11.BÖLÜM

866 54 7
                                    

Gözlerimi açtığımda 2 gün önceki manzarayla karşı karşıyaydım. Ama tek fark yanımdaki hemşireydi.

"bebeklerim... İyilermi" dedim yıkık bir sesle.

"iyiler küçük hanım merak etmeyin" dedi içten bir sesle. Murat ya ona ne olmuştu. Hemen tekrar söze girip

"Murat Gözdağ, o iyimi"

"neyi oluyorsunuz"

"sevgilisiyim "dedim hiç düşünmeden.

" iyi ama hala yoğun bakımda "

" beni ona götürür müsünüz"

"dinlemelisiniz "

Dedi ve vereceğim cevabı beklemeden çıktı. Ben burada bekleyemem...

Maalesef bu sefer kolumda serum vardı. Serumu taktıkları şeyide alıp odadan çıktım. (ismini bilmiyorum kusura bakmayın... Bilen varsa söylerse düzeltirim)

Kızlar çoktan gelmişti. Annemlerin yanında oturuyorlardı. Nazlı beni görmesiyle koca bir çığlık atıp söylenerek yanıma gelip koluma girdi.

"gebeşim ne yapıyorsun sen"

"beni Murat'a götür Nazlı"

Sesim çok kırık ve az çıkıyordu. Annemlerde yanıma gelince onlarada söyleyip kızlarla yoğun bakımın önüne geldik.

İçeriden bir hemşirenin çıktığını gördüm. Hemen önüne geçip

"hanımefendi ben Murat Gözdağ'ı görmek istiyorum."

Gözlerini karnıma dikip ciddiyetle tek kaşını kaldırarak

"üzgünüm hanımefendi hamile olduğunuzdan dolayı doktor izni olmadan alamam"

Tam o esnada yoğun bakımın kapısı yeniden açıldı bu sefer kadın bir doktor çıktı ve

"bir sorun mu var"

"doktor hanım ben Murat Gözdağ'ın yakınıyım. Ne olur içeri girmeme izin verin"

Dedim. O da tıpkı hemşirenin yaptığı gibi karnıma bakıp

"hazırlanmasına yardımcı olun hanımefendinin... Sadece 5 dakika"

"çok teşekkür ederim "

" rica ederim... İyi günler "

Hemşire üstüme yeşil bir şey, kafama bone, yüzüme de bir maske verdi. Giydim ve içeri girdim.

Murat bir kolunda nabız ölçer bir kolunda serumla yatıyordu. Çok kötü oldum. O bu halde olmamalıydı.

Yanına gidip elinde tuttum ve yatağın köşesine oturdum. Ağlayarak

" affet beni... Bu hale gelmeden söylemeliydim... Murat ben sana ilk karşıma çıktığın gün aşık oldum... Ama bunu sana utancımdan söyleyemedim. "

Bir anda elinin kıpırdamasıyla kafamı kaldırdım.

" uyandın uyandın... Hemşire doktor uyandı... İyi misin"

"söylediklerini duyunca iyileştim. Gökhan ve Caner onların durumu nasıl... Bir dakika neden senin kolunda serum var... "

" ben iyiyim yok bir şeyim yine bir baygınlık vakası... Gökhan ve Caner'le ilgili bir bilgim yok"

"şimdi tam hemşire gibi konuştu işte"
Dedi gülümseyerek. Tam bu esnada doktor ve hemşire gelip

"hanımefendi sizi dışarı alalım"?

Karanlığın İçindeki Güneşler - Tamamlandı-(düzenleniyor) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin