Akşamüstü olduğunda bugün de Edizlere gideceğim için onun arabasına bindim. Bugün Barış ve Cansu'da Edizlere geliyordu. Cansu Emre'yle, Kuzey Barış'la geliyordu.
Sessiz bir yolculuktan sonra Edizlere vardığımızda eve girdik ve salona geçtik. Yine bir yemek krizi ile baş başaydık. Ama bu sefer yemekleri yapmamakta Ediz'de, ben de kararlıydık. Daha sonra dışarıdan söylemeye karar verdik. Ediz normalde dışarıdan yemez ama dışarıdan yediği ve sevdiği sadece iskender varmış. Bu yüzden o iskender söyledi. Diğerleri ve ben hamburger söyledik.
Yemeklerimiz geldiğinde yedik ve biz ders çalışmak için Ediz'in odasına gittik. Barış buna biraz karşı çıksada en sonunda kabul etti. Bilgisayarın başına oturup ödevi yapmaya başladım. Sonra Ediz de yanıma geldi ve bana yardım etmeye başladı. Bir konu hakkında Ediz'e fikrini sormak için kafamı kaldırdığımda bana baktığını gördüm ve fazla yakındık. Ediz dudaklarıma bakmaya başladığında dünkü olay aklıma gelince yanaklarım yanmaya başladı. Ediz:
-Niye kızardın?
Dedi sıcak nefesi yüzüme çarparken.
-Şey sıc.. sıcak sıcak olduğu içindir.
Diye geveledim. Tam bu sırada içeriye bağırarak Kuzey girdi.
-Valla yeter ya! Niye herkes ben içeri girdiğimde öpüşüyo oluyor. Beni mi bekliyorsunuz öpüşmek için anlamadım! Bundan sonra benim yanımda öpüşmeyi hepinize yasaklıyorum.
Benim domatesten bir farkım yokken Ediz rahat bir şekilde:
-Sanane lan öpüşmek için izin mi alacağım bir de?
-Evet. Ancak ben izin verirsem öpüşeceksiniz.
-Peki Kuzey Hazretleri başka emriniz var mı?
-Dur bi düşüneyim.
-Siktir git Kuzey. Yoksa elimden bir kaza çıkacak.
-İyi be! Ben şeye gelmiştim zaten film izleyeceğiz de gelecek misiniz diye sormaya.
Dediğinde film izlemenin iyi bir fikir olduğuna karar verdim. Ödevi bitirmemize az kalmıştı zaten yarın da yapınca biterdi. Ben:
-Tamam sen git geleceğiz biz.
Dedim. Sonra Kuzey gittiğinde Ediz'e:
-Ödevi bitirmemize az kaldı zaten yarın da yapınca bitiririm. Şimdi film izleyelim.
-Tamam. Ama önce küçük bir öpücük borcun var onu alayım.
-Saçmalama borcum falan yok.
-Var. Kuzey malı gelmeseydi öpüşmüştük.
-Yok.
-Var.
-O zaman yanağından öperim sadece.
-Tamam.
Ve bir klişe olarak tam yanağından öpeceğimde kafasını çevirdi bende dudağından öpmüş oldum. Hadi ama niye şimdi bu klişeyi yaşamıştık ki hemen geri çekildiğimde sırıtıyordu.
-Çok pisliksin niye sırıtıyorsun?!
-İlk ve ikinci öpücüğünün sahibi olmak beni çok mutlu ediyor.
Dediğinde bir an afalladım. Doğru ya o benim ilkimdi. Şu an neyiz bilmesem de o çoğu anımın ilki olmuştu. Ben bunları düşünürken:
-Ve son öpücüğünde bana ait olacak. Benden başkasını öpemezsin.
Bu beni mutlu etse de yine odunluk yapmaya başlamıştı.
-Sen benim neyimsin ki? Sadece seni öpeyim?
-Sen benimsin sadece bunu bil yeter. Ve seni benden başkası öpemez. Öpmeyi kes dokunamaz bile sana.
-'Son bonomson sodoco bono bol yotor' Odunsun işte.
Hoşuma gitmişti aslında ama çaktırmayın.
-Ama senin odununum güzelim.
Bu dediğine istemsizce sırıttığımda o da sırıttı. Sonra aşağıya indik ve filmi izlemeye başladık. Yine korku filmi izliyorlardı. Bu film işini bana da danışarak seçseler iyi olacaktı yoksa ben hiç film izleyemeyecektim.
Ekrana bakmak gibi bir hataya düştüğümde içine cin girmiş kızın çıkması bir oldu o korkuyla çığlık atıp solumda duran Kuzey'e sarıldığımda Ediz hızla beni kendine çekince ona sarıldım. Kulağıma:
-Yanında ben varken başkasına sarılamazsın. Gerçi ben yokken de sarılamazsın orası ayrı.
Diye fısıldadı. Tam ondan ayrılacakken beni bırakmadı. Ve filmin sonuna kadar öyle kaldık.
Film bittiğinde artık gitmemiz gerektiğini belirttim. Kuzey:
-Daha karpuz kesecektik.
Diyerek yine espirili kişiliğini ortaya serdi. Evden çıkıp arabaya bineceğimde Ediz yanağıma küçük bir öpücük kondurdu. Sonra arabaya bindik ve Cansu ile Barış'ın muzip bakışları eşliğinde eve geldim. Arabadan inerken Cansu yarın konuşacağımızla ilgili bir şeyler geveledi. Fakat onu umursamadan arabadan inip apartmana girdim. Yukarı çıkıp kapıyı açtım ve koşarak odama gittim. Daha sonra ise annem odaya girdi.
-Kızım Ediz'le aranız nasıl?
Valla bu kadın benim aşk hayatıma kafayı takmıştı ya. Cansu'nun bir teki de annemdi.
-İyi anne niye sordun?
-Kaçırma bu çocuğu kızım.
-Hey Allahım!
Milletin annesi kızar benimki çocuğu kaçırma diyor.
-Ne be?!
-Soruların bittiyse anne artık odamdan çıkar mısın?
-Aranızda bir şeyler var sizin bilirim ben.
Dedi ve odamdan çıktı. Annem gerçekten çok değişik bir kadındı. Ayrıca Cansu'yla da çok benziyordu. Bende Cansu'nun annesine benziyordum. Bazen düşünmüyor değilim karıştık mı acaba diye.
Uykumun geldiğini fark edince üzerimi değiştirip yatağıma uzandım ve kendimi uykuya teslim ettim.Biraz kısa oldu ama...
Beğenmeniz dileğiyle...
🌹🖤
![](https://img.wattpad.com/cover/169040452-288-k920349.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SATÜRNÜMÜN HALKASI
Ficção Adolescente"Satürn'ün halkasız bir anlamı kalmaz. Benim de sensiz bir anlamım kalmaz. Benim Satürnümün Halkası olur musun Ediz?" ... Bu benim ilk deneyimim hatam olursa affola. 🌹