Yg - "çok bağırdık, rahatsız olabilirler, bu arada kimsiniz?"
Dr - "aa şey öncelikle ismim Daeri, sizi sokakta yerde baygın olarak buldum ve ambulansı aradım, sonrada buradayız işte."
Yg - "sizi tanıyor muyum?"
Dr - "ah hayır, ben sadece yardım amaçlı buraya geldim, merak ettim sizi."
Dediğimde hafiften sırıtıp önüne baktı.
Sonrasında yine bana baktı.
Yg - "ben yoongi, memnun oldum."
Dr - "ah bende Daeri, memnun oldum."
İçimden heyecanlandığım için kendime bir ton küfür saydırıyordum.
Duymuş olmalı ki sıyırmış gibi bana baktı.
Yg - "küfür etmek güzeldir, devam."
Güldüğümde o da gülmüştü.
Gülünce diş etleri çıkıyordu ve onu çok tatlı gösteriyordu. İsmi de yoongi. Hayat be! Yine nerelere getirdin bizi?!
...
Koyu bir sohbete dalmıştık. İyi bir insandı. Kendisine oppa diyebileceğimi ve istediğim zaman onu arayabileceğimi söylemişti. Kendi özelliklerinden de bahsetmişti.
Uykuyu seviyormuş, çok küfür edermiş ama her zaman değil.
Sevdiklerine karşı asla önyargılı değilmiş, hep bir çözüm yolu ararmış derken derken telefonum çalmıştı.
Özür dileyerek telefonu aldım ve odadan çıktım.
Dr - "alo?"
Joo - "neredesin Daeri, öldüm meraktan!"
Dr - "sakin ol joo, bir şey yok, hastanedeyim ben."
Joo - "NE?! Hastane mi?? Daeri sana ne oldu...(hık hık)
Joo telefonda zırlarken ben içimden sabırlar diliyordum.
Dr - " joo, konum atacağım hangi hastanede olduğuma dair, geldiğin zaman anlatırım, inanki açım ve yorgunum."
Joo - "peki prenses öyle olsun bakalım, at konumu bekliyorum."
Joo'ya konum attığımda odaya tekrar döndüm. Kalkmaya çalışıyordu yatağından.
Hemen kolunu iterek onu yatağa yatırdım diyecektim ki iterken ben de üstüne düşmüştüm. Neredeyse öpüşeceğimizden kalbim küt küt atıyordu.
Üstünden kalktım ve kendime çeki düzen verdim.
Dr - "özür dilerim bilerek olmadı."
Yg - "ah sorun yok anlıyorum."
Dr - "bu arada telefon numaranı almadım."
Yg - "almak mı istiyorsun?"
Dr - "oh tabiki istemezsen anlarım oppa."
Güldüğünde telefon numarasını verecek olduğunu anladım.
Kaydettiğimde ikimizde gülerek birbirimize bakmıştık.
Dr - "bu arada, sormak istemezdim ama bir şey sormama izin verir misin?"
Yg - "birdahakine cümle kuramazsan izin vermem, fakat şimdi sorabilirsin."
Dr - "yakının yok mu hiç? Geldiklerini görmedim de."
Yg - "ah o konu. Ailem var da yok gibi işte, anlarsın ya."
Anladığım gibi özür diledim.
O da sorun yok dedi tekrardan. Tam yine konuşuyorduk ki kapıdan öküz gibi fırlayan joo'yu farkettim.
Dr - "öyle olmaz kırsaydın kapıyı joo?"
Joo - "ah Daeri yaşıyorsun yaşıyorsun yaşasınn!"
Kollarını sardığı omzumdan ittirip ;
Dr - "tabiki yaşıyorum salak, nereden çıkardın öldüğümü?"
Gözlerini kısıp bana baktı. Sonrasında ise yoongi'ye.
Yg - "selam."
Joo - "sana da selam da bu kim Daeri?"
Dr - "joo anlatacağım dedim ya."
Joo - "oh evet evet dinliyorum."
Kısaca özet geçtikten sonra joo yoongi'nin yanına gidip koluna dokundu.
Joo - "kardeş bir şeyin var mı?"
Yg - "iyiyim, Daeri sayesinde hayattayım artık."
Joo - "Daeri aferin sana, birdaha habersiz bir şey yaparsan küserim sana!"
Gülüp yanına gittim.
Dr - "ağaah hadi ama joo, özür dilerim."
Diyip aegyo yapmaya başladım. Yoongi garipçe baksa da joo yumuşamıştı.
Yg - "hey, aegyodan hoşlanmam."
...
bu bölümü bilerek kısa yaptım, diğer bölüm uzun olucak. bu arada işin içine yoongi girdi bakalım neler olucak. Sizleri seviyorumm my angelsss😁😘💖
