Bara geldiğimizde direk joo'yu aramaya koyuldum.
Gördüğümde ise yanında bir erkek vardı.
Bi dakika, ne?
Erkek mi? Kız olması gerekmiyor muydu?
Hızlı adımlarla yanına gittim. Az kalsın yanındaki erkeği öpüyordu.
Dr - "joo, ben geldim kalk gidiyoruz."
Joo - "okkkkeeeeeyyyyt beybiğm."
Joo tam ayağa kalkarken yanındaki adam elini tutup onu yanına geri oturtmuştu.
Sinirlice adama baktım.
Dr - "sen kim oluyorsun da, joo'nun kolunu tutup onu oturtuyorsun?!"
Joo - "heyyy daeeğrri! O benbiiğmn sseevgiğliğmm!"
Joo'nun kolunu tuttuğum gibi kaldırdım ve dışarı çıkardım. Taehyung dışarıda bir arabanın yanındaydı. Beni tek göndermişti bara pislik.
Direk taksi çağırdığımda joo'yu Taehyung'a saldım.
Joo gay mıydı? Bardaki hali de ne demek oluyordu?
...
Eve geldiğimizde Taehyung kolları kopmuş şekilde joo'yu koltuğa fırlattı.
Joo hemen mayışıp uyuyakalmıştı.
Bende odama geçip pijamalarımı giydim. Joo'yu bardan almak biraz zaman almıştı, bu yüzden de saat on iki falandı.
Pijamalarımı giyip telefonumu açtım.
Jimin'den kırk dokuz mesaj vardı.
Hepsini teker teker okuduğumda, bana şiir yazmış olduğunu gördüm. Sonlarda ise seni seviyorum yazılı bir sürü kalp vardı. Çok güzel yapmış diye geçirdim içimden.
Sonrasında ise düşünceleri aklımdan çıkarıp telefonu yatağın diğer ucuna fırlattım.
Bu aralar neredeyse hiç yemek yemiyordum bu yüzden kırk iki kiloya düşmüştüm.
Gece gece de yemek yenmezdi hani.
Kim demiş yahu? Kang Daeri bu, benim bu ben, istediğim zaman yerim!
Bir koşu mutfağa indim.
Dolapta hiçbir şey olmadığını görünce bütün heyecanım içime gitmişti.
Gözlerimi ovuşturarak mutfakla birleşik oturma salonuna ilerledim. Koltuğa oturdum ve kafamı geriye attım.
Başım ağrımaya başlamıştı.
Gözlerim bir anda karardı ve odayı göremez oldum. Ne oluyor diye düşünmeye kalmadan başımı ovalamaya başladım. Ama geçmiyordu, her yer karanlıktı.
Sonra gözlerim tamamen karardı ve olduğum yerde kaldım.
Hareketsiz, sessiz ve anormal bir şekilde duruyordum.
Neden elimi ya da vücudunun herhangi bir yerini kontrol edemiyordum? Bağırmaya çalışıyordum ama olmuyordu.
Bana ne olmuştu bilmiyordum ama burada böyle sabahlamıştım.
Sabah...
Sabah uyandığımda yanımda Tae vardı, bana bakıyordu. Elimi tutmuş gözyaşları akıyordu gözlerinden. Ağlamasına engel olmak istedim ama hareket edemiyordum.
Ağızım asla hareket etmezken sadece göz kapakçıklarım hareket ediyordu. Bu durum beni çok rahatsız etmişti.
Tae'ye neden ağladığını sormak istedim ama konuşamıyordum. Uyandığımı farkedince elimi daha çok kavrayıp gözyaşlarını silmeye kalktı.
Gözlerimle sabitçe bakıyordum.
Th - "D-daeri, felç g-geçiriyorsun..."
Bu sefer ağlayan bendim evet.
Felç olmuştum öyle mi? Hareket edemeyecek, konuşamayacak, hitab edemeyecektim.
Ağlamaya başladım, sadece gözümden yaş geliyordu, en ufak bir mimiğim bile hareket etmiyordu. Konuşmasını bekledim.
Th - "şimdi doktora gideceğiz ve bu felcin geçici mi kalıcı mı olduğunu ö-ğreneceğiz tamam mı?"
Tamam demek istedim o an. Diyemedim. Gözlerimi iki defa kapatıp açtım, adeta kendini anlatamayan dilsiz bir bebek gibiydim.
Beni kucağına aldı ve koltuktan odama götürdü.
Pijamalarımı gözlerini diğer tarafa çevirerek çıkardı, bir tişört ve etek çıkardı.
Yeniden beni görmeksizin giydirdi.
Tamamen giyindiğimde beni kucağına aldı. Hala gözünden yaş geliyordu, bunu görünce ben daha çok ağlıyordum.
...
Canlarım ybniz geldi, biliyorum biraz kısa ama hikaye sorunlarından dolayı çok fazla yazamıyorum, oylarınızı ve yorumlarınızı bekliyorum, elimden geldiğince de yorumlara cevap vermeye çalışıyorum, sizleri seviyorum, kendinize çok çok cici bakın:))
![](https://img.wattpad.com/cover/184136936-288-k904037.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HASTA'M -PJM
FanfictionSeni her şeye rağmen sevdim ve karşılığı bu mu park jimin? "...