The Originals - Kraliçe 👑 / TAMAMLANDI

02.10

Bölüm hakkındaki düşüncelerinizi yorum olarak yapmayı unutmayın.❤👑

İyi okumalar.❤👑

Klaus, ayağa kalkıp "Valerie!" Dediğinde ağzından kan kusup bilincini kaybetti. Masadaki herkes ayağa kalktıklarında başlarındaki ağrıdan dengelerini kaybedip birden kan kusup bilinçlerini kaybettiler.

Layla, cadıları ve Hayley'le içeriye girdi. Hayley, "Ben Hope'yi alıp gidiyorum onlara ne yaparsan yap!" Dedi ve yürümeye başladığında Layla, Hayley'in yerinde durmasını sağlayarak "Üzgünüm Hayley anlaşma iptal! Hope'yi sana veremem!" Dedi ve büyü yaparak Hayley'in kalbini bedeninden çıkardı.

Layla, cadılarına dönüp "Bunları zindana kapatıp Hope'yi kurban ayini için hazırlayın!" Dedi ve salonu süzerek "Burası bizim yeni evimiz! Şehir artık cadıların." Dedi.

Layla, bir haftada şehrin tamamını ele geçirirp bütün doğaüstü yaratıkları emri altına aldı ve Klaus'un odasını kendi çalışma odası yapmıştı.

Cadılar zindandaki Köken vampirleri ve üç iblisi malikaneni zindanında büyülerle uyutuyorlardı. Layla,  yasak meyvenin kökleriyle üç büyük iblisi zar zor uyutuyordu. Bu köklerin etkisi bu akşam Hope'in ateşin içinde yakarak öldürüleceği ayin sırasında bitecekti.

Hope, kilitli kaldığı odasında Valerie'in kolyesini sıkıca tutmuş onu gelip kurtarması için iletişime geçmeye çalışıyordu ama işe yaramıyordu.

Hope, gözlerini korkuyla kapattıp "Anne korkuyorum!" Dedi ve gözünden bir damla yaş aktı. Göz yaşı kolyesinin üzerine geldiği zaman kolyenin rengi kırmızıya dönüp parlamaya başladı.

Hope, birden bilincini kaybetti. Hope, gözlerini açtığında kendini altın  taht'ın üzerinde bilinci kapalı olan Valerie'in önünde buldu. Hope, Valerie'yi sarsmaya çalışarak "Anne!" Dedi.

Hope, Valerie'in ellerini tutup "Anne korkuyorum! Lütfen uyan!" Dedi. Valerie, tepki vermeyince Hope ona sıkıca sarılıp ağlamaya başladı. Valerie, zar zor gözlerini açıp sinirle "Sana ağlamamanı söylemiştim." Dedi.

Hope, daha çok ağlayarak "Beni bu akşam yakarak öldürecekler anne!" Dedi. Valerie, zar zor nefes alarak "Ateşden korkmadığın sürece sana zarar vermez Hope." Dedi ve Hope'yi kucağına alıp göz yaşlarını silerek "Ne olursa olsun asla ağlama! Ben ne olursa olsun nerde olursam olayım gelip seni kurtaracağım." Dedi.

Valerie, Hope'in alnından öpüp "Sen evrenin en güçlü  kralı ve kraliçesinin kızısın! Sen asla onlardan korkamazsın asıl onlar senden korkmalı!" Dedi ve Hope'yi gönderdi.

Valerie, birden öksürüp kan kusmaya başladı. Ağzındaki kanı silip tüm gücüyle kendini uyandırmaya çalıştı. Valerie, gözlerini açıp boğazını tutarak nefes almaya çalıştı.

Valerie, sertçe karnına vurup başını yere çevirip kan kustu. Valeri, kustuğu kanının içindeki küçük kök parçasına bakarak "Yasak meyvenin kökü mü!" Dedi.

Valerie, ellerindeki  zincilere lanet okuyarak ayağa kalkmaya çalıştı. Valerie, kalçasının üzerine düşünce sinirle eliyle yere vurdu.

Valerie, bulanık gören gözleriyle olduğu zindanın içindeki kollarında ki zincirleri tavana asılmış dizleri üzerindeki kansızlıktan cildi griye dönmüş Klaus'a bakarak "Klaus?" Dedi.

Valerie, zar zor ayağa kalkıp ayağındaki topuklu çizmelere küfür ederek Klaus'un yanına yürümeye başladı. Valerie, Klaus'u sarsarak "Klaus, uyanmalısın!" Dedi.

Valerie, sinirle saçlarını geriye atarak "İnsan kanına ihtiyacın var ve ben  nerden bulacağımı bilmiyorum!" Dediğinin de zindana bir cadı girdi.

Cadı ellerini Valerie'ye doğru uzatarak büyü yapmaya başladı. Valerie, sanki büyü işe yarıyormuş gibi başını tutmaya başladı. Cadı Valerie'in önünde durduğunda Valerie  ellerindeki zinciri cadının boynuna geçirip onu boğmaya başladı.

Valerie, cadının çığlık atmasını engelleyip içindeki korkuyu emmeye başladı. Valerie, biraz kendine geldiğinde cadının boynunu kırdı.

Valerie kendisinin ve Klaus'un zinciri kırıp yerdeki ölü cadının bileğini  ısırdı. Valerie, yere sırtüstü yatan Klaus'un ağzına eliyle bastırarak cadının bileğini koydu.

Klaus, kendine gelerek elini Valerie'in elinin üzerine koyup melez tarafını ortaya çıkararak cadının bileğindeki akan kanı içmeye başladı.

Klaus, cadının cansız bedenindeki bütün kanı içtiğinde doğrulup Valerie'in tutuğu elini öpüp endişeli bir şekilde "Sen iyi misin?" Dedi. Valerie, gülümseyerek "Bize bunları yapan kişiyi öldürüp kızımızı kurtarınca iyi olacağım!" Dedim.

Klaus, Valerie ile birlikte ayağa kalkıp gözlerinin içine bakarak "Sana ve kızımıza el süren herkesi öldürücem!" Dedi ve meleze dönüştü. Valerie, elini Klaus'un ensesine koyup "Gidip diğerlerini uyandırıp bize zarar vermeye çalısan  herkesi öldürelim!" Dedi ve iblise dönüştü.

Klaus ve Valerie zindanda çıkıp diğerlerinin yanına doğru yürümeye başladılar. İkisi önlerine gelen her cadıyı öldürüyorlardı.

İkisi herkesi uyandırdıktan sonra Klaus, uyanan ailesine ve Valerie'in iki abisine bakarak "Planımız bu herkesi öldürücez!" Dedi. Kol, sırıtarak "Bu plana bayıldım!" Dedi ve Rebekah'la vampir hızıyla gitti. Diğerleri de ayrılıp önlerine gelen herkesi öldürmeye başladı.

Valerie ve Klaus birlikte Hope'in odasına doğru yürümeye başladı. İkisi Hope'in odasına girdiklerinde Layla, elindeki hançeri Hope'in boğazına tutarak "Yaklaşırsanız onu öldürüm!" Dedi.

Valerie, Layla'ın elindeki hançeri eritti. Layla, çığlık atarak Hope'den uzaklaştığında Hope Klaus'a koşup sarıldı. Klaus, Hope'yi kucağına aldığında Valerie, Klaus'a dönerek ciddi bir şekikde "O sürtük benim!" Dedi.

Klaus, keyifle sırıtarak "Seni kapıda bekliyoruz aşkım." Dedi ve odadan çıkıp kapıyı kapattı. Valerie, ellerini birbirine vurup baş cehennem zebanisini  çağırdı. Zebani, Valerie'in önünde eğilip "Emredin Kraliçem!" Dedi.

Valerie, korku içinde ona bakan Layla'ya keyifle bakarak "Onu yılanlarımın önüne atın! Yılanlarım onu yavaş yavaş yiyerek öldürsün. Her acıdan bilincini kaybedişinde uyandırın." Dedi.

Zebani, başıyla Valerie'yi onayladığında Layla, yalvararak "Affet beni!" Dedi. Valerie, alayla "Ben affetmem!" Dediğinde Zebani Layla'ın boynundan tutarak yok oldu.

Valerie ve Klaus yılın çifti ödülü veriyorum jsjsjskskks🏆

Yorum yapmayı ve vote atmayı unutmayın.❤👑