2.2

3.8K 268 15
                                    

Tufe'yle zorla geldiğimiz partiye, yüzümü buruşturarak bakıyordum.

"Ben acıktım." dedim, alt dudağımı büzerek.

"Zıkkım ye." dedi Tufe, yanımdan.

"Ben gidip şu renkli şeyden alacağım, inşallah tadı güzeldir." dedi ve mavi renkli içeceğin yanına koşa koşa gitti.

Ona dönüp baktığımda, Yekta yanına yaklaşmıştı. Tufe'ye bir şey söyledikten sonra, Tufe'nin kaşları çatıldı. Sinirle bir şey söyledikten sonra, Yekta'nın yüzünde ki gülümseme ile elini, Tufe'nin beline attı.

Tufe ise eline baktıktan hemen sonra, elini yumruk yapıp, Yekta'nın yüzüne indirdi. Yekta, belinde ki elini çekip, çenesini tuttu. Tufe'nin kolundan tuttuğu sıra, Tufe ikinci bir yumruğu yüzüne geçirecekken, Yekta, birisi tarafından yakasından tutulup çekildi.

Hazar'ı gördükten hemen sonra, Yekta'nın yüzüne indirdiği yumruğu görmemle gözlerim büyümüştü.

"Hiçbir kız senin malın değil Yekta. İstemiyorsa istemiyordur. Sana belli ettiğini düşünüyorum zaten, senin düşünmemenin sebebini öğrenebilir miyim?" dedikten hemen sonra Tufe'ye döndü Hazar.

"İyi misin?" diye sorduğunda, Tufe şokla kafasını sallarken, ben yanına varmıştım bile. Kolundan tutup kendime çevirdikten sonra sarıldım ona.

"Salağın teki, boşver ne dediyse." dedim kulağına doğru. Başını salladı yavaşça.

"Ne de olsa beni sevmiyor mu? E tamam işte, dünden razıdır." diyen Yekta'ya gidip parmak uçlarında yükselip, bir tane de ben yapıştırmıştım.

"Sevgi bu değil aptal seni. Ne kadar iğrençsin?" diye sordum yüzümü buruşturarak.

"Defol git şuradan Yekta." diyen Hazar'a baktım. Kaşlarım çatıldı, ne zamandan beri bizim tarafımızdaydı?

"Ne yani, kaybedenleri mi savunacaksın." diye soran Yekta'ya baktı gözlerini kısarak.

"Hayır amına koduğumun beyinsizi, insanlığı savunacağım. Tabii sen insan olmadığın için anlayacağını sanmıyorum. Hadi siktir git şimdi." dedi sinirle solurken.

Gidecekken, Tufe kollarımın altından çıktı ve gidip Yekta'nın kolunu tuttu. Yekta döndüğü sırada, yüzüne tükürdü.

Hazar, belli etmese de elini burnuna yakın bir yere koyup, ağzını kapatacak şekilde gülmüştü.

Ben de kahkaha atıyordum. Tufe döndüğünde, yüzünde ki gülümsemeyle, bana doğru geliyordu. Elimi kaldırdım çakması için fakat yapamamıştık.

"Tekrar," dedim. Ve birkaç defa daha yapamadık, sürekli tekrarladık. Ve en sonunda başardık.

biz, sizin sevmedikleriniz|texting Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin