01.03

3.5K 212 43
                                    

Valerie scarlett :

O küçük sürtüğe benimle uğraşmanın sonucunu göstermek için gereksiz Marcel'in malikanesine doğru yürüyorum. Ben bu hallere düşecek kadın mıydım! Yüzünü görmeye tahammül edemediğim adamın ayağına gidiyorum.

Keşke, cadıyı Mey'e direk öldürtseydim. Malikanenin önüne geldiğimde herzamakinden fazla korumanın kapıda olduğunu gördüm. Kapıya dogru yürümeye başladığımda Marcel'in köpeği Diago bana şaşkın bir şekilde bakıyordu.

Şaşırmakta haklıydı bende kendime şaşırıyorum. Diagonun önünde durup "Marcel içeride mi?" Dedim. Diago yutkunarak "Evet" dediğinde malikaneden içeriye girdim.

Salona doğru yürümeye başladığımda Marcel'in misafirleriyle masada yemek yediğini gördüm. Beni farkeden Marcel masadan ayağa kalkıp "Vivi" dedi. Marcel'in misafirleri bana bakmaya başladığında dikkatimi dün ki sarışın adam çekti.

Şu an o adamla uğraşamam. Marcel hızlıca yanıma doğru yürüyerek "Birşey mi oldu?"dedi. İfadesiz bir şekilde bakarak "Yanlız konuşabilir miyiz?"dedim.

Marcel tedirgin bir şekilde bana bakarak "Tabiki, istersen çalışma odama odamda bekle beni"dedi. Arkamdan biri "Marcel misafirini bizimle tanıştırmayacak mısın?" Dedi. Arkama döndüğümde takım elbiseli, şık, esmer ve yakışıklı bir adam bana gülümseyerek bakıyordu.

Kaşlarımı çatarak geriye doğru bir adım attım. Geriye doğru adım attığım sırada, birden başım dönmeye başladı sanki biri bana büyü yapıyormuş gibi hissediyorum. Ne oluyor kim bana büyü yapmaya çalışıyor.

Marcel, önüme geçip bileğimden tutup beni arkasına alarak "Tanışmanıza gerek yok" dedi. Sarışın uzun boylu güzel bir kadın takım elbiseli adamın yanına belirip Marcel'in bileğimi tutuşuna sinirle bakarak "Küçük sürtüğünü bizimle tanıştırmayacak mısın Marcel" dedi.

O bana ne dedi! Bileğimi Marcel'in elinden sert bir şekilde çekerek alayla sarışın kadına bakıp "Tatlım kendine küçük demek için fazla büyük değil misin? Ayrıca kendine böyle hakaret etmemelisin." Dedim.

Aptal vampirler kendilerini her zaman üstün görüyorlar. Hem de benim önümde, kahkaha atmamak için kendimi zor tutuyorum. Aptal sarışın vampir bana saldıracak gibi bakıyordu. Ona meydan okurcasına bakarken biri kahkaha atmaya başladı.

Tek kaşımı kaldırarak arkama dönüp kahkaha atan kişiye baktım. Dün ki sarışın adam elindeki viski şişesini masaya bırakıp kahkaha atıyordu. Sandalyeye oturup birden kahkaha atmayı kesip eğleniyormuş gibi olan yüz ifadesiyle bana bakmaya başladı.

Gözlerimi devirip çıkışa doğru yürümeye başladım. Bu aptal embesilerle uğraşamam. Takım elbiseli adam birden önüme çıkınca ona çarptım. Bu neden önüme çıktı? Şaşkın bir şekilde geriye doğru adım attım ve elimdeki çantamı yere düşürdüm.

Takım elbiseli adam çantamı yerden alıp bana uzatarak " Lütfen bize eşlik edin"dedi. Çantamı elinden alıp gözlerimi devirerek "Peki" dedim. Arkama dönüp masaya doğru yürümeye başladım. Marcel, geri gitmem için bana yalvarır gibi bakıyordu bu adam neden bu vampirlerden bu kadar tırsıyor?

Takım elbiseli adam sandalyeyi oturmam için çekti. Sandalyeye oturunca yanımdaki sandalyeye oturdu. Baş sandalyede sarışın adam sağında ben ve takım elbiseli adam solunda sarışın aptal ve marcel oturuyordu.

Masada herkes birbirine bakarken çantamı masanın üzerine koyup geriye dogru yaslanıp "Sohbetinizede doyum olmuyor." dedim. Sarışın adam bana alayla sırıtarak "Bize kendini anlat Vivi."dedi. Sarışın adama alayla " Anlatacak pek birşey yok. Siz anlatın Marcel'in neden bu kadar korktuğunu merak ediyorum." Dedim.

Sarışın adam sandalyesine yaslanarak "Doğa üstü varlıklara inanir mısın?" Dedi. Gerçekten mi? Nereye kusuyoruz. Alayla "Vampir olduğunuzu biliyorum. Merak ettigim şey Marcel'in neden normal vampirlerden bu kadar korktuğu." Dedim.

Takım elbiseli adam "Biz normal vampirler değiliz." Dedi. Köken vampirler. Köken vampirler şehirden kaçmamışlar mıydı neden geri döndüler ki?

Telefonum çantamın içinde titremeye başladı. Çantamın içinden telefonumu çıkarıp açtığımda Mey'den mesaj geldiğini gördüm. Mesajda;

Mey: Acil bara gel!

Yazıyordu. Telefonu çantamın içine koyup "Neyse Bir daha görüşmemek dileğiyle kalkıyorum." Dedim ve sandalyeden kalkıp dış kapıya doğru yürümeye başladım.

New orleans sokaklarında bara doğru yürürken gözüme bankta oturan genç bir kadın takıldı, elinde kurt boğan suyu vardı. Acaba çocuğunu mu düşürücek umrumda değil ne hali varsa görsün.

Kadının önünden geçeceğim zaman bardağı tutan elinin titrediğini farkettim. Yapamayacaksan neden kendine bu kadar eziyet ediyorsun aptal. Alayla elindeki bardağa tekme atıp yere düşüp dökülmesini sağlayıp "Korkak." Dedim

Umarım bölümü beğenmişsinizdir. Bölüme yorum yapmayı ve oy vermeyi unutmayın. ❤❤❤

The Originals - Kraliçe 👑  / TAMAMLANDIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin