Cloves • Jikook ✔

★31★ My clove

31: Benim karanfilim

Gaho - Stay here

İthaf: KookMinsBed 💕✋

Bu bölüm için çok uzun zaman beklediniz. Keyfini çıkarın...

★★★

"Neden kendi kafama göre evden çıkıyorsun?! Bu aralar her şey çok kritik bilmiyor musun? Emin ol... Bunun bir cezası olacak Jungkook. Bekle orada, hiçbir yere ayrılma geliyorum şimdi."

Dudaklarımı dişleyerek telefonumu kapattım ve hastane bahçesindeki banklardan birine oturup beklemeye başladım.

Kim bilir ne kadar korktu beni evde bulamayınca?

Hastaneye girip halam ve kardeşimin durumlarını sormayı çok istiyordum ama Jimin'den fazlasıyla çekiniyordum.

"Umarım iyilerdir. Tanrım... Lütfen onlara bir şey olmasın."

Omzumda bir el hissetmemle oturduğum yerde sıçramam bir oldu.

"Sikeyim!"

Yugyeom gülerek dolanıp yanıma oturdu.

"Hey hey! Sakin ol, benim."

Yüzümü buruşturdum. Taehyung'un yumruğundan dolayı sol gözü morarmıştı ve onu gizlemek için bir tenisçi şapkası takmıştı.

"Def ol git burdan. Sana hâlâ kızgınım. Ne yapmaya çalışıyordun markette? Şimdi de böyle samimi mi davranacaksın bana? Bundan sonra... hareketlerine çeki düzen versen iyi olur Yu."

Yugyeom sanki beni dinlemiyormuş gibi gülmeye devam etti.

Niye salak salak gülüyorsun be?

Sonra dudağının kenarıyla kuvvetli bir ıslık öttürdü.

"Götürün şunu."

Ne?

İri, takım elbiseli iki adam gelip kollarıma girdiklerinde neye uğradığımı şaşırmıştım.

"Ne oluyor be? Bırakın beni! Bıraksana lan!"

Çırpınıp bir tanesinin kasığına tekmeyi yapıştırdım ve elinden kurtulup Yugyeom'un piçimsi bakışlarının arasında hastane kapısına doğru koşmaya başladım.

Ama sert ayak sesleri durmadan beni takip ediyordu.

"Yardım edin! Güvenliik!"

Ama daha fazla koşamadan kolumdan tutulup geri çekilmiş ve ağzıma kapanan iri ellerle beraber kucaklanıp yaka paça bir minübüsün arkasına atılmıştım.

Jimin!

Jimin lütfen beni bul!

★★★

Taehyung

"İyi misin, hey? Aç artık şu gözlerini. Uyku numarasını asla yemem ben. Ah... Nerde kaldı ki bu sikik kıdemli?"

Tepemde söylenip duran aksi sesle beraber gözlerimi araladım.

Koluma serum takılmıştı.

Tanrım...

İğnelerden nefret ederim.

Uzanıp umursamazca kolumdaki serumu iğnesiyle beraber çekip attım.

"Namjoon hyung? Namjoon hyung nerede?"

Yoongi denen komiser bana dik dik bakıp hemşireyi çağırdı.