Sara ve Natasha beraber merkezin kafesinde oturuyordur. Yanlarına Zari gelir. Zari merkezde bilişim öğretmenliği yapıyordur bilgisayar işlerine falan bakıyordur.
Zari: Selam.
Natasha: Selam Z.
Zari: Donat getirdim yeriz diye.
Sara: Harikasın Zari ya.
Sara hemen donatlara dalar. Nat ve Z ona gülerek bakarlar.
Natasha: Ben artık dersten sonra yerim birazdan da gitmem lazım zaten. Sara bence sende bu sefer 10 tane değil 9 tane filan ye. Malum dövüş sanatları hocasısın.
Sara ağzı dolu bir şekilde konuşur.
Sara: Bu da bir savunma taktiği karnını doldur ki biri vurunca hissetme.
Zari: Sana öğretmenlik lisansın gevrek kutusundan mı çıktı.
Nat: Donutların içinden çıkmıştır nereden olacak.
Sara: Mümkün.
Natasha gülerek çantasını alır ve soyunma odasına gider. Üstünü değiştirdikten sonra sınıfa gider ve kasetçalardan müzikleri ayarlamaya başlar.Bucky: Demek çok sevdiğin merkez burası.
Bucky kızı ile beraber merkeze gelmiş etrafa bakıyordur.
Rebecca: Evet sınıfım şu tarafta gel haydi.
Rebecca Bucky i sınıfa doğru çekiştirir. Bucky kızını durdurur.
Rebecca:Ne oldu babacım?
Bucky: Önce rehberliğe uğrayalım. Sam amcanın bir arkadaşı varmış orada.
Rebecca: Yani hoşlandığı kız mı?
Bucky: Şşş sakın orada bunu söyleme. Kız bunu bilmemeli. Yani şimdilik. Sam ile dalga geçmeliyiz bir süre.
Rebecca: Anlaşıldı. Ama Sonya boşta değil. Nişanlısı var. Adı John. Gıcık biraz ama boşver.
Bucky: Ovvv.
Sonya Natasha nın 4 yaş küçük kız kardeşiydi. Zari ile aynı üniversitenin farklı bölümlerindeydiler. Yurtta aynı odada kalmışlardı. İkiside mezun olalı 1 yıl olmuştu. Lisenin son sınıfında John ile tanışmıştı. Natasha nın bakmakla sorumlu olduğu iki kişiden biriydi. Diğeri Nat ve Sonya nın yiyeni Selina idi. Selina 16 yaşındaydı ve bir süreliğine İtalya daydı. Okul gezisi gibi bir şey. Bucky ve Rebecca Sonya nın ofisine gittiler ama Sonya orada değildi. Yakın zamanda alacağı haberden habersiz nişanlısı ile alışveriş yapıyordu. Ofisteki kişi Natasha idi. Kardeşinin doldurması gereken şeyleri dolduruyordu. Kapıyı duyunca kafasını kaldırdı ve gülümsedi.
Rebecca: Hocam? Selam.
Natasha: Selam Rebecca. Nasılsın?
Rebecca: İyiyim. Baba bu bale öğretmenim.
Bucky: Rehberliğe geldik sanıyodum.
Natasha ayağa kalkar ve elini uzatır Bucky ile tokalaşırlar.
Natasha: Doğru geldiniz. Rehberlik hocası kardeşim. Gelemedi bugün.
Bucky: İşlerini mi hallediyorsunuz?
Natasha: Yok vergide kaçakçılık yapıyorum.
Bucky: Ne?
Natasha: Dalga geçiyorum.
Rebecca babasına beni rezil ediyorsun der gibi bakar. Natasha da hafif kıkırdar.
Natasha: Neyse. Rehberlik konusunda benim halledebileceğim bir konu var mı?
Bucky: Rebecca nın durumunu soracaktım.
Natasha: Tamam bu halledebileceğim bir konu. Sonuçta benim derslerime giriyor. Bir sıkıntı yok. Hatta en yetenekli öğrencilerimden biri -şımarmak yok Rebecca- önümüzdeki gösteride iyi bir rol alacağını düşünüyorum. Seçmeleri ben yapsaydım bu düşünce değil emin olmak olurdu.
Bucky: Teşekkürler.
Natasha: Başka sorunuz yoksa benim dans sınıfına geçmem lazım malum derse 15 dakika var.
Bucky: Tabi tabi. Teşekkürler.
Natasha: Ne demek görevimiz.
Natasha ofisten dışarı çıkar.
Rebecca: Baba elimi bıraksan da bende gitsem.
Bucky: Seni beklememi ister misin?
Rebecca: Gerek yok.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Everything You Deserve
FanfictionAaa Buckynat Aaa yine ben. Şaşıran var mı bencede yok.