Hazar: Bugün seni pandalı pijamalarla mı gördüm?
Hazar: Hem de okulda.
İz: Ne var yani, herkes aynı olmak zorunda mı?
İz: Haftada bir gün serbest gelebiliyoruz ve ben şansımı kullanıyorum.
İz: Tabii siz şey kızları tercih edersiniz, değil mi?
İz: Sizin için süslenen.
Hazar: Öyle bir şey dediğimi hatırlamıyorum.
İz: Ama ben senin öyle bir kızla sevgili olduğunu hatırlıyorum.
İz: Yanlış mıyım?
Hazar: Olabilir ama bu öyle kızları sevdiğim anlamına gelmiyor.
İz: Sen ve senin tayfanın
İz: Nasıl kızları sevdiğini kimse anlamıyor zaten.
İz: Gidiyorsunuz bir gün, masum bir kızı ağınıza düşürüyorsunuz.
İz: Sonra ağladığı zaman, biz uyarmıştık oluyor.
İz: Suçu olmayan kızlardan uzak durun.
Hazar: Ben öyle bir şey yapmıyorum?
İz: Arkadaşların yapıyor.
İz: Ve sen susuyorsun.
İz: Mantıken onlara uyuyorsun.
Hazar: Dinliyorlar mı sanıyorsun?
İz: Yapma, içlerinde en çok sana saygı duyuyorlar.
İz: Senin sözlerini dinlemeyip ne yapacaklar?
İz: Neyse, boşa laf anlatmayayım.
İz: Nasıl istiyorsan.
İz: Ama insanların kalbini kırmayı bırakın.
İz: Bir gün birisi de sizin kalbinizi kırmasın diye.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
biz, sizin sevmedikleriniz|texting
Truyện Ngắn→tamamlandı Unutmayın, bizler sizin en sevmedikleriniz. Nedensiz yere kötü bildikleriniz.