"Hayır sadece kapıyı çarptı"
Eliyle alnını ovdu ve sonrasında beni göğsüne yatırdı.
"Sana en başında demiştim, jimin sana iyi gelmiyordu, gelmeyecek."
Elleriyle yüzümü çevreleyip öylece baktı. Morarmış göz altlarımın ve solmuş yüzümün kötü göründüğünü düşündüğüm için sıyrılıp ayağa kalktım.
"Biraz açım yemek yiyeceğim, sen de ister misin?"
"Sen otur ben sana hazırlarım Daeri."
"Benimle gerçekten çok ilgileniyorsun, senin hakkını ödeyemem."
Hafif bir gülüşle cevap verdiğinde koltuğa geri gelerek oturdum ve elime kumandayı aldım.
Mutfaktan ses geldiğinde kafamı oraya çevirdim.
"Efendim?"
Yanıma geldiğinde saçının una kaplanmış olduğunu gördüm.
Bir gülme gelmesiyle kendimi tutamadım ve ayağa kalkıp saçlarını karıştırdım.
"Hatırlıyor musun iki sene öncesine kadar hep saçlarımı okşardın, şimdiyse sarılmak bile zor geliyor."
"Alakası yok Daeri, sadece jimin yanlış bir şey sanmasın diye böyle davranıyorum."
"Biliyorsun ki artık jiminle aramızda bir şey yok."
"Ah evet, aradığında koşa koşa yanına gitmezsen ayrılmışsınızdır gerçekten."
Göz devirip tekrardan saçlarına dokundum.
Bu bizim joo ile aramızdaki en yakın davranıştı. Bu en yakın arkadaşlığımızın belirtisiydi bizim aramızda.Utanarak geri çekilmişti. Ah Joo her zaman böyle bu çocuk.
"Ee şey, sana bir kek yapmak istedim ama biraz batırdım galiba."
Ellerini birbirine vurup üstüne silkti.
"Sorun değil de hazır kap yemekler vardı, onları yerdik Joo?"
"Hazır yemek sağlıklı bir şey değil ve sen sürekli öylesin Daeri, otur kek yapıp geleceğim."
Samimi şekilde gülümseyip tekrardan kafamı televizyona çevirdim.
...
"Immm, aaaaah çok güzel bu durduramıyorum kendimi!"
"Yavaş ye boğulucaksın Daeri!"
Joo'nun yaptığı kek inanılmaz güzel olmuştu, en az dört beş dilim yemiştim ve yemeye de devam ediyordum.
"Hey ben de açım!"
"Yeodpğ o zsman joso y3mrmi diyorfığm snağa bene"
"Ağzındakini bitir de öyle konuş, aigoo açken sen sen değilsin cidden!"
Kısık gözlerimle bir bakış attığımda elimdeki keki yemeye devam ettim.
"Ben öğlenden sonra biraz dışarıya çıkıcam merak etme beni."
Ağzımdaki lokmayı yutup ona doğru baktım.
"Hımm kimle gidiyorsun?"
"Birisiyle buluşacağım."
"Arkadaşın mı?"
"Sayılır."
"Sevgilin?"
"Hayır Daeri ne alakası var?"
"Kekelemedin, demekki gerçekten öyle değil hmmm."
Elimi çeneme götürüp bir anda aklıma gelen şeyle yerimden sıçradım.
"Soobin!"
"Ne?"
"Soobinle buluşacaksın değil mi?!"
"D-Daeri!"
"Biliyordummmm!!!"
"Otur şuraya ya lütfen soobin falan değil."
Merakla eski yerime oturdum ve onu dinlemeye başladım.
"Soobin'in kardeşiyle buluşacağım."
"Oh neden?"
"Soobin'i geri kazanmak için."
"O gün jimin'in yaptıklarından sonra seninle olmak istemediyse bu zor olmayacak mı?"
"Evet zor olacak, ama ben onu çok seviyorum ve o gün kendimi o otel odasında bulduğumda yapabildiğim tek şey yanımdaki kıza bakmak oldu."
"NE DEDİN?!"
"Daeri Soobin bunu öğrendi ve birdaha da yüzüme bakmadı."
"Bunu bana bile söylemedin!"
"Anla beni Daeri, kimseye söylemedim."
"Kızla yattın ve üstelik soobin'i geri mi istiyorsun sen! Yüzsüz müsün joo!"
"Ya saçmalama, gece ne olduğunu hatırlamıyorum ama kız aramızda hiçbir şey olmadığını söylüyor."
"Off cidden! Sakıncalı durum bu."
Ellerini alnına götürüp ovalayışını izlemiştim bir süre.
"Peki soobin'in kardeşine ne diyeceksin?"
"Kardeşi, belki olayları ondan dinlerse yumuşar diye düşünüyorum."
...
Biliyorum canlarım yeni bölümü biraz geç atıyorum ama dersler çalışma ödevler derken yoğunlaştım biraz. Bu ara bölüm olsun. 4-5 bölüm sonra final ve kitabın 2.cisi de gelecek ve bomba gibi gelecek!
Sizleri seviyorum geç attığım için tekrardan üzgünüm oylarınızı ve yorumlarınızı eksik etmeyin lütfen♥️♥️
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HASTA'M -PJM
Fiksi PenggemarSeni her şeye rağmen sevdim ve karşılığı bu mu park jimin? "...