Anneannemle dedemin bizim olayların üzerine barışmasının ardından salona oturmuş kutlama niyetine çekirdek çay keyfi yapıyorduk. Zengin olabilirdik ama çekirdek ve çay ikilisi ailemizin en önemli ikilisiydi tabii dedem ve Ayşenur Sultan ikilisinden sonra. Sohbet ederken bir yandanda klasik aile babası olan dedem televizyonda haber kanallarında geziniyordu. "Kapat şu televizyonu Mustafa ailecek sohbet ediyoruz burada." diyerek koluyla anneannem dedemi ittirdi. "Bırak bir dakika şuna baksana." dediğinde hep beraber televizyona döndük.
ŞOK ŞOK ŞOK GECELERİN YAKIŞIKLI PRENSİ OZAN GÜLTEKİN BU HAFTA DA BAŞKA BİR KIZLA PAPARAZILERE YAKALANDI. GİRDİĞİ VİLLAYA BİRKAÇ KIZIN DAHA GİRDİĞİ DE KAMERALARAMIZA YANSIDI. BELLİ Kİ GÜLTEKİN GRUP VELİAHTI TEK KIZLA YETİNEMİYOR BİRÇOK KIZ İLE VAKİT GEÇİRMEYİ SEVİYOR. BAKALIM GÜLTEKİNLER BU DURUMA NE YANIT VERECEKLER?
Bunun üzerine herkes Ozan'a döndü ancak kimsenin ağzını açmaya fırsatı olmadan telefonlar çalmaya başladı. Bu durumu biliyorduk, haber ajansları hep bir ağızdan üzerimize hücum etmişlerdi. "Telefonları kapayın ben konuşurum." dedikten sonra kendi telefonuma dönüp aramaya cevap verdim. "Alo, ne? Öyle bir şey yok. Yalan haber zaten Ozan evleniyor. Evet evet yakında düğünümüz var. Yani o yalan haber, birçok kızla beraber geceyi geçirmesi gibi bir durum yok." dedim ve sonra telefonu kapadım. "Sorun yok hallettim." Harika bir şekilde halletmiştim, kesin çözümdü. Öylesine böyle yakışırdı.
"Emir sen ne yaptın az önce, ben mi evleniyormuşum? Sen ne diyorsun ya?" diyerek üzerime yürüdü çok sevgili kız düşkünü zibidi kuzenim. "Ya sen yine haltlar yetmişsin ben seni kurtarayım aldığım tepkiye bak. Bi süre böyle gider sonra ayrıldık der geçiştirirsin." dedim ve göz kırptım. "Sen yine ne haltlar yedin Ozan? Kaç kere diyeceğim rahat dur uslu bir çocuk ol diye." diyen teyzeme cevap verdi.
"Anne genç ve yakışıklı bir erkek olarak tabii ki biraz çapkın olmam çok normal. Bu kadar üstüme gelme çocuk değilim ben kaç yaşıma gelmişim."Bu lafına dedemden baston yedikten sonra bir fiske de amcamdan da fırça yedi. "Biraz mı? Oğlum sen bizim adımızı daha kaç kere çıkaracaksın? İşimizle ün salacağımıza senin zibidiliğinle ün saldık. Senin akıllanman lazım." diyerek dedeme baktı. Kendi babası bile kabul ediyor ya ne kadar zibidi olduğunu bilmeyen, duymayan bir sağır sultan kalmıştı. Dedem sanki susun artık dermiş gibi bastonu iki kere yere vurup ayağı kalktı. "Madem şimdi herkes evleneceğini düşünüyor sen de madem akıllanmayacaksın gerçekten evlen o zaman. Yarından sonra nikahın var." dedi. Yalnız çok ekşınlı şeyler oluyor ne güzel fitilledim olayı. Sanırsam mükemmelim. Dedem daha sonra anneanneme dönüp "Ozan ve Betül evlensin anca onun gibi başa çıkar bizim oğlanla." dedi.
"Olmaz, Betül olmaz. Birinin olmasını istiyorsanız." dedim ve kapıya doğru bakınca gelen Nehir'i hemen ortalığa attım. "Nehir. Nehir ile Ozan evlensin hem onlar çok yakınlar ve iyi anlaşıyorlar. Bence aralarında da bir şey var." dedim ve güldüm. Yani Ozan ve evlenmek... Benim evlenmemden daha absürt bir olaydı bu hele ki Nehir'le evlenmesi daha da absürttü. Düşünüyorum da bu ikisinin kızları olsa aptal, sakar ama çok güzel bir kız olurdu. Allah'ım beynime dur diyemiyorum. "Emir sussana lan sen! Dede, anneanne siz de saçmalamayın. Ne evlenmesi ya? Hele ki bu Nehir'le. Bu düz yolda yürümesini bilmiyor daha onla evlilik falan yürümez. Ben hayatımdaki kızlarla mutluyum" dedi Ozan.
"Ben bunla? Ne evlenmesi ya?" dedi ve yanındaki Ali'ye bakti Nehir. "Ben bunla hayatta evlenmem, mümkün değil." Betül olmasın diye sırf Ali için diyordum. Zaten yanacağı kadar yanmıştı bir de biz yakmayalım çocuğu. Nehir'le Ozan arasında olan çekim ve yakınlaşmaları da herkesin malumuydu. Yani bence evlenseler Ozan'ı hizaya getirebilir. Ali "İstemiyorsan yapma." dedi ve kaşlarını çatıp Nehir'i kollarının arasına aldı. "Ama Ozanla ne kadar yakın olduğunuzu biliyorum. Bu kadar yakın olacaksanız evlenmeniz daha mantıklı."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KUSURLU YALANCI (Tamamlandı)
Romance"Evlen benimle, bir sene sadece, bir sene idare et ve payına ne düşerse al borcunu kapat Yer Elması." Benim kadar mükemmel, kusursuz, zengin, yakışıklı bir arkadaşın var ve beni reddeder gibi konuşuyorsun Tuğçe Altay çok ayıp çok. Uzun uzun düşünüp...