Gözlerimi karşımdaki bedenin gözlerine doğru çevirmiştim bana nefretle bakan gözlerdi bunlar, ama şimdi şaşkınlıkla bakıyordu. Ne yapmam gerektiğini bilmiyordum, arkamdan gelen adama mı teleşlanmalımıydım yoksa çarptığım kişinin jackson olmasına mı?
Bir adım geri çıkıp "kusura bakma" demiştim bu sırada arkama bakıyordum ama etrafta kimse görünmüyordu yada telaşla baktığım için hiç bir şey göremiyordum, "senin burda ne işin var?" dediğinde gözlerimi yine bana nefretle bakan gözlere çevirmiştim neden içim o bana nefretle baktığında böyle oluyordu bilmiyorum, "asıl senin burda ne işin var?" diye sormuştum burda oturan bendim "az ilerde oturduğum icin olabilir mi?" demişti şaşkınlıkla ona bakmıştım buralar da mı oturuyordu.
Gitmek için bir adım attığında hızla kolundan tutmuştum "suan gidemezsin" demiştim gözlerime bakıp "sana sorucak değilim" demişti ve devam ettirmişti "he sanırım iki saatir bizi gözetleyen adam yüzünden" demişti, demin baktığımda ortalıklarda yoktu jackson nasıl görmüştü? "Hani nerde..." derken onun baktığı yöne bakacakken iki eliyle yüzümü tutup hızla kendisine çevirmişti şaşkınla ona bakarken "cidden belli etmekte üstüne yok istersen yanına gidip soralım seni neden takip ediyormuş" demişti "haklısın sanırım" demiştim yapmacık bir gülümseme atıp.
Yavaşça yürümeye başladığında onu takip etmiştim
"ne yapmayı düşünüyorsun?" diye sormuştu yürümeye başladığımız da "ben sadece eve gidecektim bilmiyorum" demiştim "göz göre göre evinin yerini gösterecektin yani adama?" demişti ama yapacak başka bir şeyim yoktu, "evde güvende olurum diye düşünmüştüm, babamın adamlarından biri olabilir ve ben o lanet adamın yanına dönemem bunu zerre istemiyorum" demiştim, bir yandan yürürken bir yandan çaktırmadan adamı kontrol ediyordum.İkimizde yavaşça yürüyorduk sessizliğimizi bozmamıştık, o adamın artık pesimi bırakmasını umarak sağa sola bakıyordum telaşlı bir şekilde,
"daha fazla belli edecekmisin gerçekten bakıp durmayı keser misin artık?" dediğinde bir şey demeden başımı eğip yürümeye devam etmiştim.Önüme bakmadan devam ediyordum sadece jackson'ın adımlarını takip ediyordum. Başımı hızlıca yumuşak bir şeye çarpmıştım, kafamı kaldırıp baktığımda bu jackson'ın eliydi. Elini yavaşça indirdiğinde direkle göz göze gelmiştim ardından jackson'ın gözlerine çevirmiştim gözlerimi "yürürken önüne bakmaz mısın sen?" demişti, gözlerine bakıp kalmıştım.
Benden nefret ediyordu ama bana yardım ediyordu, gözlerinin içine her baktığımda içindeki acısını görüyordum. İçi paramparça'ydı ve çaresizdi, tıpkı benim gibi.
Gözlerine hala bakmaya devam ediyordum "özür dilerim" demiştim sessizce "teşekkür etmen gerekmiyor muydu?" diyerek karşılık vermişti
"O adamın sana bunları yaşattığı için ve karşına her çıktığımda canını acıttığım için özür dilerim"
demiştim, hiç bir şey söylemeden gözlerime bakıyordu sadece sessizliğini bozmuyordu.
Gözlerimi gözlerinden çekip yere indirmiştim "yardım ettiğin için sağol ben başımın çaresine bakarım bundan sonra" dediğimde bir şey demesini beklemeden arkamı dönüp yürümüştüm hızlıca.Hızımı bozmadan eve doğru yürümüştüm, etrafa bakınsamda o adam ortalıkta görünmüyordu. Eve girdiğimde kapıyı iyice kitlemiştim.
Bir odalı evimin küçük camından perdeyi biraz aralayıp etrafı kontrol etmiştim,kimse yoktu.——
Günlerdir ne takip eden vardı ne de bir şey o adamın artık peşimi bırakmasını istiyordum, kendi başıma yaşayıp eskiyi unutmak istiyordum ama yaralarım buna engel oluyordu her tekikte tekrar kanıyordu. Her hatıramda tekrar sızlıyordu. Jinyoung.. Onun özlemine dayanamıyordum artık, bitmeyen bi özlem bitmesini istemediğim bir acı. Ondan bana kalan sadece bir acı.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
SON İNTİKAM
Fiksi PenggemarAKLA YATMAYAN BİRİNİ KALBİNE SIĞDIRMAKTIR AŞK. "EN DERİN DENİZLERDE BOĞULA BOĞULA ÖĞRENİRSİN TEK BİR NEFESLE YAŞAMAYI" ELBET BİR GÜN SENİNDE SONUN OLACAK.