Hamburger Siparişi

616 31 16
                                    

Gözünden yaşlar akarken ellerini oynatamadığı için onları silemiyordu.Bugünlerde neden bu kadar çok duygusaldım bilmiyordum ama çocuğun durumuna çok acımıştım.Kira'nın Elsa'yı sahiplenişi gibi ben de bu çocuğu sahiplenecektim.

Büyüyle ellerini düzelttikten sonra onu yerden kaldırdım ve gözyaşlarını sildim.Ağzından çıkan tek kelime"Gö-gözlerin maviler"oldu

******************************

Çocuğa onu neden köşeye sıkıştırıp kanını içmeye çalıştığım ve buradan sonra nereye gideceğimiz ya da hayatında nasıl değişiklikler olacağına kadar her şeyi anlatmıştım.Bunları duyduğunda ilk önce inanmamış ve benim ona şaka yaptığımı düşünmüş sonra ise gerçekten olanların farkına varmıştı.

Kısa bir sohbetten sonra adının Justin olduğunu öğrenmiştim.Aiden ve Ethan'ı aramak için beraber odadan çıktık ve bir attığım ilk adımda Aiden kolumdan tuttu ve bizi barın dışındaki bahçeye çıkardı.

Kolumu bıraktıktan sonra yanımıza Ethan geldi ve "Victoria'yı arıyor olmalı onun durduğu odada bir şeyler aradığını gördüm burdan hemen gitmeliyiz"dedi ve Aiden kafasıyla onayladıktan sonra birlikte arabaya bindik ve olanları anlatmaya başladılar"Sen Justin'le beraber üst kattaki odadayken bir cadı kokusu aldık ve onu takip etmeye başladık,sürekli senin dokunduğun yerlerde oturuyor ve seni arıyordu,bizde böylece senin peşinde olduğuna emin olduk"dedi aynı zamanla süratle arabayı sürmekle meşguldü.Bu konuda aklıma takılan tek şey Justin'i nereden tanıdıkları olmuştu."Justin'i yanımda getirmeme hiç kızmayacak mısınız yani?"dediğimde ikisinin de bana bakıp aynı gülümsemesi içimi ısıtmıştı.Araba birden durunca nerede olduğumuza bakmak için kafamı camdan dışarı çıkardım.

Üçkatlı ve geniş bir bahçesi olan simsiyah bir villanın önünde duruyorduk.Daha neden burada olduğumu soramadan Ethan bana döndü ve "Buralara nasıl geldiğini bize pek anlatmadın,yani aslında sana güvenmememiz gerekir ama en azından seninle daha sık görüşmek için bizim evin yakınlarında bir ev aldık"dedi ve gülümsedi.Gülümseyince gamzeleri çıkıyordu ve bu durum beni çok mutlu ediyordu.Birden parmağımı gamzesinin üstüne koydum ve öylece durdum.

Olanlara şaşkınca bakıyorken Aiden yaslandığım arabanın kapısını açınca yere düştüm ve ikiside bana gülmeye başladı.Dayanamayıp ben de gülmeye başlayınca Ethan arabadan indi ve kalkmama yardım etikten sonra evin kapısına kadar geldik ve Ethan bana evin anahtarını Aiden ise başka bir düğme uzattı.

İkisinin de verdiği şeyi elime aldıktan sonra düğmeyi incelemeye başladım"Bu nedir"dediğimde birbirlerine bakıp güldüler ve Ethan "Onu da kendin bul"dedi ve birlikte arabalarına doğru yürümeye başladılar.Arkalarından yetişip"Evi falan halletmişsiniz ama benim burda beş parasız durumda olduğumun farkındasınız değil mi?"dediğimde Aiden gözlerini devirdi ve"Bak güzelim çok fazla konuşuyorsun,evi gez ve ondan sonra yap"dedi ve gülümsedikten sonra arabaya binip gittikçe uzaklaştılar.

Ne demek istediğini pek anlamasam da arkamda duran Justin'e döndüm ve ona her şeyin yolunda olduğunu gösteren yalancı bir bakış attıktan sonra evin kapısına doğru yürüdüm ve derin bir nefes aldıktan sonra deliğe soktuğum anahtarı çevirdim.

Evin içi mükemmeldi.Evin duvarları siyah beyazdı ve sanki ev benim zevkime göre döşenmişti.Heyecanla büyük salondan ayrılarak iki taraflı merdivenlerden koşarak yukarı çıktım.Karşıma ilk çıkan kapıdan içeri girdim ve her odaya teker teker bakmayı ihmal etmedim

Ben ne kadar heyecanlıysam Justın'de bir o kadar umursamazdı.Büyük salondaki koltukların birine uzanmış telefonuyla uğraşıyor aynı zamanda "Gerçekten de o  iki zorbanın senin için tuttuğu bu çirkin evde mi kalacaksın?"dedi.Gözlerimi devirdim ve Justin'in koltuğa uzattığı ayaklarını kaldırdım ve yerine oturdum.Yanına oturmama şaşırmış olacak ki çaktırmadan ne yaptığıma bakmaya çalıştı.Birazcık telefonumla uğraştıktan sonra telefonu cebime koydum ve ayağa kalkıp Justin'i de zorla ayağa kaldırdım.
Nefesini sesli bir şekilde dışarıya doğru verdikten sonra ellerini beline koydu ve"beni ne diye zorla ayağa kaldırdın"deyince gülümsedim ve "Bu evde illa hoşuna gidecek bir şeyler vardır"dedim ve televizyonun altında duran garip bir aleti incelemeye başladım.
Justin bir anda yanımda bitiverdi ve elimdeki şeyi benden alarak "inanamıyorum playstacion'ın son versiyonu"dedi ve açıp oyun oynamaya başladı.

Yaklaşık dört saattir Justin'le beraber oyun oynuyordum.
PES oynuyorduk ve ilk kez oynamama rağmen belki onu yüz kere falan yenmiştim.
Justin oflayarak oyun kolunu bıraktı ve arkasına yaslandı.Gözlerini kapattı ve "Sen çok iyisin,ilk kez oynamana rağmen beni bile yendin, her şeyde böyle mükemmel olmak zorunda mısın? "dedi ve kollarını kafasının arkasında birleştirdi.

Yanaklarıma doğru bir ısının hücum ettiğini hissediyordum.Aman tanrım utanmış mıydım?

Kendime iltifat edilmesine pek alışık olmadığım için en ufak tatlı söze düşüveriyordum.

Hızla ayağa kalktım ve "Yemek mi yesek acaba artık? "dedikten sonra telefonuma uzandım.

Ona ne istediğini sormamıştım.Umarım zevklerimiz uyuşurdu.Pek özel bir şey sipariş ettiğim söylenemezdi,hamburger ve yanında büyük boy içecek sipariş etmiştim.

Telefonumla ilgilenirken göz ucuyla Justin'e dönmüştüm.Beni izlediğini görünce hemen gözlerimi kaçırdım.Kapı çalınca hamburgerlerin geldiğini anlayıp heyecanla ayağa kalkmıştım.

Kapıya doğru koşar adım ilerlerken ayağım halıya takılmış ve çığlık atarak merdivenlerden yuvarlanmaya başlamıştım.

Justin düşmemi engellemek için belimden tutmuş bu sefer beraber yuvarlanmaya başlamıştık.

Sonunda durduğumuzda Justin üstümde ben ise onun altında kalmıştım!
Üstüme ağırlık vermemek için kendini şınav pozisyonu almıştı.

Kapının çalmasını ikimizde umursamıyor sadece birbirimizin gözlerine bakıyorduk.
Ela gözleri ışıl ışıl parlıyor ve içimden kırmızımsı dudaklarını sıkma isteği getiriyordu.
Kumraldı ama saçları açık kahveye kaçıyordu.
Sanki şu an kocaman Dünya'da sadece ikimiz vardık.Hiç bir şey duymuyor gibiydim ikimiz birbirimizin gözlerine odaklanmıştık ki yavaşça dudaklarıma doğru yaklaştığını fark ettim.
Gözlerimi yavaşça kapattım ve dudaklarımızın birleşmesini bekledim.

Sonunda dudaklarımız birbirine kavuştuğunda o kadar kibar öpüyordu ki kendimi dünyanın en kırılgan ve narin şeyi gibi hissediyordum.

Öpüşüne yavaşça karşılık verdim ve yerde boşça duran ellerimi boynuna doladım.
Justin beni belimden yakaladı ve öpmeyi bırakmadan ayağa kalkarak yan odada ki misafir yatağına götürdü.
Yatakta tekrar beni altına aldı ve birden beni bırakarak ayağa kalktı."Bir daha bunu yapma"dedi ve odadan ayrıldı.

Yatakta şok olmuş şekilde öylece oturuyordum.Ellerimi fark etmeden dudaklarıma götürdüm.
Stiles beni öperken bile kendimi bu kadar iyi hissetmemiştim.

Ben sanırım aşık olmuştum!

SELAM GENÇLER BENI OZLEDINIZ Mİ?
JUSTİN VE VİCTORIA ÇİFTİ HAKKINDA NELER DÜŞÜNÜYORSUNUZ?
SHIPLEMELERI DUYAR GİBİYİM.
YENİ BÖLÜM  BU PAZAR!





SON İKİ MELEZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin