Cloves • Jikook ✔

★14★ Follow him

★ ★ ★

"Jeon Jungkook?!"

Yorgun gözlerimi araladım ve zar zor çıkan sesimle profesöre cevap verdim.

"Burda!"

Yemek yedikten sonra tüm akşam Namjoon hyung, Taehyung ve Jimin'le film izlemiştik.

Onlar yanımdayken kendimi bir gecelik de olsa güvende hissetmiştim.

Saat epey geç olduğunda ise bana iyi
dileklerde bulunup gitmişlerdi.

Sorun şu ki... Jimin'in giderkenki yüz ifadesi hiç hoşuma gitmemişti. Bana sanki onu sinirlendirmişim gibi bakmıştı.

Sonunda hepsi gittiğinde faturaların ödenmesiyle birlikte ısınan evimde mışıl mışıl uyumuştum.

Gerçi tamamen iyileşmediğim için yine sabaha kadar takır takır öksürmüştüm ama orası ayrı...

"Evet... Çizmeye başlayabilirsiniz."

Kalemimi elime aldım ve beyaz sayfaya iki çizik attım.

Gün bitecek gibi değildi.

Of...

Telefonum cebimde titrediğinde küçük bir korku dalgası tüm vücudumu sarmıştı.

Ya yine o numaraysa?

Yavaşça elimi kotumun ön cebine sokup telefonumu çekip çıkardım.

Mesajlar (1)

Kimden: Park Jimin

Günaydın ufaklık.

Nefesimi tuttum.

Bu ne şimdi?

★★★

Yazardan

Jimin gülümseyerek telefonu sehpaya koydu ve saniyeler içinde tekrar eski huysuz moduna geri döndü.

"Şunları elinden çıkart artık."

Sigarasından derin bir nefes çekip Namjoon'a söylenmeye devam etmişti.

Yine...

Genelde günün bu saatinde ona söylenirdi.

Çünkü Namjoon'un onunla bütün pis işleri yapıyor almasına rağmen bir türlü bu hastalığı yenemeyişi garibine gidiyordu.

Bir insan nasıl mikroptan, kirlenmekten korkardı?

Namjoon rahatsızca yüzünü buruşturup saatine baktı. İnsanların onu hastalığından dolayı yargılamasından nefret ediyordu.

"Sorun değil, ben rahatsız olmuyorum."

Seokjin elindeki ekmeği kemirerek içeri girip ona cevap verdiğinde Namjoon utanarak salonu terk etti.