Cloves • Jikook ✔

★24★ Welcome to my darkside

İthaf:

hithatsmepeach bölümlerin sıkı takipçisi, gelecekten gelen okurum. Teşekkür ederim burda benimle olduğun için.

Bu bölüm sana. :’)
❤💛💚💙💜✋

Keyifli okumalar...

★★★

"Onu bayılttığına inanamıyorum!"

Jimin gözünden akan bir damla yaşla beraber, karanfilli sigarasından bir nefes çekti.

"Ya ne yapsaydım?"

Sol elinin içiyle gözyaşını silip duygusuzca masadaki ağzına kadar dolu küllüğü izlemeye devam etti.

"Ona aşığım."

Sessizce yutkundu.

"O bi’ gitseydi var ya... Evi ateşe verir, kendimi de odaya kilitlerdim."

Namjoon korkuyla Jimin’in omzunu
sıktı.

"Saçmalama Jimin. Onu bu kadar çok seviyor olamazsın! Kendi canından vazgeçecek kadar...?"

Jimin cevap vermedi.

Jungkook her şeyi öğrenmişti ve eninde sonunda ondan uzaklaşacaktı.

Kayıp gidecekti ellerinden...

Buna izin veremezdi.

Taehyung kendini çok suçlu hissediyordu.

Eğer telefonunu sessize almış olsaydı bütün bunlar yaşanmayacaktı.

"Ben... Özür dilerim, Jimin hyung."

Jimin onu duymazlıktan geldi. Bir süre Taehyung’la konuşmak istemiyordu.

Sinirliydi ve istemeden onu incitebilirdi.

"Hyung, lütfen böyle yapma! Ben... Nereden bilebilirdim?"

Jimin merhametsiz sert bakışlarını kuzeninin suçluluk dolu gözlerine mıhladı.

"Belki de o görüntüleri o sikik götünde taşımak yerine Namjoon’un her zaman yaptığı gibi bilgisayarına atmalıydın Taehyung! Neden bu kadar dikkatsizsin ki?! Her şeyi mahvettin, farkında mısın?!"

Taehyung’un alt dudağı titremeye, gözleri dolmaya başlamıştı. Neredeyse küçük bir çocuk gibi yere çöküp ağlayacak kıvamdaydı.

"Taehyung... Bence bir süre konuşmamanız ikiniz için de daha iyi olur. "

Namjoon ilk defa onunla bu kadar kibar konuşmuş olacak ki Taehyung ikiletmeden başını sallamış ve hissettiği ağır suçluluk duygusunu da yanına alarak tek kelime etmeden kapıyı çarpıp çıkmıştı.