"Tebrik ederim!"
"Teşekkür ederiz."
"İyice vakit geçirin!"
"Tabi siz de."
Yoongi ile o akşamki yemeğimizden sonra tam 3 hafta geçmişti. Joo soobin'le barıştığı için onu bir haftalığına italya'ya geziye çıkarmıştı. Ben de yoongi ile kalıyordum canım sıkılmasın diye.
Az önceki konuşmamız ise joo'nun instagrama attığı iki elin ve iki yüzüğün olduğu fotoğraf yüzündendi. Kendi aralarında sözlenmişlerdi. Ben de arayıp tebrik etmiştim işte.
Yoongi yanımda oturmuş tv'nin kanallarını karıştırıyordu.
"Birini seç artık."
"Her kanalda saçma programlar ve birbirinden salak yaz dizilerinin özetleri var."
"İzlemeyi bırakıp benimle birlikte yemek yapmaya ne dersin? En azından yardım etmiş olursun."
"Yemek mi? Üşenirim ya yap sen."
Şuanki Daeri yoongi'ye öyle bir söverdi ki kendi bile şaşardı ama çok açtı ve uğraşamazdı.
"Neyse ne ben mutfağa gidiyorum."
"Belden sarılmalı anlarımız olması şartıyla sana yardım edebilirim."
Dediği şeyi duyduğumda sakin kalmaya çalışarak arkamı döndüm ve ellerimi koynumda birleştirdim.
"Pardon? Neden öyle anlarımız olsun?"
Kafasını yavaşça televizyondan bana doğru çevirdi.
"Mantıklı neden olsun."
Tekrar televizyona döndü.
Ben de aldanmayarak mutfağa geçtim.
5 dakika sonra...
- iyi misin?
Mesajın bilinmeyen numaradan geldiğini görünce tırsarak mesaja yanıt verdim.
- kimsiniz?
görüldü yemiştim. Anlaşılan sapığın tekiydi.
"Aissh elim!"
Elimi dolabın kapağına çarpmıştım, çizilmişti ve soyulmuştu. Hafif kan çanakları oluşmaya başladığında Yoongi'nin geldiğini gördüm.
"İyi misin Daeri?"
"İyiyim."
"Değilsin işte eline noldu?"
"Ufak bir çizik."
"Daeri sana bir şey yapmadım, alt tarafı senden hoşlandığımı sana söyledim, niye böyle davranıyorsun?"
Kendi içinde haklıydı o da. Bana bir şey yapmamıştı fakat ben ona karşı bir şey hissetmiyordum ki. O yağmurlu günde onu sadece öpmüştüm ki o zaman da beynim sağlıklı düşünemiyordu.
Ona umut vermiştim belli ki. Bu durumu düzeltmekte de epey geç kalmıştım.
"Yoongi, özür dilerim tamam mı?"
Gözünü devirip iki elini birden omzuma koydu.
"Bak özür dilemeni gerektiricek bir şey yok, bana kötü davranmanı istemiyorum sadece."
Gözlerine bakıp:
"Bana gerçekten değer veriyorsun, öyle hissediyorum."
"Tabiki, seni seviyorum aptal, değer vermek ne kelime."
"Bunu bir düşüneceğim."
Tabiki düşünemeyeceğim çünkü uzun süredir jimin'i görmüyorum, onu merak ediyorum, aklımda o var, unutamıyorum, acı çekmekte istemiyorum fakat jimin...
Ah gerçekten bilmiyorum...
"Hala jimin'i düşünüyorsun değil mi?"
"Evet."
Neden evet derken bir an bile düşünmemiştim ki? Çok mu özlemiştim onu? Hayır. Cidden hayır.
"Anlıyorum."
"Ben ramen sipariş ettim, yemek yapmana gerek yok."
"İçecek olarakta bir şeyler sipariş ettim."
"Teşekkürler, sen en iyisisin."
Buruk bir sırıtış sunup içeriye doğru gitti. Tezgaha doğru yaslanıp derin bir iç çektim.
Bunları yaşayacak ne yapmıştım ya? Kendimi bu kadar harap edecek, bu kadar üzecek ne yapmıştım?
...
3 bölüm sonra final güzellerim, dediğim gibi yeni hesap açınca size belirteceğim. Merak etmeyin, hesabı kapatma gibi mesajlar gelmiş üzgünüm ama kapatmak zorundayım, eğer kapatmazsam ani bir sorunla karşılaşıp hesaba giremeyebilirim. Bol yorum ve votee unutmayınn!! I love you guyss💕♥️😚