Eve girdiğimizde bize kapıyı açan Mehir koşturarak evden çıkıp bize bakıyordu. Tufe bir elinde kocaman bir kap, diğer elinde tahta kaşıkla Barkın'ı kovalıyordu.
"Hayatım valla bak bilerek yapmadım, özür dilerim." diyerek bağırarak kaçıyordu evin dış kapısına geldiklerinde Barkın telaşla bakındı.
Tufe'yi bir oraya bir buraya doğru şaşırtırken, Tufe ne olduğunu anlayamadan Barkın elinden kaçmıştı.
"Teyze nolur girin, babam anneme yardım etmek istedi. Bir anda mutfaktan çıktılar annem iki saattir evde babamı kovalıyor." diye bağıran Mehir'e baktım. Şok olmuş gözlerle onlara bakıyordum.
"Sen benim poğaça peynirlerimi ne yaptın?" diye sordu bağırarak.
"Hayatım yumurta kır demiştin, bende sandım ki peynirlerin üstüne yumurtayı kıracağım. Sonra bir baktım yumurtayı direkt fırlatmışım. Ben nereden bileyim ki sevgilim?" diye sordu umut dolu sesle.
"Sevgilini sikerim senin!" diye bağırdı Tufe hiddetle.
"Yumurta benden daha mı önemli?" diye sordu, Barkın Tufe'ye yalvararak bakarken.
"Evet, bokluk yapmayacaktın Barkın." dedi elindeki tahta kaşığı Barkın'a sallarken.
"Aşkım, lütfen beni affeder misin?" diye sordu beklentiyle.
"Hayır." diye bağırdı. Ve bizi fark ettiğinde baktı.
"Hoşgeldiniz canlarım, bir dakika Barkın'ı tezgaha gömücem." dedikten hemen sonra Barkın'a doğru atıldı. Hazar gülerken ben elim karnımda onları bekliyordum, kızımız İzem'in Mehir'le köşeden onlara baktıklarını fark edip güldüm.
"Tufe, ben hamileyim ya. Lütfen kavganızı kesseniz." dedi. Dediğinde ona baktım.
"Bende hamileyim, bana eziyet çektiriyor bu neden?" diye sorduğunda hepimiz donmuş ona bakıyorduk.
"Ne?" diye bir fısıltı döküldü Barkın'ın dudaklarından.
"Hee, hak etmiyorsun sen. Git. Çocuğun kafasına da yumurta fırlatırsın." dediğinde hâlâ şokla Tufe'ye bakıyordum.
"Elindeki şeyi bırak sarılayım?" diye sordu Barkın ümitle.
"Hayır, yumurta fırlatabilirsin. Seninle çocuklarım ve ben konuşmayacağız." dediğinde hâlâ ben ona bakıyordum.
"Bana söylemedin mi yani?" diye sordum ona kırgınlıkla bakarak. Hamilelik hormonlarından dolayı ona çok kırılmıştım.
"Ben her şeyi ilk sana söylerken mi?" diye sordum ona büyük kırgınlık ile bakıyordum.
"Nasıl ilk ona?" diye sordu Hazar yandan.
"Sen sus." diye elimi kaldırdım ona doğru. Tufe'ye bakarken sinirinin geçmiş olduğunu gördüm ama benim ona kırgınlığım büyümüştü.
"Bende bu sabah öğrendim ki." dedi bana dönerken.
"Ama bana söylemedin." dedim tekrardan gözlerim yaşlanarak.
"İz, sadece söyleyecek vaktim yoktu. Barkın'ın annesi gelecekti. Sabah kustuğum için şüphelenip test yaptım. Ondan sonrasından itibaren sürekli mutfaktaydım." Barkın ona hâlâ şokla bakıyordu.
Mehir'in dudakları şokla aralanmıştı.
"O şeyi mi yaptınız yani?" dedikten sonra kolları boşlukta sallanır gibi durdu.
"Mehir bunu neden aklıma tekrardan getirdin?" diye soran İzem'e döndüm sakince.
"Aklımdan yeni çıkartmıştım." diye fısıldadı ve karnıma baktı.
"Annemle babam daha yeni yapmış İzem, ağlamamız için tek bir sebep göremiyorum." dediklerinde bunu konuştuğumuza inanamıyordum.
"Hadi sevinelim?" diye sordu Tufe beklentiyle kollarını açıp, Barkın ona doğru gelirken, ona döndü.
"Sen değil." dedi ve bana baktı.
"Ben kocama sarılırım. Seninle küsüm." dediğimde bana öyle bir baktı ki bir an affedeceğim sandım ama affetmeyecektim.
"Pasta yaptım, yemeyecek misin yani?" diye sorduğunda bir anlığına kendimi pasta yerken bulmuştum.
Çok çabuk kandırılmıştım...
Hazar ve İzem suratında büyük bir gülümseme ile bana bakarken, Barkın ve Tufe köşede birbirleriyle konuşuyorlardı. Tartışmaktan çok, kocaman gülümsüyorlardı.
"Anne ben odamı paylaşmayacağım değil mi?" diye soran Mehir'le güldü Tufe.
"Yok canım," dedikten sonra gözleri açıldı.
"Oda yok ki evde, ne yapacağız?" diye sordu gözleri açık Barkın'a bakarken.
"Ben çocuğumu nereye yatıracağım? Sokakta mı kalsın, odasız mı?" dedi dudağını sarkıtırken.
Ben pastayı her yerime bulaştırıp yiyorken, sadece onları izledim.
İzem, Mehir'e destek olurcasına omuzlarından tutuyorken, Tufe Barkın'a bakıyordu. Hiçbirisinin aklına ben gelmiyordum ve ben pastayı neredeyse bitirecek kadar yemiştim.
"İz?" diye soran Hazar'la herkes bana baktı.
Ağzım yüzüm çikolata olmuşken onlara baktım.
"Elinle yeseydin İz, daha az batardın." diyen Tufe'yle sırıttım.
"Iy, ağzı da pis." dedi Tufe gülerek.
goddnesartemis Doğum günün kutlu olsun güzel bebeğim, iyi ki doğdun, iyi ki girdin hayatıma. İyi ki, benim arkadaşım oldun. Binlerce kez iyi ki doğdun, binlerce kez öpücükler sana benim birtanem! ♡
ŞİMDİ OKUDUĞUN
biz, sizin sevmedikleriniz|texting
Historia Corta→tamamlandı Unutmayın, bizler sizin en sevmedikleriniz. Nedensiz yere kötü bildikleriniz.