Sy - "oh, jimin hoşgeldin."Jm - "ne oluyor burada? Bir sesler duydum."
Dr - "evet duyduğun ses benden geldi, bu kıza gerçekten sinir oluyorum!"
Diyip soo yeon'a baktım. O da bana bakıyordu.
Jm - "yine ne oldu Daeri?"
Dr - "bu kız burada kalmayacak, ha eğerki kalırsa, ben giderim jimin!"
Jm - "Daeri ne dediğinin farkında mısın sen?"
Dr - "onu baştan beri sevmemiştim zaten, şimdi de benim olan ne varsa göz dikmeye çalışıyor."
Jm - "saçmalıyorsun!"
Dr - "saçmalamak mı?" Hah! Ben mi saçmalıyorum? Gerçekten mi?"
Jm - "Daeri, fazlasıyla şımardın."
Sy - "hey-"
Dr - "ben çocuk değilim jimin!!"
Jm - "ama çocuk gibi davranıyorsun!"
Sinirli bir şekilde bana bakıyordu. Soo yeon ise tırnaklarını ağzına sokmuş bizi izliyordu.
Jm - "gitsen iyi olacak, burada kalman belki de senin için iyi olmadı, huyların değişti."
Gözlerim dolmuş şekilde yutkundum.
Elimi boğazıma götürüp ovaladım.
Dr - "aynen, ben de öyle düşünüyordum, seninle yaşamak baştan beri hataydı Park jimin!"
Diyip ceketimi askılıktan aldım. Tam kapıdan çıkıyordum ki jimin kolumu tuttu.
Jm - "nereye gidiyorsun?"
Dr - "istenmediğim yerde daha fazla duramayacağım için kendime bir yer bulmaya gidiyorum!"
Jm - "Daeri, tamam, gerçekten ama gerçekten özür dilerim. Üstüne gelmemeliydim, özür dilerim."
Soo yeon kapıdan çıkıp koşarak evden uzaklaşmıştı.
Elimle gözyaşalrımı sildim. Bir an bakışmadan sonra kendimi jimin'in kollarına attım.
Bir kez daha kalbimin kırılmasına izin veremezdim.
Jm - "uh... Ağlama sevgilim, özür dilerim."
Dr - "küçük şeyler yüzünden neden birbirimizi kırıyoruz jimin?"
Jm - "benim hatam, affet, hadi gel koynuma, uyuyalım beraber, ha? Olur mu?"
Kafamı olumlu anlamda sallayıp merdivenlerden yukarıya doğru yürüdüm. O da arkamdan geliyordu.
Yatağa serildiğimde jimin'i anında yanımda buldum.