Alya'nın Anlatımıyla
Emre ve Cansu da salona geldiğinde hep beraber salonda otururken Kuzey:
-Evet arkadaşlar WhatSapp'tan grup kurma zamanımız geldi. Ben hemen kuruyorum.
Herkes telefonuna bakarken aynı anda herkese bildirim geldi.
"Kankamsu sizi Love beni Loveyim seni grubuna ekledi"
Grup ismini görünce Ediz:
-Kuzey yapacağın grup ismine sıçayım.
Emre:
-Çabuk değiştir lan şunu.
Kuzey:
-Ya ne güzel grup ismi niye değiştiriyorum.
Ben:
-Güzel mi?
Cansu:
-İğrenç.
Kuzey:
-İyi be değiştiriyorum.
"Kankamsu sizi Buraya Bakın Lan grubuna ekledi"
Gruba eklenenlere baktığımda Barış'ı da eklemişti. Kuzey'in ismini telefonumda "SalaKuzey" olarak değiştirdim. Ve Kuzey'e gösterdim. Kuzey:
-Dur bende değiştiricem.
Dedi ve telefonunu alıp ismimi değiştirdi ve bana gösterdi. Beni "MAlya" olarak kaydetmişti.
Edizlerde biraz daha durduktan sonra artık kalkmamız gerektiğini söyledik. Bizi ne kadar gerek yok diye söylesem de eve Emre bıraktı.
Eve geldiğimizde annemler daha gelmemişti işleri uzun sürmüştü anlaşılan. Odama gidip üzerimi değiştirdim ve yatağıma uzanıp bugün olanları düşündüm. Sonra gözlerim yavaş yavaş kapandı ve uykuya daldım.
Sabah olduğunda alarmımın sesiyle uyandım. Biraz yatağımda tavanımla bakıştıktan sonra banyoya gidip rutin işlerimi hallettim. Aşağı inip annemin hazırladığı kahvaltıdan yedim. Barışlar bugün Ankara'ya gitmişti. Oradaki birkaç eşyalarını getireceklerdi. Yeni evlerini çok merak ediyordum.
Evden çıkıp Cansu'yu da aldıktan sonra okula gittik. Sabah sıra olunacağı için sınıfa çıkmadan sıraya geçtik ve 'sevgili müdür bey' in konuşmasını dinledikten sonra sınıfa çıktık ve sıramıza oturduk. Kuzeylere:
-Arkadaşlar artık Barış'ta burada okuyacak. Ona bir sıra bulsak iyi olur.
Emre:
-Ben Cansu'nun yanına geçerim Barış da Kuzey'le oturur.
Dediğinde Cansu'ya baktım yüzünde salak bir sırıtış oluşmuştu. Dün bunların arasında ne olduysa öğrenmeliydim. Cansu:
-Aynen. Barış ne zaman gelecek?
-Yarın gelir herhalde.
Dedim çünkü sadece kıyafet getireceklerdi. Bir de iki üç eşya onlar da büyük eşya değildi. Ve tabiki bizden zenginlerdi. Hoca gelince konuyu kapattık. Birinci ders bittikten sonra Cansu ile kantine inip kahve aldık ve bahçedeki banklardan birine oturduk. Sonra yanımıza Kağan da geldi.
-Selam kızlar.
Dedi bende:
-Selam.
Diye karşılık verdim.
-Nasılsınız?
-İyi.
-Şey Alya ben senden bir şey isteyecektim.
-Tabii.
-Edebiyatçı bana bir ödev verdi de onunla ilgili kütüphaneden kitap bulacağım ama bu okulun kütüphanesini tam bilmiyorum. Bana yardım eder misin?
-Olur. Bir sonraki teneffüs gideriz kütüphaneye.
-Gerçekten çok teşekkür ederim Alya.
-Önemli değil.
Dedim ve gülümsedim. Sonra zil çaldı ve Cansu ile sınıfa çıktık. Kağan da kendi sınıfına gitti. Sırama oturduğumda Ediz'in keskin bakışlarıyla karşılaştım. Niye böyle baktığı hakkında hiçbir fikrim yoktu. Acaba beni Kağan'la gördüğü için mi diye bir an düşünsemde hemen kafamdan attım bu düşünceyi. Beni kıskanacak hali yoktu ya.
İkinci ders bitince teneffüste Kağan'la birlikte kütüphaneye gittim. İstediği kitapları bana söyledi ve beraber aramaya başladık. Kitabın bir tanesini bulmuştum ama rafların en üstündeydi. Sandalyeye çıktım ve almaya çalışırken ayağım kaydı tam düşerken Kağan belimden yakaladı. Kafamı kaldırdığımda ise cam kapının dışında bize bakan Ediz'i gördüm. Benimle göz göze gelince hemen kafasını çevirip gitti. Kesin bizi yanlış anlamıştı. Düşüncelerimden Kağan'ın sesiyle sıyrıldım.
-Alya bir daha ki ne bulduğun kitabı bana söyle ben alırım. Bir yerini kıracaktın az daha.
-Ta.. tamam.
Diye kekeledim ve kucağından indim. Kütüphanedeki işimiz bitince:
-Alya sana ne kadar teşekkür etsem az.
-Gerçekten önemli değil.
Dedim ve sınıflarımıza gittik. Sınıfa girdiğimde Ediz yüzüme bile bakmıyordu. Ediz'e:
-Ediz kütüphane de gördüğün görüntüyü yanlış anladın.
-Umrumda değilsin.
-Ediz gerçekten bak ben sandalyeden ka..
Sözümü keserek:
-Sana umrumda değilsin dedim!
-İyi be! Zaten sana niye açıklıyorsam.
Dedim ve önüme döndüm. Gerçekten maldım ona niye açıklama gereksiniminde bulunduğum hakkında ise hiçbir fikrim yoktu. Galiba yanlış anlamasını istememiştim. Bana neyse sanki sevgilim.
Diğer üç ders de Ediz'le hiç konuşmadan geçmişti ve öğlen zili çalmıştı. Hepimiz yemekhaneye giderken Ediz gelmeyeceğini söyledi ve bizden ayrıldı. Yemeklerimizi alıp boş bir masaya oturduktan sonra yemeklerimizi yemeye başladık. Fakat benim moralim bozuk olduğu için yemek istemiyordum. Cansulara yemek istemediğimi ve bahçeye çıkacağımı söyleyip yemekhaneden çıktım. Sonra bahçeye çıkıp yürümeye başladım. Aslında Ediz'i arıyordum. İçimde geçmek bilmeyen bir sıkıntı vardı. Neden böyle hissediyorum onu da bilmiyorum. Bahçe kapısından dışarıya baktığımda Ediz'in duvara yaslanmış bir şekilde sigara içtiğini gördüm. İlk başta şaşırmıştım. Çünkü sigara içtiğini bilmiyordum. Sonra yanına gittim. Ama Ediz beni umursamamıştı bile. Bugün bana verdiği ceza yüzünden onlara gidecektim bunu bahane ederek konuşmaya başladım.
-Bugün çıkışta sizinle geleceğim unutmadın değil mi?
-Unutmadım.
Dedi aynı umursamazlıkla.
-Tamam madem ben gidiyorum o zaman.
-İyi git.
Böyle demesi sinirlerimi bozduğu için daha fazla orada durmak istemedim ve gittim.
Beğenmeniz dileğiyle...
🌹🖤
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SATÜRNÜMÜN HALKASI
Fiksi Remaja"Satürn'ün halkasız bir anlamı kalmaz. Benim de sensiz bir anlamım kalmaz. Benim Satürnümün Halkası olur musun Ediz?" ... Bu benim ilk deneyimim hatam olursa affola. 🌹