Cloves • Jikook ✔

★16★ I said who is he

Sana o kim dedim

★★★

Unlike Pluto - Everything black

Keyifli okumalar...

★★★

Birden kulakları tırmalayan bir siren sesi duyulduğunda Park Jimin tişörtümün eteklerini yumruklarına dolamış yüzündeki ulaşılmaz ifadeyle ince kumaş parçasını üstümden çıkarmaya çalışıyordu.

Tabi ben de felç olmuş bir şekilde buna izin veriyordum.

Nerden bakılırsa bakılsın bu siren benim kurtarıcım sayılırdı.

"Tüm Seul Park AVM çalışanlarının ve değerli müşterilerimizin dikkatine! Yangın alarmı! Lütfen herkes sakince binayı terk etsin!"

Onu hafifçe itip tişörtümü indirdiğimde ifadesiz yüzüyle bana baktı. Sonra yavaşça dudakları gerilip gözleri kısıldı.

Sinirli sinirli gülmesi beni fazlasıyla korkutmuş, tüylerimi diken diken etmişti.

"Sikeyim.."

Ellerini belimden çekip benden iki adım uzaklaştı ve gelirken bir kolinin üstüne bıraktığı pahalı kumaş ceketi üstüne geçirdi.

"Gel benimle. Buradan çıkalım bir an önce."

Uzanıp ellerimizi birbirine kenetlendiğinde hızlı adımlarla deponun içlerine doğru ilerlemeye başladık.

Nefes nefese kelimelerimi toparlamaya çalıştım.

Jimin konuşmadan, adeta beni sürüklercesine duvar dibine getirmişti. Sadece bir çatlaktan süzülen küçük bir ışık hüzmesi vardı burada.

Çıkış falan yoktu.

"Bu... Burada çıkış olduğunu sanmıyorum."

Havalandırmadan gelen yanık kokusu ise şimdiden ciğerlerimi yakmaya başlamıştı.

"Sen öyle san. Bu bina küçükken benim oyun evimdi."

Elimi bırakıp duvara yaslandı.

Beton duvarı eliyle yokluyor, arada parmaklarıyla tıklatıyordu.

Karanlıkta ne arıyordu?

Cebimden telefonumu çıkarttım ve şarjım az olmasına rağmen cimrilik yapmadan feneri açtım.

"Buldum."

Jimin eskimiş kalın demir plakayı kenara
kaydırıp içeri yoğun bir ışık hüzmesi girmesini sağladığında kendimi şaşırmaktan alıkoyamamıştım.

"Vay be..."

Kenara çekilip geçmemi beklediğinde hızlıca dışarı çıktım.

Burayı daha önce görmemiştim ama otobüsle geçerken görmüş olmam gerekiyordu.

Burası... AVM’nin arka tarafıydı.

İkimiz de dışarı çıktığımızda Jimin deliği yine o demir levhayla kapattı ve çalıların arasından geçip beni peşinden gelmem için çağırdı.

"Orada daha ne kadar dikileceksin?!"

Koşarak peşinden gittim ve garaj misali bir yere girdiğinde onu takip ettim.

"Bay Park? Neden burdayız?"

Bana neden ciddi misin der gibi bakıyordu?

Burnumu çekip sustum. Daha fazla salak gibi görünmek istemiyordum.