Sonya üstüne giymiş olduğu uzun kollu toz pembe elbisenin altına siyah kilotlu çorap, üstüne de kalın siyah bir kemer takmıştı ve ayakkabıları da elbise ile aynı renk topukluydu. Her zamanki gibi şık ve pembeydi. Sonya yı genelde pembe giyerken görürdünüz. Pembe giymediği zaman aksesuarları ya da ayakkabısı pembe olurdu. Bale gösterisi için hazırlanmıştı. Ama önce markete gidecekti. Belki bir soğuk çay alırım diye düşündü. Hava çok sıcaktı.
Sam evdeki buzdolabı ile bakışıyordu. Annesinin yolladığı kurabiyeler bitmişti. Ve Sam yemek yapmaktan anlamazdı. Son yaptığı şey aklına gelince yüzünü buruşturdu. Sam izin gününde aç kalmak istemiyordu. Aklına pizza söylemek geldi. Yanına da tatlı bir şeyler yerdi. Ama sonra bu fikri kafasından nedensizce kovdu. İçinden bir ses markete gitmesini söylüyordu. Sesi dinlemeye karar verdi.
Sam hazır yemek reyonundan aldığı şeyler ile içeceklerin yanına gidiyordu. O sırada zaten reyonda olan Sonya, Sam ve yemekleri fark etmişti. Sonya: Onların hepsini sen mi yiyeceksin? Sam ona döndü ve gülümsedi. Sam: Evet. Sonya elinde olmadan işe girmişti bir kere. Her zaman markette karşılaştığı arkadaşının bunları yemesine izin veremezdi. Sonya: Bunlar olmaz. En azından arada düzgün şeyler de yemen lazım. Sam: Yemek yapamıyorum. Sonya: Bak bu mantıklı bir sebep. En azından sana tarif vermeme izin ver. Sam: Yine de yapmak zor. Belki sen bana öğretebilirsin? Sam bir anda gelen cesaret ile hoşlandığı kadını ilk defa randevu benzeri bir şeye çağırmıştı. Yemek yapmak sayılmazdı ama bir yerden başlamıştı sonunda. Sonya gülümsedi. Bale gösterisine erken gitmek için sebep yoktu. Gösteriye kadar yapacak bir şeyi de yoktu. Sonya: Anlaştık ama sonra sen bana yemek yapacaksın.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.