~~~~
"Haziran giy şu elbiseyi."
"Off anne giymeyeceğim ve o partiye gitmeyeceğim."
"Haziran, beni delirtme."
"Gitmek istemiyorum. Baba anneme bir şey söyler misin?"
"Annen haklı kızım. Kalk hadi."
"Baba lütfen."
"Hadi kızım. Bende Orada olacağım zaten."
"Sen neden geleceksin?"
"Savaş annenle beni de davet etti."
Dedi babam. Ardından annem söze devam etti.
"Hasta olmasam bende gelirdim. Şimdi bu havada tekneye binemem."
"Bizi bu havada gönderiyorsun ama."
"Havada bir şey yok Haziran. Sadece rüzgar, o da bana zarar verir."
"Haziran hadi kızım.Daha fazla söyletme bizi." dedi, rica eden gözlerle bakan babam.
" Peki" dedim, onu daha fazla üzmemek adına.
"Çok durmam ama onu şimdiden söyleyeyim."
İkna olmama sevinen babam, "Tamam" dercesine başını salladı.
"Hadi. Çıkın dışarıda hazırlanayım."
"Ben deyince yapmazsın, baban deyince mi yapasın gelir?"
"Anne, hadi."
Şimdilik bu duruma alışmam mümkün müydü ? Kuş kafesini sevebilir miydi ? Alışabilir miydi tüm gökyüzü onunken ,bir çekimlik nefesle yetinmeye ?
Annemler sonunda çıkmıştı odadan. Annemin onca derdimizin arasında benim için aldığı , siyah salaş elbiseyi giydim . Durumuma en uygun renk siyah olsa gerek . İçinde derin bir hüzün barındıran kimseye beyaz yakışmazdı zaten . Elbiseyi giymemin ardından ufak bir tebessüm armağan ettim suratıma . Bu gözler ışıldamayı özlemişti . Gülümseme güçlü kadınların 7.62 lik mermisiydi . Bende kuşandım silahımı . Düşman korksun artık .
İçimin en derinlerindeki bana daima gerçeği söyleyen ses konuştu . "Bayılıyorsun kendini pohpohlamaya , bu boş vaatlerle kendini kandırma ."
içimden ,içimdeki sese cevap verirken kendime ne kadar güzel göründüğümü söylemeyi ihmal etmedim . Sonuç olarak kendi mutluluğumu düşünen tek kişi benken ,sözlerin şımarmasın da hiçbir sakınca yoktu.
Merdivenlerden salına salına inerken ,babam çoktan hazırlanmış beni bekliyordu . Romeo'dan çok daha yakışıklı olan babam , mükemmel bir kavalye olacaktı bu gece bana .
"Az önce gitmek istemeyen sen değil miydin?" diye sormasını bekledim ama sormadı. Çünkü kabul ediyorum ki , olmam gerekenden daha istekliydim . Bu isteğimin tek nedeni ise güzel elbiselerin beni heyecanlandırmasıydı . Bu siyah elbisede çok yakışmıştı beyaz tenime .
Kolunu uzatan babamın , koluna girdim.
Boyum babamdan uzun gözüküyordu. Bu durum güzeldi. Mankenmişim gibi hissettiriyordu.
Arabaya binene dek dik yürüdüm. Hani aklımdan geçmiyor değildi, neden böyle davrandığım. Mesela neden anneme bu kadar öfkeliyken ,babama sesimi bile çıkaramıyordum ? Biraz düşününce anladım aslında nedenini . Çünkü anneme olan öfkemin geçmişi de vardı ,bunca zaman sesim çıkmadığı için birden patlamıştım . Bağrı yanık volkan misali ... Bu öfkenin tek nedeni yapmış olduğu emri vaki değildi . Ama babam hayatı boyunca yalnızca bizim için çalışmış . Ailesini her şeyden üstte tutmuştu . Ve şimdi kızamıyordum bile ona çünkü o da benim gibi annem faktörü mağduruydu .
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KÖTÜ ŞANS
RomanceÇünkü yaşanmış ve yaşanılabileceğine ümit beslenen her aşk ,mutlu sonu hak eder. Kusurlu da olsa. Kusur AŞK da olsa... ....Karanlıkta bulduğumda kendimi , bu muydu diye sordum kendime . Cidden bu muazzam güzellikten korkuyor muydum ? Sonra bir düşü...