03.04

1.4K 111 46
                                    

Bölüm hakkındaki düşüncelerinizi yorum olarak yapmayı unutmayın.❤👑

5-6 Bölümde final olma ihtimali yüksek🙃

İyi okumalar.❤👑

Valerie Mikaelson

Klaus, belimden tutarak Lio'un üzerine atlamamı engelliyordu. Rebekah, Lio'un yüzündeki kanları sinirle silerek "Sen delisin!" Dedi.

Gözlerimi devirdiğimde Lio, onu dövdüğümü umursamayarak şaşkın bir şekilde "Gerçekten hamile misin?" Dedi.

Ayağa kalkmaya çalışarak "Dur o hamile değilse ben seni hamile bırakırım!" Dedim.  Klaus, sinirden gülerek "Seni öldürürüm Lio!" Dedi ve beni kendine sertçe çekti.

Kol, Hope'yi odasına götürmüş tek başına merdivenlerden aşağıya inerek "Sinirlensem mi gülsem mi bilemedim!" Dedi.

Yanımda oturan Elijah, mutlu bir şekilde "İkinizi de tebrik ederim!" Dedi. Freya, hala koltukta uyuyan Lucifer'a bakarak "Bende tebrik ederim." Dedi.

Bu mal hala neden uyuyor! Klaus, sinirle "Bize ne zaman söylemeyi düşünüyordun Rebekah!" Dedi. Rebekah, gözlerini devirip "Kahvaltıda söyleyecektim Nik!" Dedi.

Lio, alayla bana bakarak "Geçen seferi anlıyorum neden dövdüğünü peki şimdi neden dövdün beni?" Dedi.

Alayla sırıtarak "Geçen sefer tan dövememiştim  içimde kalmıştı." Dedim. Rebekah, şaşkın bir şekilde "Lio'yu dövdükten sonra diri diri yakmıştın!" Dedi.

Şeytani bir gülümsemeyle "Seni mi yaksaydım!" Dedim. Rebekah, gözlerini devirdiğinde Lio, ciddi bir şekilde "Yapmadığın şey değil senin!" Dedi.

Ciddi bir şekilde ona bakıp alayla "Hadi ama dostum o güzel günleri mi hatırlamak istiyorsun!" Dedim. Klaus, tek kaşını kaldırarak "Neyden bahsediyorsunuz?" Dedi.

Ben bu adamı yerim! Lio, sinirli sesiyle "Valerie, ne zaman onu sevgililerimle tanıştırsam her seferinde onları gözümün önünde yakardı!" Dedi.

Klaus, sırıtarak bana bakıp boynumdan öperek "Orada olmak isterdim!" Dedi. Freya, alayla "Ne kadar güzel iki manyak tam da birbirinizi bulmuşsunuz!" Dedi.

Kol, alayla "Odanıza çıkın!" Dediğinde elime bir yastık alıp ona fırlattım. Rebekah, "İyiki bu hafta sonu evleniyoruz yoksa gelinlik bana olmaz!" Dedi. Hatırlatmasa geberir zaten! Evet bu ikisi bu hafta sonu  evleniyorlar. Ne mutlu bana!

Elijah, ayağa kalkıp "Benim okulda halletmem gereken işler var. Görüşürüz!" Dedi ve vampir hızıyla gitti. Klaus, birden beni kucağına aldı. Ona şaşkın bir şekilde bakmaya başladığımda Kol, alayla "Nereye?" Dedi.

Klaus, sırıtarak bana bakıp beni merdivenlerden yukarıya çıkararak "İkinci çocuk çalışmasına!" Dediğinde gülerek omuzuna vurdum. Rebekah, arkamızdan gülerek "Kıskanma Nik!" Diyerek bağırdı.

Klaus, pis pis sırıtarak beni yatağa yatırıp dudaklarımı yavaşça öpmeye başladı. Klaus'a karşılık vermeye başladığımda odanın kapısı birden açıldı.

Gözlerimi büyüterek Klaus'u üzerimden atıp yataktan doğruldum. Hope, elindeki bir demet gülle yerde gülerek uzanan babasına bakıp pembe dolgun dudaklarını büzerek "Baba iyi misin?" Dedi.

Klaus, ayağa kalkıp üzerini düzeltip "İyiyim prensesim. Bir şey mi oldu?" Dedi. Hope, gülümseyerek bana bakarak "Annemle bu gün özel işimiz vardı." Dedi.

Doğru ya bu gün Hope'yi Hayley'in mezarına götürecektik. Ayağa kalkıp çantamı makyaj masamdan aldığımda Klaus, "Ne işiniz var?" Dedi.

Hope, "Hayley Annemin mezarına gidicez." Dedi. Klaus, "sizi arabada bekliyorum." Dedi ve odadan çıktı. Klaus, Hayley'e yaptıklarından dolayı sinirliydi. Ayağıma topuklu ayakkabılarımı geçirip Hope'ye döndüm.

Hope'in elini tutup odadan çıktım. Hope'yi arka koltuğa oturtup bende ön koltuğa oturunca Klaus, arabayı çalıştırdı. Alayla, "Işınlanarak da gidebiliriz!" Dedim.

Klaus, bana ve Hope'ye gülümseyerek bakıp "Uzun zamandır üçümüz baş başa kalmıyoruz." Dedi.

New orleans'a kahkahalarla dolu bir yolculukla geldiğimizde Klaus, arabayı bir restorantın önünde park etti.

Restorant da bir masaya oturup siparişlerimizi verdi. Benle Hope'in ortasında oturan Klaus, alayla "Bu seferde bana dadanmayın!" Dedi. Ben ve Hope Klaus'un tabağından yemeği çok seviyorduk.

Dudaklarımı büzerek "Bakarız!" Dedim. Klaus, gülerek dudaklarıma küçük bir öpücük kondurdu.  

Siparişlerimiz geldiğinde Hope ile aynı anda sandalyelerimizle Klaus'a yaklaşıp aynı anda yanağını öpüp onun tabağından tırtıklamaya başladık. Klaus, Hope ile ikimizin aynı anda yaptığı bu harekete kahkaha attı.

Klaus, arabada bizi beklerken Hope ile Hayley'in mezarının önündeydik. Hope, elindeki gül demetini mezarın üzerine koyup "Seni özledim anne." Dedi ve ağlamaya başladı.

Hope'yi kendime çekip sıkıca sarılmaya başladım. Hope'in sarı saçlarını öperek onu sakinleştirmeye başladım. Klaus, birden belirip Hope'yi kucağına alarak "Hope, kötü olmadan gitsek iyi olur." Dedi.

Başımla onu onaylayıp "Beni arabadan bekleyin ben geliyorum!" Dedim. Klaus, dudaklarıma küçük bir öpücük kondurup kucağındaki Hope ile vampir hızıyla gitti.

Hope, Hayley'in ölümünü atlatamamıştı. Sanırım hiçbir zaman da atlatamayacaktı! Bir yıl boyunca ne kadar iyiyim dese de aslında hiç iyi değilde. Ben onu zar zor kendine getirebildim.

Yutkunarak, yere bakarak "Keşke o gün benimle ilgili plan yaptığın zaman seninle konuşsaydım! Sen onun her zaman annesi olucaksın Hayley! Sen eğer burada olsaydın Hope, kendini hiçbir zaman suçlamıyıp normal bir genç kız olacaktı. Keşke burada olsaydı. Kendimi hiçbir zaman affetmeyeceğim. Umarım beni affedersin. Huzur içinde yatmanı tüm içtenliğimle istiyorum kurt kraliçesi!" Dedim.

Sizce final nasıl olacak?

Yorum yapmayı ve vote atmayı unutmayın.❤👑



The Originals - Kraliçe 👑  / TAMAMLANDIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin