SON İKİ MELEZ

Travma

Victoria senin bu sevgilim dediğin iğrenç varlık seni aldatmış.Sen onun 100. Kere öpüp tavladığı kızsın."dedim.

Victoria bu sözlerim karşısında donup kalmıştı.

En ufak bir tepki dahi vermemişti.

Yavaşça Alex'e doğru ilerledi ve birden yüzüne oldukça güçlü bir yumruk attı.

O kadar şiddetli bir şekilde vurmuştu ki Alex bayılmıştı.

Victoria yerde baygın halde yatan Alex'e doğru dönüp"senden nefret ediyorum iğrenç adi herif" dedi ve kapıyı çarpıp dışarı çıktı.

Bu onu son görüşüm oldu.
💠💠💠💠💠💠💠💠💠💠
Tam 60 gün yani iki ay geçmişti.

Victoria'yı 2 aydır ne görüyordum ne de bir haber alabiliyordum.

Zaten Alex'e çok kızgın olduğum için Austin'le de görüşmüyordum.

Her şey Alex'in söylediği bir cümle sonucu olmuştu.

Victoria çok gururlu bir kızdı.

Asla aldatılmaya gelemezdi.
Aslında şuan yaşadığı durum tam olarak aldatılma değildi.

Victoria için o kadar çok endişeleniyordum ki.

Onu bulmak için her gücümü kullansamda Victoria benim onu bulmamı istemediği sürece ona amcamın yaptırdığı büyüyle ulaşamazdım.

Ne yapacağımı bilmiyordum.

Yatağıma oturup pencereden dışarıya bakmaya başladım.

Saat 05:30 civarlarıydı.Yağmur bardaktan boşanırcasına yağıyordu.

Yağmurun içinde koşarak evime gelen birini gördüm.

Alex her gün Victoria eve geldimi diye sormak için geliyordu.

Bende onu ısrarla kovuyordum.

Ama bu Alex'di.Ve hiç vazgeçeceğe benzemiyordu.

Kapı yumruklanmaya başladığında oflayarak aşağıya inip kapıya yöneldim

Kapıyı ifadesiz bir şekilde açıp"bugünde gelmedi" dedikten sonra Alex'in yüzüne kapattım.

Alex tekrar kapıyı yumruklamaya başladığında kızgın bir surat ifadesiyle kapıyı açıp" ne var" dedim.

Yüzü gülüyordu.Heyecanlı bir şekilde "Victoria'yı bulabiliriz"dedi.

Ağzım koca bir o şeklini aldıktan sonra "gerçekten mı?"dedim.

Mutluluğu gözlerinden okunan Alex beni elimden tuttuğu gibi koşmaya başladı.

Büyük ihtimalle onların evlerine gidiyorduk.

Evlerinin kapısına geldiğimde Alex kapıya tekme atarak kırdı!

Evin içinde Alex'e ve bana şaşkınlıkla bakan bir Austin ve mükemmel derecede güzel bir Sibirya Kurdu vardı.

Bir anlık Victoria'yı unutup köpeğin üstüne doğru resmen uçarak koştum.

Köpek onu güzelce okşamam için önüme yatıp bana karnını okşatmaya başladı.

Austine dönmeden "Adı ne bu yakışıklının"dedim.

Austin benim yanıma diz çöktü ve" Leon ama ben ona kısaca Leo diyorum."dedi.

Bu sefer ona dönüp"Benim de bir Sibirya kurdum var ama o dişi adı Lucky"dedim.

Austin tam ağzını açıp bir şey söyleyecekti ki merdivenlerden tahminen Austin'in annesi ve babası sandığım iki kişi indi.