Parçalanıyorum yavaş yavaş. Kırılıyorum. Bir aynaya acımasızca vurulan bir yumruk gibi. O ayna gibi darmadağınım. Lanet insanların her sözleri bir bıçak gibi işliyor içime. Çok canım yanıyor .Ölmeyi diliyorum, mutluluğu istemek yerine. Her gece intihar fikirleri sırıtıyor yüzüme. İçim sızlıyor, gözlerim kan çırağı, durmak bilmiyor. Bekliyorum Küçük bir umut besliyorum balkonumun güneşsiz penceresinde.
Papatyalar bile yüzüme gülmüyor artık. Bir sahtekarlıkla işlenmiş bedenim sanki. Bir insanın gülüşüyle yaşıyorum, bir insanın gülerken kısılan gözleriyle. Birilerinin gelme umudunu saklıyorum o küf tutmuş yüreğimde. Sevilmeyi, pas tutmuş kapısının çalınmasını bekliyor kalbim. Başka kalplerin kapısı öyle süslü çiçekli böcekli olunca acıyorum kendime. Sanki içimdeki kelebekler bir gün bile yaşamadan intihar etmiş boşluğumda. Sanki ağzımı yıllardır kapamışlarda konuşunca yutkunuyorum, anlatamıyorum derdimi. Gözlerim. Gözlerim durdurulması imkansız bir sel gibi.
2019/1/11
09:02
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Şehrin Masum Duvarları..
General FictionHerkez hikayesini gülerek anlatırken sıra bana geldi. Nereden başlayayım dedim? En mutlu olduğun an dediler. Durdum öyle. Yutkundum. boğazıma bir yumruk vurdular sanki. Babamın ölümüne dedim. "Bu kadar mı nefret ediyosun" dediler. Nefret sandılar k...