4. Bölüm- Biz ve Evlilik

5.9K 263 53
                                    

TAM GAZ DEVAM CANIMLAR OKUNMALARIN YÜKSELMESİ HELE Kİ VOTE VERİLMESİ SÜPER MOTİVE EDİYOR İNSAN SİZLERİ SEVİYORUM😄❤

Yer Elması lakabını çok yakın arkadaşım olan Mami boyum kısa olduğu için bana söyledi birkaç kere hatta "sus len yer elması" diye😅 Bu lakap çok hoşuma gitti ve hikaye de de kullanayım dedim küçük bir gereksiz bilgi😂 neyse ya

HAYDİ YENİ BÖLÜMEEE İYİ OKUMALARR🤗😘

💫

Yuh! Yarın mı? Ya nasıl yarın saçmalama anneanne hanım sahte evlilik de yapsam benim de hayallerim var değil mi?

Yarın nedir ya? Yarın olmamalı! Düşün Tuğçe düşün böyle bir durumu nasıl ertelenebileceğini düşün. Acaba cırcır oldum düğüne gelemem mi desem? O zaman şimdi nasıl burada rahatsın demezler mi adama? Haydi zorla beynini birazcık sen akıllı bir kızsın. Beynimde hücrelerim savaş verirken sonunda sessizliği bozan babam oldu.

Hadi baba verme hemen beni, ne olur? "Ayşenur Hanım bu çok çok erken değil mi? Bizim hazırlanmamız zor olur. İleride yakın bir tarih belirleyip o zaman yaparız düğünümüzü." Aferin baba, bana böyle şeylerle gel.

Ayşenur anneanne gülümsedi. Ne düşünüyorsun yine son Osmanlı. Biliyorum bu işler başımıza senin yüzünden geldi. Benden başka biri yok muydu bu egoist ile evlendirilcek? Ah ah nerde o eski... Ihım pardon konu başka yere gitti.

"Düğünü ileride yapabiliriz bir nikah şimdilik yeterli. Bakın ben ve Mustafa yaşlı insanlarız yavaş yavaş hastalıklar bizi ele geçirmeye başladı. Yarın dünyada hayatta olacağımızın garantisi yok. Bu yüzden ben kızınızla torunumu artık bir arada görmek istiyorum," dedi biraz hüzün biraz sitem ekleyerek. Yaşlıyım diyenden korkmalıydık, benden gençsin sen son Osmanlı.

Yine de çok erken olacaktı bu, olamaz hayır. Bunu kabul edemem ki ben! Annem lafa dahil olacakken Mustafa dede lafa girdi ve "Biz müsaadenizi isteyelim. Ben nikah işlemlerini başlattım yarın tek yapmaları gereken imza atmak olacak. Orada görüşürüz," diyerek ailenin ayaklanması bir oldu.

Bize söz hakkı vermeden ayaklandırlar.
"Mus..." Devamını getiremeden kapıdan çıkıp arabaya doğru yönelmişlerdi. Emirin koluna yapışıp kulağına eğildim.

"Bu kadar çabuk olmaz Emir ikna et onları, annelere çok ayıp oldu."

Laflarını kulak zarından içeri doğru saldım gitti. İnşallah oradan beynine sağ salim gider ve dediklerimi anlardı, Allah'ım lütfen.

"Asıl ayıbı ikimize yapıyorlar Yer Elması," deyip ekledi. "Aynı şeyi bana dediler Tuğçe'yi ikna et yoksa her şey kötü olacak diye, şimdi ben ne yapayım?"

Yapma Emir, sen hiçbir şey yapma. Öylece bostan korkuluğu gibi dur, hayatlarımızı yönetmelerine izin ver. Kolumdan tuttu ve o da benim kulağıma eğildi. "Yapmak Zorundayız." Kolumu geri çekip ona dik dik baktım.

●●●

Sabahın köründe bir Allah'ın kulu neden karakola çağrılır neden? Bu icra bildikleri eve gelmiyor muydu savcılıktan çıkan kararla? Biri bana bunu açıklasın? Zorunuz ne abi uyumuyonuz mu siz ya? Hiç mi uyumuyonuz? Ya da rüyanızda beni mi gördünüz doğruyu söyleyin. Komiserin odasında oturmuş memur beyin gelmesini bekliyordum. Komiser odaya girince hemen lafa girdim.

"Memur Bey bakın bana biraz daha zaman verin emin olun ben borcumu geri ödeyeceğim," dememle çok sevgili polis memuru abimizin bana kapak gibi cevabı vermesi bir oldu.

KUSURLU YALANCI (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin