"En son planladığımız gibi?" dedim nefes nefese gözlerimi Tufe'ye dikerek.
"Dur dur, şimdi hangisini yapacağız?" diye sordu baygın bakışları ile.
"Of sikeyim, sen kapıyı tut. Gerisini ben halledebilirim. Sadece o mektubun bir fotoğrafı bana yeter." dedim ve içeriye doğru adım attım, adım atmamla kapıyı Tufe'nin üzerime kapatması bir oldu.
Sadece, bu sabah Hazar'ın elinde olan ve herkesten sır gibi sakladığı o mektubu bulup, fotoğrafını çekecektim.
Onun sırasına doğru hızla ilerledim, çantasını elime geçirdiğimde, kendi kendime sinsi bir gülüş attım.
"Evet!" dedim kendi kendime sessizce.
Çantayı hızlıca elimde ararken, kapıya vurulma sesi geldiğinde, çoktan elime mektubu almıştım fakat fotoğrafını çekecek vaktim yoktu, bu yüzden ben de hemen ceketimin cebine atıp, çantayı yerine koydum.
Hemen ardından, sanki kıyafetimi düzeltiyormuş gibi bir hâl alıp, kendi kendime tişörtümü çekiştirmeye başladığımda, kapı açıldı. Gülümsedim, kimse buraya mektup için girdiğimi düşünmeyecekti.
"Hadi ama Tufe, neden haber vermiyorsun, tişörtümü düzeltmek için uğraşıyorum iki saattir." dedim ve arkamı döndüm.
Tam da tahmin ettiğim gibi, iki hayvan.
Hazar ve Yekta.
"Birden daldıkları için, saygısız öküzlere hiçbir şekilde laf anlatamadım." dedi ve onlara ters bir bakış attı.
Yekta dönüp ona baktıktan sonra, bana o çok mühim sorusunu yöneltti.
"Neden bizim sınıfımızda düzeltiyorsun peki?" diye sordu pişkin pişkin.
"Birincisi, kantine en yakın olan yer burası. İkincisi, karşıda kızlar tuvaleti olmasına rağmen neden buraya geldiğimi soracaksın. Hadi ama, sil şu yüzünde ki ifadeyi. O kadar aptal olduğunu biliyorum Yekta. Ve sorunu cevaplıyorum; Sena orada olduğu sürece o kadar kolay içeriye adım bile atmam." dedim ve tiksinti ile o kapıya bir bakış attım.
"Arkadaşsınız sanıyordum." diyen Hazar'a alaycıl bir şekilde baktım.
"Daha çok, zorunlu geçiniyorum diyelim. Hadi gidelim, Tufe." dediğimde ona doğru yaklaştım ve koluna girdim.
"Hallettin mi?" diye fısıldadı.
Kafamı sallamakla yetindiğimde, gülümsedi.
Ben de gülümsedim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
biz, sizin sevmedikleriniz|texting
Short Story→tamamlandı Unutmayın, bizler sizin en sevmedikleriniz. Nedensiz yere kötü bildikleriniz.