Sahipleniş

879 38 7
                                    

Multi:Aiden and Ethan

Kafamı yavaşça döndürdüm ve rahatlamaya çalıştım. Dört ayak üstünde olduğumu fark edince bıyık altından güldüm ve dövüşe hazır duran çocuğa doğru döndüm.

O zaman dövüş başlasın...

**************************

Sağlam bir dövüşün ardından hiç bir şey planladığım gibi gitmemişti.Adının Aiden olduğunu öğrendiğim çocuk beni bir yumrukta yere sermişti ve şuan ellerim ve ayaklarım zincirle bir ağaca bağlanmış şekilde etrafı inceliyordum.Hemen geleceğini söyleyerek uzaklaşmış ve sonra gözden kaybolmuştu.

Yorulduğum için oturmak istiyordum ama Aiden beni çok sıkı bağladığı için zincirler yüzünden oturamıyordum.Sinirle bağırarak dişlerimi çıkardım ve sonra yaptığımın beni daha çok yormaktan başka bir şey yapmayacağını anlayarak onları geri soktum.

Aiden'ın arkamdan bana dokunmasıyla küçük bir çığlık attım.Gülerek"Kurt olduğun gerçeğine hala pek inanamıyorum."dedi.Bunları beni sinirlendirmek için söylediğini biliyordum ama öfkeme yenik düşerek açamayacağımı bilsemde zincirleri zorlayarak ona biraz yaklaşmaya çalıştım.Bağlı olduğum ağacın diğer yanına yaslanmış gülerek bana bakıyordu.Yanağına baktığımda gamzesi olduğunu gördüm ve gülümsedim."şu durumdayken bile gülebilmen senin aptal olduğunu gösteriyor galiba"dedi ve önüme bağdaş kurarak oturdu.

"Kurtlar için önünde eğilmek kavramının kişiye saygı duymak ve ona itaat ettiğini göstermek için kullanıldığını biliyorsundur heralde"dediğimde karnıma hafif bir tekme yemem bir oldu.Bunu şaka manasında yaptığını biliyordum zaten eğer gerçek bir tekme olsaydı iki büklüm halde yerde yatacağıma emindim.

Tam on iki yönünden Aiden'ın geldiğini görmemle gözlerimi kocaman açıp önümde oturan Aiden'a tekrar bakıp çığlık atmaya başladım.İki Aiden'da gülmeye ve bana daha da yaklaşmaya başlayınca daha da yüksek sesli çığlık atmaya başladım.

Karşımda bana doğru gelen Aiden'ıniki tane gamzesi olduğunu görmemele tek kaşımı yukarı kaldırdım."Hey durun bir dakika neden senin iki yanımda oturanın bir gamzesi var,büyü yapacaksan düzgün yapmalısın tatlım"dedim ve kahkaha atmaya başladım.

Birden yanımda ki çocuk ayağa kalktı ve Aiden'ın yanına gitti.Dip dibe duruyorlardı.Kolları ve bacakları birleşerek tek bir kurt görünümünü aldı.Yüzleri de dahil her şeyleri artık ortaktı.

Yüzleri de dahil her şeyleri artık ortaktı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Aiden ve Ethan'ın dönüştüğü yaratık

Korkudan küçük dilimi yutacak hale gelmiştim.İnanılmaz korkunç görünüyorlardı.Yavaşça"Bu da mı büyü seni küçük sürtük"dediler.Sesleri bile çok korkunç bir hal almıştı.Kolayca yanıma gelip bağlı olduğum zincirleri kırıp beni serbest bıraktılar.

Kaçıp kaçmayacağımı denetleyecek gibi bir halleri vardı.Onlardan bir nebzede olsa uzaklaşıp bir ağacın arkasına geçtim.Onlardan kaçamayacağımı biliyordum.Hem çok güçlü hem de çok hızlıydılar.

Kafalarını yukarı kaldırdıktan sonra eski hallerine döndüler.Yüz ifadelerinden açıkça eğlendikleri belli oluyordu. Yavaşça yanıma gelip aynı anda ellerini uzattılar.

Kısa bir tanışmadan sonra bir gamzesi olanın Aiden iki gamzesi olanın Ethan olduğunu öğrendim.İlk önce benimle dövüşüp sonra beni bir ağaca bağlamaları ve şimdi ise benimle arkadaş olmaya çalışmaları çok saçmaydı,ama aşırı samimi oldukları için çok iyi anlaşabileceğimizi düşünüyordum.Akşam olunca bir bara gidip biraz eğlenmeye karar vermiştik.Arabayı Aiden sürüyordu Ethan beni arkada yalnız bırakmamak için öne değil benim yanıma oturmuştu.

Saçma konulardan konuşup boş yapıyorduk.Ama en azından eğleniyorduk.Aiden arabayı durdurdu ve arabadan indi,benim kapımı açtı ve inmemi bekledi.Gözlerimi devirdikten sonra Aiden'ı beklemeden bara girdim.

Barmenin önünde bulunan tozlu sandalyelerden birine oturduktan sonra "bana sert bir şeyler ver"dedim ve cebimden telefonumu çıkardım.Ben telefonumla ilgilenirken barmen içkimi bana uzattı ve buna bayılacağımı söyledikten sonra boşaltılmış bardaklardan birinin içini elindeki krem rengi havluyla kuruladı ve önüme aynı shottan bir bardak daha bıraktı.

Bardağı yavaşça ağzıma doğru götürdüm ve buz gibi içkinin yavaşça boğazımdan akıp gitmesine izin verdim.Tadından içkimin tekila olduğunu hemen anlamıştım.İkinci bardağıda hemen kafama diktikten sonra yanımdan geçen garsonu durdurdum ve taşıdığı tepsideki ne olduğu belirsiz içkilerden bir kaç bardak aldım ve gitmesi için onu hafifçe belinden ittirdim.

2 Saat sonra

Kaç saattir burada olduğumu bilmiyordum ama çok eğleniyordum.Güzel olduğum için  bardaki çoğu erkek benim etrafıma toplanmış sohbet etmeye çalışıyordu.Onlara bakınca gülmeden edemiyordum çünkü küçük ceylan avının etrafını sarmalamış bir aslan sürüsü gibi beni avlamaya çalışıyorlardı.Ama bilmiyorlardı ki asıl avcı bendim,ve artık onlardan birini avlama zamanım gelmişti.

Hala az da olsa melez olduğum için yılda 3 veya 4 kere kere kan içmem gerekiyordu ve ben bu yıl hiç içmediğim için bu aralar halsiz ve bir o kadar bıkkındım.Etrafımda ki çocuklardan yakışıklı bir tanesini seçtim ve elini tuttuktan sonra etrafımda ki kalabalığı aşıp barın üst katta ki odalarından birine götürdüm ve kapısını kilitledim.Şaşkın ama bir o kadar da mutlu bakışlarını bana yollarken gülümsedim ve kollarımı boynuna doladıktan sonra kafamı boynuna doğru götürdüm.

Dişlerimin uzadığını hissedebiliyordum.Dişlerimi boynuna tam bastıracakken biraz geri çekildi ve beni öpmeye başladı.Gözlerimi kocaman açtığımda beni öpen kişinin Stiles olduğunu fark ettim.Gözlerini kapatmış beni öpmeye devam ederken ben de öpüşüne karşılık verdiğim ve gözlerimi kapattım.Dudağımı hafifçe ısırınca gözlerimi tekrar açtım ama karşımda beni öpen kişi Stiles değildi.Bütün gücümle onu göğsünden ittirdim ve çocuğun duvara çakılışını izledim.On yedi on sekiz yaşında gibi göründüğü için çocuk diyordum ama huyları pek de çocuğu andırmıyordu.

Sinirle düştüğü yerden kalktı ve beni tekrar öpmeye çalıştı.Sağ eliyle kafamı tutarken sol eliyle beni kendine çekmeye çalışıyordu.Belimi tutup kendine çeken elini tuttum ve hızla ters yöne doğru çevirip bileğini kırdım.Çığlık attıktan sonra beni bıraktı ve tam arkasında bulunan yatağa düştü.Beni eğlendirmesi hoşuma gittiği için onunla biraz daha oynayacaktım.Beni öpme cesaretini nasıl gösterdiğini bilmiyordum.Belki de kaç gencin hayaliydi bu kırmızımsı dudaklar.İçten içe kendimi överken yanağıma doğru gelen bir yumruk darbesiyle afallayarak geriye doğru düştüm ve çocuk üstüme çıkıp bana yumruk atmaya başladı.Sinirden deliye dönmüş halde kurt yüzümü çıkardım ve tırnaklarımı onu hemencecik öldürmemek için içine soktum ve onu boğazımdan tuttuğum gibi duvara fırlattım.

Gözlerimin kıpkırmızı olduğuna emindim,ona döndüm ve gülümsedikten sonra ikinci elini hünerli parmaklarımın arasına aldım ve tek bir hamlede kırdım.Avımla oynamak hoşuma gidiyordu ama ona bu kadar çok acı çektirmek kendimi azıcıkta olsa kötü hissettirmişti.Tekrar eski halime döndükten sonra boynuna doğru ilerledim ve avımın son kez gözlerine baktım.

Gözünden yaşlar akarken ellerini oynatamadığı için onları silemiyordu.Bugünlerde neden bu kadar çok duygusaldım bilmiyordum ama çocuğun durumuna çok acımıştım.Kira'nın Elsa'yı sahiplenişi gibi ben de bu çocuğu sahiplenecektim.

Büyüyle ellerini düzelttikten sonra onu yerden kaldırdım ve gözyaşlarını sildim.Ağzından çıkan tek kelime"Gö-gözlerin maviler"oldu



SON İKİ MELEZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin