Ayın elemanı
★ ★ ★
"JEON JUNGKOOK!"
. . .
"Hemen ofisime gel!"
Jihyun Bey'in megafondan yükselen öfkeli sesiyle yerimden sıçradım ve elimdeki kabloyu sarmayı bırakıp elektronik bölümünden çıktığım gibi ofisin olduğu kata doğru son hız koşmaya başladım.
Onu bu kadar kızdıracak ne yapmıştım merak ediyordum doğrusu.
Koşa koşa yürüyen merdivenleri çıktım ve nefes nefese müdür odasının kapısında durdum.
"Tanrım, yardım et."
Nefesimi düzene sokar sokmaz sessizce eğildim ve kapıyı iki kere tıklattım.
"GİR!"
Nedense dizlerimin titremesine engel olamıyordum.
Yavaş hareketlerle odaya girip kapıyı kapattım.
Jihyun Bey pahalı takım elbisesinin içinde öfkeli yüz ifadesiyle masasında otururken, Jimin Bey de dağınık kumral saçları, üstündeki yırtık soluk renk kot ve beyaz, iç gösteren şifon gömleğiyle siyah deri koltukta uyuyordu.
Gömleğinin birkaç düğmesiyse açıktı. :')
Tanrım...
Sonra onu daha önce hiç uyurken görmediğimi fark ettim.
Gönül isterdi ki biraz durup onu inceleyebileyim ama Jihyun Bey bana kötü kötü bakarken bu mümkün değildi.
"Seni buraya neden çağırdığımı bildiğini düşünüyorum Jeon."
Başımı masumca iki yana salladım.
"Bilmiyorum efendim. Neden çağırdınız?"
Jihyun Bey bana sanki sabrını sınıyormuşum gibi bakıyordu.
"Çalışanlardan biri seni ceplerine bir şeyler doldururken görmüş."
Hayır.
İftira olduğuna emindim çünkü daha önce kasada çalışırken de bana garezi olan bazı çalışanlar hırsızlık yaptığımı söyleyerek iftira atmıştı.
Tabi ki de böyle şeylere tahammülü olmayan Jihyun Bey de beni kasadan almıştı ve bir daha olursa beni kovacağını söylemeyi de unutmamıştı.
Kendimi haklı çıkaramadığım için çaresiz peki efendim diyebilmiştim.
Bu sefer bunun olmasına izin vermeyecektim.
"Jimin hyung, şuna bakmanı istiyorum. Hyung!"
Jihyun Bey bilgisayarda kamera kayıtları olduğunu düşündüğüm birkaç yere tıkladı ve döner koltuğunda arkasına yaslandı.
Jimin Bey uyuduğu için şişen dudakları ve gözleriyle söylenerek yerinden doğruldu.
Uykusunun bu kadar hafif olduğunu hiç düşünmemiştim.
Pürüzlü sesiyle konuşmaya başladığında başımı ona çevirdim.
Son derece ciddi görünüyordu.
"Bana iş yerinde hyung dememen hakkında seninle uzun uzun konuştuğumu hatırlıyorum Bay Park."
Ellerini havaya kaldırıp gerindiği sırada şifon gömleği yukarı kalktı ve kaslı karnı meydana çıktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Cloves • Jikook ✔
Fanfic[Seul Park AVM] "Ben o gül bahçesindeki zehirli sarmaşığım Jungkook. Ve... Sana feci dolandım." ★★★ [TAMAMLANDI] "Avuçlarımdaki karanfil" (+taegi +namjin) Bölümleri yeniden bir araya getirmemde yardımcı olduğu için: @luvvggukie ' ye derin teşekkürle...