"Gidelim mi lan konsere?" diye soran Tufe'ye baktım ve el hareketi çektim.
"Ne ya?" diye sormasıyla bakmaya devam ettim.
"Fizikten kaldık sence izin alabilir miyiz?" diye sorup tekrardan yüzüne baktım.
"Aslında konser değil ki canlı müzik yani. Ders çalışıyoruz diye izin alırız?" diye sordu Barkın.
"Evet tabii alırız." diye sordum. Ama dalga geçiyordum. Aniden sevinip Tufe'ye sarıldığında beni ciddiye aldığını anlamış oldum.
"Neden her söylediğime saf bir şekilde inanıyorsun." diye sordum ona dönüp.
"Ciddi değil miydin?" diye sorduğunda gerçekten ciddiye alıp almadığını anlamaya çalışıyordum.
"Harbiden soruyor musun?" diye sordum.
"Ama bazen ciddi ciddi söylüyor gibisin."
"Ben genelde ciddiyimdir ama bu konularda ciddi olduğumda heyecanlı söylerim Barkın, somurtarak değil. " dedim ona bakarak.
"Ama nereden bileyim ben ya." dediğinde dik dik ona bakıyordum hâlâ.
"Hallederiz belki." diyip sınıfa yürüdüm.
*Arkadaşlar bu bölümü kısa tuttum çünkü öyle istedim yazacak bir şey de bulamadım ondan sori.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
biz, sizin sevmedikleriniz|texting
Short Story→tamamlandı Unutmayın, bizler sizin en sevmedikleriniz. Nedensiz yere kötü bildikleriniz.