Gece Bahçesi

362 39 43
                                    

Çok bekleyemedim, hemen atıyorum bölümü. Bazı şartlar koşmuştum ama dayanamadım. Umarım seversiniz.

Haziran'ın ağzından :

Savaş'tan arkasını dönmesini istemiştim kıyafetimi giyerken ama o buna izin vermeyip kendisi giydirdi beni. Tüm zerafetim açık ve net bir şekilde Savaş'ın gözleri önünde seriliyken , o en ufak bir şey bile yapmıyor, asla değişmiyordu mimikleri.

Sanırım istediği gibi bulamamıştı bedenimi. Belki de o dolgun göğüslü kadınlardan hoşlanıyordur.

"Saçmalama Haziran, nasıl göğüslerden hoşlanırsa hoşlansın seninkilere mecbur. Sevgilisiniz siz. Başka kadınlara bakmaya kalkarsa pişman et onu."

Emredersin iç sesim.

Savaş'ta giyinmişti. O giyinirken ben sadece bakmıştım. Ona yaklaşıp dokunmak kötü şeyler hissettirebilirdi . Bu yüzden sadece gizlice izledim. Gizlice çünkü meraklısı gibi gözükmek istemem.

Yatakta oturuyordum. Savaş kolumdan tutup çekti beni .

"Gel, bak sana ne göstereceğim."

Çekiştiriyordu beni merdivenlerden inip dışarı çıkarken.

"Nereye gidiyoruz ?"

"Arka bahçeye."

Arka bahçeye geldiğimizde ,beni büyük ve uzun dalları olan bir ağacın gölgesindeki salıncak karşıladı. El yapımı bir salıncaktı bu. Kalın ipler vardı her iki kenarında ,iplere dizili çiçekler .

Oturacağı tahtaydı. Sarı renkte bir tahta. Evin önünü gezmiştim ama arkasında bakmak aklıma bile gelmemişti. Bilseydim böyle güzel bir salıncak olduğunu daha önce gelirdim.

Bu bahçe çok güzeldi . Salıncağın arkasında ,baya bir ileride nergis çiçekleri vardı, beyaz ve sarı. Kokusu geliyordu burnuma ,en güzel çiçekti nergiz ,çoğu kişi taze soğan diye adlandırsada.

Koşarak ilerledim salıncağa, " Savaş bu çok güzel." dedim iplerdeki çiçekleri incitmeden otururken, oturacağa.

"Bu bahçe hep canlıdır böyle ,kimse gelmesede iyi bakılmasını isterim. Arada gelirim çünkü,yalnız kaldığımda filan."

Savaş arkama geçti, yavaşça ittirmeye başladı salıncağı ,zira hızlı ittirse evin çatısında bulabilirdim kendimi.

Huzur doluydu burası , parmaklarımın ucundaki çiçeklerin kokusu geliyordu burnuma.

Yavaş yavaş,hızlıca ittirmeye başlıyordu Savaş, ben ona itiraz etmedikçe. Artık o kadar hızlanmıştı ki, yüksekten korksam da ona dur demedim. Cesaretlendiriyordum kendimi.

En sonunda ayaklarım yerden kesilip uçar gibi hissettiğimde, gökyüzüne en yakın hissettiğim anda bağırmaya başladım.

"Sen muhteşem bir şeysin Savaş Vural."

Gözlerimi kapatmıştım bunu söylerken. Savaş'ın tebessüm ettiğini fark edince heyecandan ipi bırakan ellerim, evin çatısında değilse bile toprağa gömülürken buldu kendini.

Savaş koşarak geldi yanıma. Sallamakta olduğu boş salıncağı bıraktıktan sonra.

"Haziran iyi misin?" diye sordu, yere gömülen kafamdaki saçları arkama atıp yüzümü rahatça görebilmeyi çalışırken.

Kısık bir sesle cevap verdim ona.

"Bir kaç kemiğim yer değiştirmiş olabilir."

Savaş önce ciddi, sonra gülünç gözlerle bakarken bana, yanıma serildi. Kendini tutmayı beceremeyen Savaş, yerde yatarken iki üç dakika kahkaha attı.

KÖTÜ ŞANSHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin