"Söylediğin gibi Ali..." Ona yaklaştım. "Bana olan aşkın, benim sana olan aşkım değil." Dedim.
Ali iç çekti.
"Bir tanem..." Bana sokuldu. "Bak sakin kalmaya çalışıyorum. Beni sinirlendirme tamam mı? Sadece birkaç gün dayan. Söz veriyorum sana dokunmayacağım, sen yeter ki aileme bir saygısızlık yapma." Güldüm.
"Saygısızlık?" Kaşlarımı kaldırdım. "Bu mu saygısızlık? Peki sana ne demeli, sonuçta benimle zorla evlenen sensin. Ben saygısızsam sen nesin?" Ali yeniden iç çekti.
"Zorundaydım diyorum, daha kaç kez daha söyleyeceğim?" Dedi. "Sanki senin teklifini kabul etseydim beni sevecektin... En fazla iki kere yemeğe çıkardık , sonra benden vazgeç derdin..." Gözlerine baktım.
"Demezdim Ali, eğer kabul etseydin belki de sana âşık olurdum! Benim için evlenmekten vazgeçseydin seni severdim, gerçekten bana değer veriyor derdim!" Dedim.
"Sana gerçekten değer vermesem böyle harap olur muydum? Geceleri içip içip sana yalvarır mıydım?" Dedi.
"Beni çok sevseydin teklifimi kabul ederdin-" Ali birden beni kendine çektiğinde az kalsın düşüyordum. Hemen beni tuttu ve belimi sıkıca kavradı.
"Ben sana aşığım kızım, bunu kabullen artık! Senin de beni sevdiğini biliyorum." Sinirle güldüm.
"Ben Trabzon'a dönmek istiyorum!" Dedim.
"Beni sevdiğini inkâr etmedin?" Dedi gülümseyerek.
"İnkâr etmekten bıktım..." Dudağımı öptü.
"Bence seviyorsun." Dediğinde ofladım.
"Çok sevdiğim için sana böyle davranıyorum değil mi?" Alaylı sesimle birlikte güldü.
"Kabul edemiyorsun..." Ben de güldüm.
"Sen buna inanıyor musun?" Yanağımı okşadı.
"İnanmak istiyorum sevgilim." Dedi.
Yavaşça elini ittim.
"Fazla inanmasan iyi olur." Dedim. "Bana uçak bileti al, ya da ben alayım." Ofladı.
"Loya yapma ne olur, zaten annemin içi içini yiyor. Şimdi gidersen iyice daralacak kadın, yazık günah da!" Göz devirdim.
"Bana yazık değil mi?" Diye sordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yüreğimdeki Sarmaşık (KARADENİZ SERİSİ-II)
Ficción GeneralAdam istemeye istemeye geldiği düğünde sıkıntıyla rastgele bir masayı seçip oturdu. Gözleri gelin ve damada kaydığında bir süre onların dansını izledi. Tam bakışlarını çekecekti ki gördüğü altın sarısı saçlarla birlikte adeta dili tutuldu. "Anneciği...