Annem eve geldiğinde yine klasik bir kavga gerçekleştirmiştik. Ve bu hiç şaşırmadığım bir şeydi.
Evden çıkacakken sesini duydum.
"Nereye gidiyorsun?" diye bağırıyordu yine.
"Aşağıda oturacağım, hava almak istiyorum." diye bağırdım ben de ona karşılık.
Aşağı indiğimde bir süre düşündüm, oturdum, etrafı izledim. Gökyüzünü, ışıkları, her birini inceledim teker teker.
Ofladım, sustum, ağladım. İçimi döktüm belki de kendi kendime ama yaptım bunu az da olsa.
Yanıma birinin oturmasıyla ona döndüm.
Hazar'dı.
"Neden ağlıyorsun?" diye sordu bana.
"Bilmem, öyle istedim." dedim ona dönüp.
"Bak bana anlatabilirsin. Anlatmamak daha kötü." dediğinde hırsla ona döndüm.
"Neden sürekli başımdasın, bırak artık şunu. İstemiyorum anlatmak. İster bencil de, ister başka bir şey. Bana kalsın istiyorum sense zorluyorsun." dedim ona sertçe.
"Çünkü seni düşünmeden edemiyorum." dedi bir anda.
"Ne?"
"Seni düşünmek istemiyorum, üzgün müsün, mutlu musun, ne hissediyorsun, ne yapıyorsun, biraz olsun aklından geçiyor muyum bilmek istiyorum." diye hızla konuştu.
"Seni kendi içimde hissetmek istemiyorum İz. Adın gibi olma benim için istiyor, sadece bir iz değil de, benim hayatımda kalan en güzel iz ol istiyorum. Hayatımı değiştiren iz." dedi konuşmaya devam ettiğinde.
"Ben kimsenin hayatında iz bırakan olmak istemiyorum. " dedim ona bakmadan.
"Ben istiyorum İz, istediğin gibi olsun her şey ama ben seni yanımda istiyorum. Ben sana sarılmak istiyorum, acımı seninle susturmak istiyorum. Gülünce sana bakmak istiyorum. Seni gülerken izlemek istiyorum. Hayatım ol istiyorum İz. Hayatımı güzelleştir istiyorum." dedi devam ederek.
"Sus." dedim kabaca.
"Susmak istemiyorum, kalsın istemiyorum İz. Ben şimdi, sens bulmuşken susmak istemiyorum. Durduramıyorum sana olan hislerimi. Pijamalarınla okula gelişlerin, aklıma çıkmıyor İz." dedi bana bakarken.
"Pijamalarımla okula gelirim." dedim diyecek hiçbir şey yokmuş gibi.
Evet, benim için yoktu.
"İz, elini tutmak istiyorum ben senin. Ama en önemlisi, ruhuma dokun istiyorum. Çok kırgınsın, biliyorum ama bende öyleyim. Bırak boşluklarımızı tamamlayalım. Kırılan parçalarımızı kendi sınırlarımızı yıka yıka toparlayalım. Birbirimizi tamamlayalım İz." dediğinde ona baktım.
"Ben tamamlanmak istemiyorum." dedim ve yüzündeki binlerce umudun kırılışını izledim.
İçten içe biliyordum, onun hissettiklerinin fazlasını hissediyordum. Ama ben korkaktım. Ona bunu söyleyemeyecek kadar. Onu sevmeye bile korkacak kadar korkaktım ben.
Ona bakarken anlar diye korkuyordum, bazen yüzüne bakıp gülümsemek istiyordum. Elini tutmak, yanında huzurla uyumak. Tüm bunları istiyordum ama yapamazdım.
Ben fazla korkaktım çünkü.
"Hazar, ben yapamam. Sadece yapamam." dedim ve kalkarak gittim oradan.
*İz'e küfür etmeden önce onu anlamanızı istiyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
biz, sizin sevmedikleriniz|texting
Historia Corta→tamamlandı Unutmayın, bizler sizin en sevmedikleriniz. Nedensiz yere kötü bildikleriniz.