Rebecca evin içinde zıplayıp duruyordu. İyi bir rol kapmıştı. Tabi provaları artmıştı. Natasha o ve iyi rol kapan herkese teke tek özel ders verecekti. Bucky kızın bu haline gülmekle meşguldü. O gün Bucky lere gelen Sam ve Steve de bu duruma gülüyordu. Rebecca hepsine heyecanlı heyecanlı seçmeleri sonra da Natasha nın ona verdiği yeni programı anlatıyordu.
Bucky: Haydi bakalım hanımefendi uyku vakti geldi.
Rebecca: Ama uykum yok.
Bucky: Ama saat geç.
Rebecca: Ama uykum yok
Bucky: Yarın provan var.
Rebecca: Bak bu mantıklı. Natasha erken yatmadan provaya dikkatinizi veremezsiniz diyor.
Rebecca koşarak odasına gider. Sam ve Steve kıkırdar.
Bucky: Görüyor musunuz? Natasha diyince susuyor çocuk.
Sam: Natasha?
Bucky: Seninkinin ablası. Bu arada seninkinin nişanlısı varmış.
Sam: Biliyorum. Ben aşkımı platonik ve gizli yaşıyorum.
Steve: Neden?
Sam: Eğlenceli oluyor.
Bucky: Oğlum mazoşist misin?
Sam: Hayır.
Steve: Tövbe ya. Eee Natasha nasıl birisi?
Bucky o anda o konuda hiç düşünmediğini fark eder ve biraz düşünür.
Bucky: Komik bir kız. Konuşması zevkli. Rebecca da çok seviyor....
Sam: Hemen nikahı bas.
Bucky: Hı?
Steve: Yeni kız arkadaşını anlatır gibi anlattın.
Bucky: Bir insan kaç farklı şekilde anlatılır ki?
Karizmatik adam çok fazla uğramadığı şirketin içinde dolaşıyordu. Etrafa bakıyordu. Millet onun orada dolaşmasını yadırgamadan işine devam ediyordu. Sonunda sıkılıp odasına doğru ilerler. Orada onu bekleyen karısını görür. Kadın yaramaz bir çocuğu yakalamış gibi bakıyordur.
Adam: Selam Laurel. Nasılsın karıcım.
Laurel: Çok komiksin Tony. Neredesin sen? Bayadır bekliyoruz seni Peterla. Anlamadım şimdi çalışma aşkın tuttu.
Tony: Beni bilirsin. İnsanları bekletmeyi severim.
Laurel: Haydi Tony. Haydi canım haydi.
Tony: Çok kötü bakıyosun. Biz gidelim o zaman yemeğe.
Laurel: Bir zahmet.
Genç kadın yiğeni ile konuştuktan sonra barın içine tekrar girdi. Kız kardeşi nişanlısı ile gülüşüyordu. O ikisini rahat bırakmaya karar verdi ve kendi arkadaşlarının yanına gitti. Sara uyuyakalmış, Bobbi de kafasındaki koyunları sayıyordu. Natasha gülerek ikisine baktı. Sonra bakışları şefkate dönüştü. Sara 4 yıldır kendisine eziyet çektiriyordu. Geceleri içiyor işin dışındaki zamanlarda kum torbasının canına okuyordu. Ama oğlu Luke'a asla belli etmiyordu. Her şeye rağmen iyi bir anneydi. 4 yıl önce Sara, Luke'u doğuracağı gece sevgilisi ile beraber araba ile hastaneye giderken kaza yapmışlar ve araba takla atmıştı. Leonard ve Luke'un ikizi ölmüştü. Sara olayların etkisinde kalmıştı. Sara hem hayatının aşkını hem de bebeklerinden birini kaybetmişti o gece. Hala canı acıyordu. 4 yıldır ablası ve babası ile konuşmuyordu. Natasha nın bir anda gözleri doldu o gece arabada olan kişiler sadece onlar değildi. Natasha ve onun sevgilisi Alexi de oradaydı. Alexi o gece ölmemişti. Yani fiziksel olarak. 2 yıl komada kalmış sonra da hafızasını kaybedip bu kasabadan gitmişti. Şu an bir hostesle beraberdi. Natasha için onun bir yerde hayatta olması yetiyordu.
Bobbi: Aşk ve lahmacun...
Natasha şok içinde bayağı sarhoş olan arkadaşına baktı. Bobbi onu bu kötü düşüncelerden uzaklaştırmıştı. Natasha dayanamadı ve gülmeye başladı.
Natasha: Tamam Bobbi tamam. Önce buradan çıkalım sonra sana lahmacun alıp Clint'i arayalım.
Bu bölümün son kısımları HexZachlar a gelsin dkdjdhndkdjd. Anladı o fjdjndmdek.
