SON İKİ MELEZ

Stiles?!

"Aa hadi ama, büyü hile sayılır bir kere"diyen Justin'e karşı sadece sırıtarak yanıt verdim ve büyü yaparak az önce aslında kaçırdığım tenis topunu tuttum ve sertçe ona geri gönderdim.

Yeni kesilmiş çim kokusu burnuma dolarken güneş sanki tenimi yakmak istercesine tam tepemde duruyordu.
Justin hala daha ben büyü yaptığım için mızmızlanırken ayağıma minik bembeyaz bir kelebeğin konduğunu fark ettim

Ona daha yakından bakmak için eğildiğimde uzaktan bakıldığı kadar güzel olmadığını,hatta bir nebze korkutucu olduğunu anladım ve onu bulunduğu konumdan kovdum

Bu sırada Justin beni kucağına almış döndürerek evin içine doğru küçük bir yolculuğa çıkarmıştı.

Tam romantik şeyler düşünmeye başlamışken beni kendi önceki geceden kalma dağınık odasının içine bıraktı ve " İddia hala geçerli leydim bütün ev demiştik ama benim odamı temizlemediniz" dedi ve hemen ardından ekledi "Şehirde bazı kısa işlerim var onları halledip hemen geleceğim sen de ben gelene kadar burayı topla,ha bu arada istediğin bir şey var mı?"dediğinde kafamı hayır anlamında salladım ve bir kelebek öpücüğü ardından odadan ayrıldı.

Telefonumdan en sevdiğim şarkıyı açtım ve dans ederek odayı toplamaya başladım.
İlk önce yatağı toplamaya giriştim,kırışık çarşaflar ne kadar göz zevkimi bozsada ütü yapmaya çok üşeniyordum bu yüzden kırışık olsa da yatağı düzgünce toparladım ve son olarak üstüne süs yastıklarını koydum.

Odayı tam olarak temizledikten sonra bari yapmışken tam olsun diyerek çekmecelerini de düzenlemeye karar verdim.

İlk bir kaç çekmeceyi düzelttikten hemen sonra üçüncü çekmecede boxerların en altında elime garip cam bir nesne çarptı.

Ne olduğunu merak edip çekmeceyi tamamen boşalttıktan sonra küçük bir şişede şeffaf ve akışkan su gibi bir sıvının üstünde hiç bir etiket olmadan öylece durduğunu fark ettim.

Tıpasını açıp sıvıyı kokladığımda her içeceğimde duyupta anlamlandıramadığım o koku geldi burnuma.O kadar keskin ve baş döndücüydü ki bir kaç saniyeliğine gözüm karardı ve ayaklarım yeri yokladı.

Belki de uyuşturucudur dedikten sonra şişeyi gelince Justin'e sormak için cebime koydum ve odama dizi izleme çekildim.

2 saat sonra
Justin çoktan eve gelmişti, onun yatağının üstüne yatmış kanser iki gencin romantik hikayelerini izliyorduk.Göz yaşlarımı silip izlemeye devam etmeye çalışıyordum ama görmeme engel oluyorlardı!

Kırışık yatak örtüsünü adeta bir mendil olarak kullanarak burnumu sildim ve hiç bir şey olmamış gibi izlemeye devam ettim.Justin'in" Az önce yorganıma burnunu mu sildin sen?" Demesiyle kafamı salladım ve burnumu sildiğim yerini tutup " Bak bunlar sümüklerim"diyerek sümüklerimi sırıtarak ona gösterdim.

Daha az önce sümüklerimin üstünde olan gözleri bir an da oda da gezinmeye başladı ve bir şey ararcasına ayağa kalktı.

Koşarak koridora gittiğinde hızla peşinden gittim ve yaptığı şeyleri anlamlandırmaya çalıştım.

Ne yapıyorsun dediğimde parmağını dudağıma koyup susmamı işaret etti " Sessiz ol,evde biri var kokusunu alabiliyorum"dediğinde havayı iyice kokladım ve tezini doğruladım.

Kim,neden bizim evimize girerdi ki?Ayrıca kesinlikle çok şanssız biri olmalıydı çünkü bir melez ve bir taklitçinin olduğu eve girerseniz oradan sağa kurtulamayacağınızı bilirsiniz.

Birden bire duvardan bir şeyi kavrayıp yere fırlattığında bütün evi acı çığlıklar doldurmuştu.Işıkları açıp yerdekinin ne olduğuna baktığımda çok tanıdık yüzlü bir kızın yerde acıyla kıvrandığını gördüm.