(Medya: Şimdilik tanımamız gereken bazı önemli karakterler. Kısaca tanıtayım, bir göz atın derim;
Nihal Çeper: Esas Kız, yaş:22, İngilizce Öğretmeni, bekar.
Ege Ural: Esas Oğlan, yaş:25, Eczacı, sözlü.
Yaren Esen: Nihal'in ablası, yaş:30, aşçı, evli.
Kerim Çeper: Nihal'in abisi, yaş: 27, mobilyacı, sözlü.
İnci Akçay: Nihal'in kuzeni, yaş:23, felsefe öğretmeni, bekar.
Gökçe & Gökhan Ural: Ege'nin ikiz kardeşleri yaş:18, lise son sınıf öğrencileri.
Buse Gülhan: Ege'nin müstakbel eşi. Ressam.
❗️Yakın zamanda bir karakter daha katılıyor. Çok yakında.... Bomba gibi gelecek.
Takdim edeyim kendisini;
👨🏻⚕️ Ufuk Ural: Ege'nin amcasının oğlu, pek haz etmediği kuzeni, yaş:28, doktor, bekar.)
❤️🍁❤️ Bu bölüme 100 oy ve 70 yorum gelmeden yeni bölüm gelemeyecek.
"Nihal, uyan hadi, geldik."
Duyduğum ses ve omzuma dokunan elin temasıyla aniden irkilerek başımı yasladığım koltuktan kaldırıp gözlerimi ovuşturdum. "Ne kadar süredir uyuyorum?" diye sordum şaşkınlık ve mahcubiyet içinde.
Normalde istesem de uyuyamazdım. Uyusam, defalarca tekrar tekrar uyanırdım ve tahmin edemediğim bir süredir deliksiz, huzurla uyuyordum.
"Çok olmadı. En fazla bir buçuk saat falan." dediğinde dudaklarımı ısırdım. "Özür dilerim. Benim seni uyanık tutmam gerekiyordu." dediğimde gülümsedi sadece içtenlikle. "Saçmalama, ne özrü? Bunu dönüş yolunda telafi edebiliriz ayrıca."
Anlayışına ve nezaketine hayranlıkla gülümseyip derin bir soluk aldım ve yüzüne diktiğim bakışlarımı arka koltuğa çevirmeye zorladım. Küçük kızımız hala derin bir uykudaydı. Hava henüz yeni aydınlanıyordu. "Önce pansiyona yerleşelim. Sonra bir kahvaltı yapıp sahile gideriz diye düşündüm. Zaten daha çok erken." deyip kapısını açıp indiğinde ben de arabadan indim ve Güz'ü kucağıma aldım, Ege de çantalarımızı alırken.
Önünde durduğumuz pansiyona girip karşımızdaki geniş danışma masasına yöneldik. Ege elindeki büyük valizimsi çantayı yere bıraktı ve benim küçük sırt çantamı bir koluna takıp, diğer kolunu da önümüzdeki yüksek masaya yasladı. "İki oda istiyoruz, iki gün için."
Lobideki kadın, "Şu an hiç boş odamız yok. Dilerseniz, yakınlardaki başka otellere bakabilirsiniz." dediğinde Ege dönüp bir an bana baktı şaşkınlık ve çaresizlik içinde, tıpkı benim de ona baktığım gibi. "Peki, teşekkür ederim." deyip yeniden yerdeki çantayı alıp çıkışa yöneldiğinde ben de peşinden ilerledim Güz'ü sarsıp uyandırmamaya özen gösterirken.
Pansiyondan çıktığımızda kapının önünde durduk. "Ben hiç hesaplamamıştım bu ihtimali. Üniversitedeyken falan hep buraya gelirdik arkadaşlarla çünkü çevredeki diğer oteller bütçemizi fazlasıyla aşardı." deyip etrafa bakındı. "Ki bence hala bütçemizi aşabilirler. Neyse artık, başka bir yer bakalım." deyip arabaya doğru yöneldiğinde aklıma gelen fikirle heyecanla durdurdum onu.
"Ege, aslında... Aslında teyzem bu yakınlarda oturuyor ve ben onu görmeyi çok istiyorum. Teyzem, annem gibidir benim için ve sana şunu rahatlıkla söyleyebilirim ki misafire bayılır." dediğimde kesin ve net bir ifadeyle kaşlarını kaldırarak sözümü kesti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÜZ
RomantikHenüz 19 yaşındayken, kendisini pek tanımadığı halde çok hoşlandığı Ege'nin sarhoş olduğu bir gece onunla birlikte olup, hamile kalan Nihal, bebeğini Ege'den gizlice doğurmuş ve bu sorumluluğun altından kalkamayınca bebeğini Ege'nin kapısının önüne...