Adamlar şaşkınca bana bakıyordu. Bende sinirli bir şekilde bağırmaya başladım.
Dr - "EĞER JİMİN'İ VE BENİ BIRAKMAZSANIZ POLİS ANINDA BURADA OLACAK, O YÜZDEN BIRAKIN BİZİ!"
Adamlar kendi aralarında endişeli bakışlar attığında içlerinden bir tanesi karşıma çıkıp konuşmaya başladı.
Woobin - "bak amacımız jimin'i ya da seni burada esir tutmak değil, sadece jimin bizden bir şey çaldı, onu geri alacağız."
Dr - "o zaman ben de size bir şey söyleyeyim, jimin bir hırsız değil ve burada tutulmayacak!"
Az önce benimle konuşan adam önüme gelmiş gözlerime bakıyordu.
Kafamı jimin'e çevirdim.
Ama anında tokat yemiştim. Fakat hiç acımamıştı. O kadar yumuşak vurmuştu ki bir an kendime ne oluyor? Diye sormuştum.
Jiminse sadece adama kesilen nefesiyle bağırıyordu.
Jm : "S-SEN NASIL VURURSUN?!!ŞURADAN Bİ ÇIKAYIM DOĞDUĞUNA PİŞMAN EDECEĞİM SENİ, PİÇ!"
Ellerini yanağıma koyup iyiyim işareti yaptım. Acınası halde bana bakıyordu. Belki şimdi burada ölebilirdik. Belki de buradan çıkıp hala küs kalabilirdik.
...
Adam belinden çıkardığı silahı jimin'e doğrulttu.
Anında önüne geçmiştim. Jiminse beni itikliyordu.
Gözyaşlarım adamın yüzünü görmeme engeldi. Elimle sildim ve :
Dr : "Yapmayın, lütfen, jiminden ne alınacaksa benden alın, ciddiyim benden alın, ama ona bir şey yapmayın."
Ağlamam azalmıştı.
Jimin umutsuzca bana bakıyordu. Bir umut bizi bırakırlar diye umuyordum, ama jimin'in gözleri buna karşıydı.
Sessizce :
Jm :"yaklaş."
Yaklaştım.
Jm :"saçlarını koklamama izin verir misin Daeri?"
Ağlamaklı bir şekilde evet dedim. Kafamı sol omzuna gelecek şekilde koydum ve ellerimi sırtında birleştirdim.
Jm :"neden bana karşı gelemiyorsun?"
Dr :"çünkü sana aşığım salak."
Öpüşmüştük. Hemde uzun bir süre.
Boynuma kondurduğu öpücük sonrasında polisin sesini duymuştuk.
Rahat bir oh çekmek için erkendi, adam belki de bizi şuan da öldürebilirdi.
Ama anında topuklamışlardı.
Hemen jimin'in ellerini çözdüm. Sanki açılmayan bir iple bağlanmıştı.
İpi çözdüğümde direk sarılmıştım. Ama o gülüyordu.
Jimin? Diye sorduğumda dudağımı öpüp geri çekilmişti.
Jm :"Evet Daeri, gösteriyi beğendin mi?"
Dr : "J-jimin, sen ciddi misin?"
Jm :"herşey senin beni sevdiğini öğrenmek içindi."
Yüzüne bir tokat geçirdiğimde hızlıca evden çıktım.
Ağlıyordum, jimin gerçekten ruh hastasıydı. Taksiye binecektim ki jimin taksinin kapısını kapatmıştı. Kolumu tuttu.
Jm :"neden böyle davranıyorsun bana!!?"
Sinirle söylediği söze karşın :
Dr :"sen tam bir ruh hastasısın, sen beni ölümle korkuttun, üstelik kendi ölümünle de. Nasıl korktuğumu, nasıl acı çektiğimi görmedin mi ha?! Sen nasıl bir insansın jimin, senden nefret ediyorum!"
Kolumu sıkmaya devam ediyordu. Neredeyse kızarmıştı.
Kolumu çekmeye çalıştığımda eliyle belimi tutup beni kendisine bastırdı.
Göz gözeydik şimdi. Yine gözlerinin içindeydim, yine alıkoyamıyordum.
Ama elimle onu ittiğimde eli boşta kalmıştı.
Yaklaşınca bende dayanamayıp :
Dr :"seni sevdiğimi her türlü söylerdim ben be! Sana deliler gibi aşık olduğumu her zaman gösterirdim sana, neden yaptın bunu ha? Acı çekeyim, diğer metreslerin gibi sızlanayım diye mi? Söylesene jimin neden yaptın bunu neden, neden?"
Ağlayarak yere çöktüğümde ayakta gözyaşlarını siliyordu.
Eliyle kaldırmaya çalıştı ama istemiyordum. Artık ondan nefret etmeye başlamıştım.
Dr :"BIRAK İSTEMİYORUM SENİ, DOKUNMA BANA!"
Elini geri çektiğinde kalkıp sendelemeye başladım. Tabiki bayılmazdım ama başım dönüyordu.
Elbisem kirlenmişti. Bir an önce eve gidip uyumak ve jiminle olan ne varsa unutmak istiyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HASTA'M -PJM
Fiksi PenggemarSeni her şeye rağmen sevdim ve karşılığı bu mu park jimin? "...