17.BÖLÜM

642 48 4
                                    

( 2 yıl sonra) şaka şaka😁😁

Murat'la birlikte içeri geçtiğimizde herkes kendi halindeydi. Yavaş adımlarla Simge'nin yanına gittim. Ayağa kalkıp bana sarıldı.

"nasılsın bebeem"

"iyiyim yeşillim sen"

"ben iyiyim de Nazlı nolcak"

"hiç bilmiyorum Simge! Ama kendini toplaması lazım. Evet çok ağır bir şey yaşıyor ama bir şekilde toplanmalı"

"doğru ama nasıl"

Murat konuşmamıza dahil olup

"kızlar bu günlerde yanından ayrılmayın! Ne dediğini bilmiyecek bu dönemlerde ve en çok size ihtiyacı olacak" dedi. İkimizde kafamızla onayladık.

Sevda ile Mete'de yanımıza geldi. Bir süre konuştuktan sonra ayağa kalktım.

"kızlar gelinde Nazlı'nın yanına gidelim"

Odaya girdiğimizde Nazlı bizi fark etmedi. Sesiz sessiz ağlıyor ve bir şeyler mırıldanıyordu. Dikkatimi söylediklerine verince burnumun direği sızladı.

"annem niye bıraktın bu kızını.! Kime güvenip bıraktın. Önce babam sonra sen bu koca dünyada bıraktınız beni. Ne yapıcam ben siz olmadan... "

Ağladığımı,yanağımdan akan sıcaklıkla hissettim.

Sayın bakalım annenizi kaç kere kırdınız... Sayamayacağınız kadar çok dimi... Ya anneniz sizi kaç defa kırdı...

Anneniz sizi kırdığı zaman asla kötülük amaçlı kırmaz... Her şey sizin geleceğinizin güzel ve güvenli olması için. Ama biz bunu anlayamıyor, aksine annemizin sırf bizim istediğimizi yapmaması için böyle davrandığını sanıyoruz...

Kabul edelim ergenliğimizde çok kırıcıydık. Söylediğimiz sözler karşımızdakini kırıyor mu, kırmıyor mu diye hiç düşünmüyorduk.

Ya annelerimiz! Onların kalplerini paramparça etmemize rağmen, bizi affeden annelerimiz! Biz sevgililerimize kırılıyoruz değil mi?

Ya annelerimiz 9 ay karnında taşıyıp senelerce bizlere bakan annelerimiz bize kırılmıyor mu?

Hadi eğer anneleriniz yanınızdaysa, yanına gidip doyasıya sarılın. Öpün, koklayın. Çünkü: o malum gün geldiğinde sarılıp omzunda ağlamayı çok isteyeceksiniz!

Kendimi tutamayıp küçük ve annesine muhtaç bu kızın yanına gittim.

Ellerini tuttum ve bana bakmasını sağladım.

"annen, baban gitmiş olabilir, ama sen yalnız değilsin Nazlı! Önce Allah sonra ise biz varız yanında. "

" evet"

"evet"

Hepimiz ağlamaktan gözleri kan çanağı gibi olmuş arkadaşımıza sarılıp, yanında olduğumuzu bir nebze hissettirmeye çalıştık...
************************************
2 gün sonra

Şuan dışarıda Murat'ı bekliyordum. Ve neredeyse yarım saat olacak dışarı da onu bekliyordum.

Oturduğum bankın önünde bir araba durdu. Bir anda kalbim hızlı hızlı çarpmaya, aynı şeyleri yaşama korkusu beynime üşüşmeye başladı.

Hemen ayağa kalkıp oradan uzaklaşma isteği duydum.

Biraz uzaklaşmış, ilerideki bankı gözüme kestirmişken,arkamdan bir elin ağzımı ve burnumu, bir pamukla kapatmasıyla;gözlerim karardı ve bilincimi kaybettim!

Sanırım en korktuğum şey başıma geliyordu.

Karanlığın İçindeki Güneşler - Tamamlandı-(düzenleniyor) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin