10

153 15 48
                                    

Sam: Gerizekali.
Clint: Mal.
Pietro: Salak.
Bucky: Ya ne oldu şimdi ya.
Steve: Bildiğin aşık olmuşsun abi.
Bucky: Yok be. Yani alt tarafı....
Clint: Ay senden bir cacık olmaz. Nat'a trip Atıcam bu nasıl enişte be.
Pietro: Wanda da kesin bunun gibi bir salak bulur. Ama Lorna dan ümitliyim tabi. Yok ya da vazgeçtim Lorna da mal bulur. iki eniştem de böyle olursa sıçarım.
Clint: Ben direk sıçtım şunun tipe bak.
Bucky: Ya siz narkotikte cidden bir şeyler mi çekiyosunuz.
Steve: Bence sen bir şeyler çekiyosun. Tanıştığından beri ondan etkilendiğin belliydi zaten.
Clint: Kıçını kaldır.
Bucky: Hı?
Clint: Gaza mı getirsem napsam bilemedim ya. Uf Nat bula bula bu malı mı buldun. Salak kız salak. En azından Sara salak değil ya. Baktı erkeklerden hayır yok Ava ile aynı eve taşındı mutlu mesut takılıyolar.
Pietro hariç herkes Clint e sanki malmış gibi bakar. Olayları bilen Pietro da onu onaylar.
Clint: Ya da Wanda gibi sürekli gezsin. Cidden ya liseden mezun olduğumuzdan beri göremiyoz ya.
Pietro: Bende göremiyom çaktırma.
Sam: Ay konuyu değiştirmeyin. Şu an konumuz Bucky nin embesil olması.
X ve Y: BÖÖÖÖÖ!
Pietro: YÜZÜME VURMA!
Pietro ve Clint onları korkutan iki kıza şokla bakarken Sam Bucky ve Steve de bu ikilinin kim olduğunu çözmeye çalışıyordu.
Pietro: Wanda?
Wanda: Kardeşim.
Clint: Selina?
Selina: Clint abi.

Delikanlı annesi ile beraber çantasını hazırlarken söyleniyordu. Büyük şehire alışmış olan çocuk o küçük kasabaya dönmek istemiyordu. Annesinin orada büyüdüğünü biliyordu ama o da üniversite için büyük şehire gitmiş ve geri dönmemişti oraya. Arada delikanlının tanımadığı teyzesi ile konuşuyordu ama 4 yıldır teyzesi onun aramalarına cevap vermiyordu. Delikanlının annesi Laurel küçük kardeşinin neden böyle yaptığını bilmiyordu ve onu çok özlüyordu. Şimdi oraya gidecekti. En son onun sevgilisi ile ikiz beklediğini hatırlıyordu. O kadar. 4 yıldır Sara'ya dair en ufak bir haberi yoktu.
Laurel: Peter. Her şeyini aldın mı?
Peter: Evet. Ama neden oraya gidiyoruz anne?
Laurel: Neden gitmeyelim.
Peter: Babam oranın küçük bir kasa...
Laurel: Baban hiç orayı görmedi. Oraya küçük kasaba diyemeyiz. Gayet büyük bir yer. Kasaba gibi de değil.
Tony karısının dediğini duymuş yanlarına gelir.
Tony: Yaaa eminim öyledir tatlım.
Tony oğluna göz kırptı. Peter sıkıntı ile yatağının üstüne yattı. İşi gücü yok yazı orada geçirecekti.

Everything You DeserveHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin