Elimi boynuna doladım. Vücudum kanlar içindeydi. Bu da jimin sayesinde olmuştu.
Tekrardan içime girdiğinde acı bir bağırış yankılandı odada. Gerçekten canımı çok yakıyordu. Zevk noktamı bir türlü bulamamıştı.
Jm - "hopla."
Dediği şeyi yapıp hoplamaya başladım.
Ağlamaktan beter olmuştum. Gözlerim kıpkırmızı olacak hale gelmişti.
İçimden çıktığında beni yatağa yatırıp kendisini de yanıma attı. Elini saçlarımda gezdirdi. Ben hala ağlıyordum, çünkü çizikler çok can acıtıyordu.
Jm - "ah, ah, ah sevgilim, çok üzgünüm, ben onu unuttum!"
Beni kucağına alıp banyoya götürdü. Küvetin suyunu açtı. Çok soğuktu.
Dr - "j-jimin ü-üşüy-yorum."
Hemen sıcak tarafı ayarlamaya çalıştı. Sıcak su geldiğinde derin bir oh çekmiştim.
Eliyle vücudumun heryerini yıkıyordu. Çizikler durmadan kanadığı için beni banyodan çıkarıp yaralara pansuman yaptı.
En sonunda beni sandalyeye oturttu, kendisi de yatağın kanlı çarşafını atıp, yenisini koydu. Sonra beni kucağına alıp yatağa yatırdı.
Yanıma yattığında gözlerimi kapadım.
Jm - "bu sondu, gerçekten, bir daha sana böyle bir şey yapmayacağım."
Dr - "sorun değil, ama bu halinden kurtulacağına söz verdin, eğer kurtulmazsan beni birdaha göremezsin."
Jm - "Daeri, beni böyle korkutma."
Dr - "seni korkutmuyorum, olacakları söylüyorum."
Jm - "beni bırakırsan yemin ederim kendimi öldürürüm Daeri!"
Dr - "salaklaşma istersen, beni ağlatmayı mı planlıyorsun?"
Gülerek elini yanağıma koydu.
Jm - "beni seviyor musun?"
Dr - "evet."
Jm - "ama sabah öyle demiyordun?"
Dr - "sabah ne diyordum?"
Jm - "arkadaşınım, diyordun."
Dudağımı ısırıp sağıma baktım. Eliyle kafamı yüzüne doğru çevirdi.
Jm - "artık benimsin, sana asla zarar vermeyeceğim sevgilim."
Dr - "az önce yaptığın neydi acaba?"
Jm - "kendimi tutamadım. Affedebilir misin beni?"
Dr - "çok salaksın, hem zarar verip hem aşık ediyorsun, bir sikmediğin kalmıştı onu da yaptın zaten, ne affetmesi?"
O cennet gülümsemesini sunduğunda dudağından öptüm. Böyle tatlı olmak zorunda mıydı sanki?
...
